İnsan değerleriyle insandır.
İnsanın değerleri kendine has özellikleridir.
Başkalarının sözü ile kendine has özellikleri ve değerleri değiştirenler; ya onursuz bir mukallit, ya şerefsiz bir münafık yahut da korkak bir köledir.
*
Ben, dünyanın her yerinden akın akın gelip, ortak değerlerle aşiretten devlete erişmiş bir milletin şerefli bir mensubuyum.
Benim karakterim dört puştun ortaya attığı namert bir proje ile değil, asırların iman ve aksiyonuyla doğmuş ve yaşayacak ve de yaşanacak bir hayat tarzıdır.
Son zamanlarda ağız birliği ederek bir çanakta beslenen yallamaların yıkmaya çalıştıkları değerler benim şerefimdir ve şerefsizlerin ağızlarında sakız değildir.
*
Bu millet bu devleti kurarken asli unsur olarak Müslümanları, azınlık olarak gayri Müslimleri kabul etmiş ve dünya milletleriyle yaptığı her anlaşmaya da bunu eklemiştir.
Ama zamane züppeleri, yallama, yollama ve yalakaların beslendikleri çanağın sahipleri bu milletin kuruluş ilkelerini tahrip etmek için kolları sıvadılar.
Gayri Müslimleri ana unsur, Müslümanları da azınlık gruplara ayırmak istiyor.
Ve bunu yaparken de uyguladıkları metod, kanını içtikleri, ırzlarını sokağa döktükleri Müslüman milletlere vaad ettikleri “demokrasi ve hürriyet” adına yapıyorlar.
*
İşte bu zamparaların demokrasileri meydanda.
Afganistan’da bakın görün…
Irak’ta Mısır’da ve diğer İslam ülkelerine bakın görün…
*
Ama maalesef yerli uşakların ve gemilerini yürüten münafıkların köleleşen ruhlarındaki sapkınlıklarına bakarsanız dehşete düşmemek mümkün değil.
İslam’ın itikadını bozan “ılımlı İslam” için kapitalizmi –hâşâ- İslam’ın bünyesinde bir değere gibi göstermenin gayretindeler.
Kan dökülerek kurulan milli devleti ırklara, mezheplere ve meşreplere ayırarak bütün milli değerleri yok etmenin hayalindeler.
Milletsiz bir devlet, köleleşen ve küresel güçlerin uşaklığını yapan bir insan yığını ve bunlara sunulan ılımlı İslam dedikleri ama özü itibariyle evanjelist bir sapık din…
Bu yılanların, bu lağım farelerinin ve küresel puştların zilli oyuncularının arzusu bu…
*
Bunu her âlim biliyor…
Bunu her aydın ve yazar biliyor.
Bunu aklı olan herkes seziyor…
Ama riyakâr karakterliler hala küfür noktasına ulaşırcasına inkar ediyorlar.
*
Asli değerleri bozulmuş bir millet.
Asli gayelerinin yerine küresel güçlere teslim edilen bir devlet.
Asli kaynaklarından uzaklaştırılmış, bozulmuş, yaşanamaz hale getirilmiş bir din için gayret edenlerle buna rıza gösterenler arasındaki farkı Allah sormayacak mı?
*
Allah c.c her Müslüman’dan önce mert ve yiğit bir yürek ister.
Kendinden başkasına meyletmeyen, dünyayı davası için feda edebilen bir dava adamı ister.
Günübirlik meselelerde kendini, mukaddesatını ve mukadderatını kaybeden münafıkları kâfirden kötü ifade eder.
*
Dik duran onurlu bir nesil tek çaredir.
Her devrin uşaklığına soyunan sünepelerden ancak çağdaş köle olur.
Hem kendi utanır, hem mazisi utanır hem de atisi, nesilleri utanır.
Ben o yiğitlere her zerremi bir ben olup feda etmek isterim.