Bir memlekete bir kışkırtıcı gönderilse ve denilse ki…
Senin işin o memleketteki halkı ayrıştırmak…
O görevlinin yapamayacaklarını yapan bir düzene yolumuz düşürüldü.
Bir başbakan çıkıp…
Bir köpeklerimizin adını Arap koyardık, diyebilecek kadar basit söz edebiliyorsa…
Ben derim ki; süt beyazı kızlarımızın, koç yapılı yiğitlerimizin adını Arap koymadık mı, kör müsün, yoksa müfteri misin?
İn Anadolu’ya, Arap Ayşeler, Arap Sultanlar, Arap Aliler, Arap Mehmetler var; ana gözleriniz mühürlü.
Bizim köyde bir Yemen gazisi Hacı Hamit Dede’yi tanıdım…
Üç sene İngilizlere esir düşmüş, kaçmış, Araplar tarafından yakalanmış…
Kendisini teslim etmemeleri için yalvarmış, Müslüman kardeşiz demiş, kabul ettirememiş ve teslim edilip iki sene daha işkenceye mahkûm olmuş…
Evet, o sevmezdi Arapları…
Bu millet asırlarca karasabanla, delik çarıkla Anadolu sıcağında kavrularak ekip biçtiği mahsulünü din kardeşlerine kağnılarla taşımış ve beslemişken…
Sure alaylarıyla yoklukta biriktirdiklerini Resulüllahın ve Allahın hatırına aylarca yol alarak o beldelere taşımışken…
Uğradıkları her yere elinden geldiğince iyilikler, güzel eserler bırakmışken…
Bütün bunları görmeyip, münferit birkaç olaya bakarak “biz itimizin adını Arap koyuyoruz diyen bir başbakana “ayıp” kelimesi çok da yakışır…
Bu gün bir deprem yaşadık.
Hep bir oldu Anadolu, ekmeğini bölerek gönderdi.
Milyonlarca dolar birikti.
Orada halen ölümler oluyor.
Halen insanlar aç, sefil.
Çadırlara terk edilmiş vaziyette.
Vali çıkıp yalvarırcasına kentin boşalmamasını istiyor.
Anadolu orada yaşıyan Kürt-Türk demeden hepsine kucak açmışken…
Kendi aczini örtbas etmek için.
Oradaki zulmü kapatmak için.
Katliam derecesine varan ihmallerin sonuçlarıyla yüzleşmemek için seksen sene öncesiyle yüzleşmenin hesabını yapıyor.
Sen Kürtleri seviyorsan…
O yörenin insanı bizzat sizin sayenizde sürgün edildi.
Önceki sürgünlerin kaydı tutulmuş ve oradaki insanların gidip geldiği yer vesikalnmış.
Ama şimdi kim nerede?
Aç mı, susuz mu, açıkta mı?
Hepsi meçhul…
Yirminci asırda o çağın cehaletini, ihanetini ve diğer sebeplerini göz ardı ederek ihanet arama.
O günkü devletin yöneticileri o zaman o hataları yaparken bu gün sen ne yaptın?
Etrafında yetişen, yollamalar, yalamalar semirirken milletinden haberin var mı senin?
Sendeki Kürt sevgisi değil sayın başbakan…
Pisliğini kapatmak isteyen bir kedi kurnazlığıdır bence…
Ayıptır, bir koca devleti itham etme lütfen.
Özür kabiliyetin varsa Van’daki gayri resmi ve mecburi sürgünlere kullanırsan iyi olur.
Önce sen kendinle yüzleş…
*Not: Bu gün öğretmenleri yazacak ve günlerini tebrik edecektim.
Heyhat, başkasının beyni ile düşünüp, elin ağzıyla konuşan niyetsizlerin idaresindeki öğretmenlerin ne günü olacak ki?
Yine de Allah hakkınızda hayırlı olanı versin…
İSTANBUL HABER AJANSI