Göle kaya düşer gibi gündeme düşen Osman Durmuş, ne yaptı böyle?
Ne yapmak istedi, ne söylemek istedi, neden bu kadar infial oldu?
Veyahut bir patavatsızlık üzerinde koparılan fırtına ve ortadaki sorular?
Osman Durmuş, başbakanı –hâşâ- ikinci peygamber gibi görecek kadar sevmez.
Onu peygamber ilan edecek kadar da gâvur değil.
Başörtü konusunda da hassasiyetlerini, gerek MHP ve gerekse şahıs olarak biliyoruz ki, ortak yasa teklifine AKP kadar MHP ve milletvekilleri sımsıkı sarıldı…
Peki, olan ne?
Osman beyin anlatmak istediklerini patavatsız bir üslupla anlatması…
Meclis başkanının düzeltme ve açıklama yaptırmak üzere özür mahiyetinde müdahale etmemesi…
Acer Sağlık Bakanının hıncını Osman beye yöneltmesi ve başbakanın tahrikler…
Bekir Bozdağ’ın da aradaki rolü…
Gelelim işin özüne.
Kim demiş ikinci peygamber diye?
İzmir il başkanı…
Bu haysiyetsiz açıklamayı yaptığında gündeme geldi mi? Geldi, gazeteler boy boy manşet attı.
Peki AKP, defol lan ahlaksız, başbakan peygamber olamaz, diye tepki verdi mi?
Vermedi..
Ya ne yaptı?
İlk seçimde hemen İL Genel Meclisi üyeliğine aday ederek seçti, seçtirdi.
Yani iltifatlara boğdular bu yağcı münafığı…
Tamam, Osman Durmuş pot kırdı ama…
İşin bu veçhesini neden gündeme almıyorsunuz kardeşim…
Osman beyin anlatmak isteyip de beceremediği bu değil mi?
Adam ertesi günü AKP genel merkezine gelerek istifasını vermedi mi?
Verdi… O zaman bence Osman Durmuş kırdığı pot ile bile bir münafığın başını yedi…
İkinci konu…
Başbakanın hanımının GATA ya alınmaması.
Bu ne zaman oluyor, Tayyip Erdoğan başvekil iken, kime yapılıyor başvekilin eşine, neden yapılıyor, başörtülü diye.
Osman Bey ne demek istedi veya beceremediği mesajın altına bakalım.
Sen başbakansın, sana bağlı bir kurumda senin eşin içeri alınmıyor, sen üç sene susuyorsun ve gündem oluşturmak için kendi eşini gündeme getiriyorsun.
Düzeltsene, bu gün meydan okuduğun, paslaşmakla iftihar ettiğin bir kurumla ilgili ne yaptın?
En üst mercilere ilettin, demek ki sence yeterli…
Üç yıl sonra eşini gündeme getirirken zoruna gitmeyecek, mecliste konuşulunca dil uzatılacak.
Başbakan eşime dil uzatamazsın, derken Osman Bey ayağa kalkarak, ben sizin eşinize saygı duyarım, ceketimi iliklerim, gibi cevap vermesine rağmen başbakan tahriklere devam etti…
Önünde MHP sıralarına yürüyen vekillere “durun, ben cevabı veriyorum” demedi, diyemedi, demez de, çünkü o gün gündemde çok önemli şeyler vardı.
Bütün AKP li vekiller MHP sıralarına getirilmiş, yumruklaşmalar olmuş ve başbakan seyredip, çıkıp gidiyor.
Sonra da, MHP mecliste terör estirmiş oluyor, bunu mitinglerde malzeme yapıyor.
Eee, biz aptal değiliz sayın başbakan…
Osman Durmuş’un üslubunu sevmem, şahsına da hayranlığım yoktur, onu savunmak gibi bir ucubeye de girişmem, ama o gün Irak’ta askere çuval geçiren gâvuru başkentte ağırladın, Tekel işçilerinden bir kaçı ağırlaştı, domuz gribinin aldatmaca olduğu Dünya Sağlık Örgütü’nce açıklandı, pek çok şeyleri bununla kapattın.
Bir de MHP’nin anketlerde yükselişiyle birlikte buna ihtiyacın vardı kullandın.
Ah Osman Bey ah, şu sözlerine biraz dikkat et, mazlum rolünün hazırlıklarına alet olmayın yeter.