• BIST 9633.05
  • Altın 2938.015
  • Dolar 34.6322
  • Euro 36.5915
  • İstanbul 11 °C
  • Ankara 3 °C
  • İzmir 11 °C

Biraz alçaklık, biraz deyyusluk mu?

Hasan Ulusoy

Bu gün de okunacak bir yazı

Kasabanın yüz metrelik çarşısının sol üst köşesindeki nalbur dükkânına girerken sobanın harareti karşılıyor beni.

Orta yerde kurulu sobanın üzerinde kaynayan suyun buharı dışarı vururken sobanın çevresindeki üç beş kişi Koca Reisi kulak kesilip dinliyor..

Sevinçle karşıladı, boynuma sarılıyor Koca reis, özlemini ifade ettikten sonra herkesle el sıkışıp en köşedeki sandalyeye oturuyorum.

Sohbet derinleşti çayların verdiği tadın eşliğinde.

Ve geliyoruz başvekilin İmralı açılımına…

Herkes bir şey söylüyor kendince yorum yapıyor ama Koca Reis dinlemede

Biraz bekledikten sonra o Anadolu insanının bilge edasıyla söze giriyor…

“Hasan Efendi anlatacağımı iyi dinle ve aynen yaz. Heç bi yerine dokanmadan

olduğu gibi yaz.”

Yazacağıma dair teyidi aldıktan sonra başladı emin ve bilgiç edasıyla anlatmaya….

*

Eskiden bir ağa varmış bir köyde.

Bir gün kâhyasını çağırıp “Bana filancanın karısını al getir, onda gozüm var” demiş.

 Kâhya hayret ve utanç içindedir, çünkü o kadın evlidir, kocası vardır.

“Ağam başkasını istesen olmaz mı, o kadın evli, dört dene bebesi var, bu nasıl olacak?”

Ağa ısrar eder, akıl verir kâhyasına “ Onun oğlunu biliyorsun, get gonuş, para ver, pul ver ikna et” der.

 Kâhya gider ama ne diyeceğini bilemez. Gendini toparlayıp söze bodoslama girer. Çünkü o gobel parayı çok seviyor. 

 “Senin ananı bizim ağaya alalım, para pul ne istersen hazır emrinde” der.

Oğlan şaşkındır.

“Nasıl olur benim babam sağ, diri bir adam, nikâhlı garısı”

“Olsun ağa öyle istiyor, bu iş olacak”

Oğlanın beyni bulanır.

“Bu teklifin alçaklıktır biliyon mu?”

“Evet”

“Bana teklif ettiğin şeye de deyyusluk derler onu da biliyon mu?” deyince kâhya gülerek cevabı indirir.

 “Heç gıvırma, al şu parayı. Ben alçaklık edip ananı istedim, sen de deyyuslu et ver. Yeter ki ağamın gönlü olsun”

***

Sözü sertleşti bir an Koca Reisin, ter bastı, dudakları kurur gibi oldu, çayının sonunu yudumladıktan sonra.

 “Hasan Efendi, vatan anadır, namustur, şereftir. Birileri alçaklık edip isteyebilir ama bu millet deyyusluk edip vermeyecektir.” Derken Yılmaz söze girdi…

Ya para pul, makam için razı olanlar olursa…

“O deyyuslarında boynozu beynine çakılmalıdır.”

Öfkesi iyice artmış, yanındaki havlu ile terini silerken konuyu daha da ağırlaştırmak istemedik.

İçeri giren birisinin gelişini fırsat bilip değişik yöne çevirdik sohbeti…

Ama "deyyusların boynozu beynine çakılmalıdır" sözü sihni gündemim oldu..

Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim