Türkiye ne devleti?

Hukuk devleti…

Nerede hukuk?

Adli erkânın emin ellerinde.

Adli erkân nerede?

Makamlarında…

Makamları nerede?

Türkiye’de…

İyi de kardeşim bunların varlığını niye hissetmiyoruz?

Dört puştun elinde ülke birliği oyuncak olurken…

Dört namussuz milletimi parçalama gayretini köpekler gibi kapı kapı gezerek sürdürürken o adaletin şerefli elemanlarını arıyorum…

Nerede bunlar?

Adamlar çıkmış TBMM de yapılması gereken grup toplantılarını ikinci alternatif başkent olarak ilan ettikleri Diyarbakır’da yapıyorlar.

O bölgenin adını Kürdistan olarak ilan ediyorlar.

Ankara’dan vazgeçtik Amed (!) payitahtımız diyorlar…

Anayasadaki hükümlere yemin eden…

Uyacaklarına dair namus ve şeref sözü veren milletin vekilleri yaşıyorlar mı?

Vazifesi milletin birliğini ve cumhuriyeti korumak olan reisicumhurumuz sahi nerede, sağ ve sağlıklı mı?

Yahu ne bekliyorsunuz siz?

Neredesiniz?

Sağır mısınız, görme özürlü müsünüz?

Bu sözler suç değil mi?

Bu sözleri duya duya neden orada sessizliğinizi koruyorsunuz?

Bu mantığınızla memleketin bir kısmı millete yasaklandı, devlet bile giremiyor.

Ne bekliyorsunuz?

Yoksa gizli bir ajanda var da biz mi bilmiyoruz..

Yoksa Sudan, Irak gibi Türkiye’den bir başka devletin türeyişine zemin mi hazırlanıyor?

Bu kuşkuların sebebi hainler kadar onlara göz yuman devletin taaa kendisidir.

Belki bana kızacaklar, belki beni suçlu ilan edecekler.

Ama ben şike davasını süratle yürüten adaleti burada arama hakkına sahip değimliyim.

Bir spor kulübü kadar vatanımın bütünlüğünün ehemmiyeti kalmadı mı?

Ahmet Türk’ün açıklamalarındaki alçalışı devletim görsün artık.

Ne gerekiyorsa yapsın artık.

Bıçak kemiği zorladı.

Şerefimiz birliğimizdir, oynatmamalıyız, oynatan kendini şerefli sayamaz.