• BIST 9625.84
  • Altın 2948.141
  • Dolar 34.6242
  • Euro 36.62
  • İstanbul 10 °C
  • Ankara 3 °C
  • İzmir 16 °C

Türk Milleti sensiz asla

Adnan İslamoğulları

Son otuz yılın en büyük siyâsî yalanlarından birisi Ülkücü Hareket hakkında söylenmiştir.
 “Kendisi zindanda, fikirleri iktidarda” .
Bu ülkenin birlik ve beraberliğinin ve bin yıldır birlikte yaşama irâdesinin ve dahi binlerce canımızın katili PKK, 12 Eylül’ün ve Kenan Evren’in neseb-i gayrı sahih çocuğudur. PKK ve bölücü tüm fikir ve örgütlerin döl yatağıdır 12 Eylül ve Kenan Evren Türkiye’si.   
Fakat, Ülkücü Hareketin kendisi zindanda ama fikirleri iktidardadır!..
12 Eylül’le birlikte önü açılan ’Özalizm’  idealizmi ’kapitalist düzene’eklemlemiş, kırk yıllık islâmî potansiyeli nefislerine kurban ederek İslam’da kapitalizmin izlerini arayan serbest piyasacı müminler üretmiş, ’benim memurum işini bilir’ diyerek devletin ve bürokrasinin her hücresini haram lokmaya teşvik etmiş ve alıştırmış, ’federasyon tartışılabilir’ diyerek etnik fitnenin ilk tohumlarını atmıştır.
Fakat, Ülkücü Hareketin kendisi zindanda ama fikirleri iktidardadır!..
Son otuz yılın en büyük siyâsî yalanlarından birisidir bu.
Bundan sonraki otuz yılın en büyük yalanları da, otuz yıl sonra yazılmak üzere bu zamanlarda söyleniyor.
Reel-politiğin heybetli kitâbelerine taşınan bu yalanlarla bundan sonraki yıllar da hebâ edilmek isteniyor.
’Her şey güzel olacak’ deniyor.
Mevcut durum devam etsin, sonra her şey güzel olacak.
Son günlerin en büyük yalanı bu.
Milliyetçi oylar iktidarın tavasında keklik gibi, ama her şey güzel olacak!
AKP iktidarı Türkiye’nin ’kırmızı çizgileri’nden bir ’Kürdistan haritası çiziyor’, ama her şey güzel olacak!
Suriye politikası iflâs etmiş, Suriye’de on beş bin kişilik Kürt ordusu kurulmuş, Kamışlı başkent ilan edilmiş, AKP Kongresinde Mesut Barzani onur konuğu olarak kürsüde konuşmuş, AKP, TBMM’den tezkere istemiş, MHP Genel Merkezi bir saat bile müzâkere etmeden desteğini ilk açıklayan Genel Merkez olmuş, ama her şey güzel olacak!
Osmanlı Devleti’nin son bulmasından sonra cumhuriyet tarihimizin en yoğun hadiselerinin son on yıla sıkıştığı, askerimizin başına çuval geçirildiği, yerel yönetimler yasası ile bölünmenin alt yapısının artık hayata geçirilmesine ramak kaldığı, ülkenin istihbarat örgütünün Başbakan’ın talimatıyla PKK ile masaya oturduğu, güney sınırlarımızda bir Kürt devletinin kurulduğu bu on yıl içinde yalnızca Salı günleri yazılı bir açıklama yapacaksınız ve bilge siyaset diye bunu pazarlayacaksınız ama her şey güzel olacak!
Yönetim kadrolarınız, ortalığa kasetleriyle düşecekler ve siz onları sözde istifa ettirip bir yandan da sahip çıkacaksınız, ama her şey güzel olacak!
İktidar partisinin içindeki muhtemel bir parti içi karışıklık için bile,  “Bu Türkiye için kaos olur”  diye endişeleneceksiniz, ama her şey güzel olacak!
Önüne gelen hakaret edecek, size  “Kandil’e üç yoldan gidilir, önden buyurun”  diyecek, rakamlarla mizah konusu olacaksınız,  “Erciyes’te uluyacağınıza gelin Meclis’te uluyun”  denecek size ve siz bunları cevapsız bırakacaksınız, hatta Başbakan sinkaflı sözler edecek size ve siz bunu da cevapsız bırakacaksınız, ama her şey güzel olacak! 
Salı günü demeçlerinizle iktidara yönelik sert eleştirilerde bulunacaksınız, TBMM’de iktidarın bir dediğini iki etmeyeceksiniz, ama her şey güzel olacak! 
Ülkücülüğü, ’yol arkadaşlığı’ gibi nevzuhur bir tanımla ikâme etmek isteyeceksiniz, ilk fırsatta da ’yol arkadaşlarınız’ı isimlerini unutacak kadar yolda bırakacaksınız, zora düşünce ismini unuttuğunuz arkadaşlarınızı on yıl sonra  “şimdi hatırladım yâ hû, nasıl unuturum ben senin ismini”  diyerek ’iş başına’ çağıracaksınız ve medet umacaksınız, ama her şey güzel olacak!
Hafızanızda on tane il başkanının ismine yer bulunmayacak, ama her şey güzel olacak!
Ülkücüleri sokaktan çekmek adı altında garip bir misyona soyunacaksınız, bu misyon ülkücülüğün dinamizmini tüketecek, gençliği idealizmden soyutlayacak, ama her şey güzel olacak!
’Kandil postacısı’ gazeteciler, size destek yazıları yazacaklar, ama her şey güzel olacak!
 “Kendileri zindanda, fikirleri iktidarda”  yalanını yazmak için otuz yıl gecikmiş olabiliriz.
Bundan sonraki otuz yılın en büyük siyâsî yalanına hangi ülkücü inanır bilmiyorum.
Fakat,  “Türk milleti sensiz asla”  yalanı için otuz yıl beklemeye tahammülü yok Ülkücü Hareketin.
Türkiye’yi bilemem.
Ama kesin olarak bildiğimiz bir şey var: “Ülkücü Hareket seninle asla” .

Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim