Köyleri dolaşırım boş vakitlerimde...

Akşamüstü sohbetleri başka olur meydan yerinde...

İşten güçten gelenler orada toplanırlar, adeta günü yorumunu yaparlar...

Bazen de bağdan bahçeden çıkan laf söz gelip siyasete dayanır...

*

Hele benim gazeteciliğimi bilenlerin vermek istediği mesajlar bazen derinleşir ve içinden çıkılmaz hal alır.

Bu söz de kime? derseniz...

Bıyık altından gülen morlaşan dudaklardan "daş gediğe otursun da ister anla ister anlama" diye hafif mühtehzi sözler dökülür.

Akıllının oğlu sekseni aşkın ve örflü bir adam...

İç dış gelişmeleri herkes konuştu, o sustu; herkes susarken o ileri çıkıp göz altından bana bakarak bir olayı anlattı...

*

Zamanın bahrinde iki abtal (bizim oralarda düğün çalgıcılarına denir) köyde düğün çalmışlar, oynayana, hoplayana paralar yağmış, bir torba para olmuş...

Köyün cahillerinden iki zirzop (hayta genç) birer çarşaf alıp düğünden sonra mezarlığa girerler.

Köyde düğün çalan abdalların işi biter ve hava kararınca mezarlığın yanından köylerine doğru giderken...

Abdalın biri mezarda yatanlara dua etmek için selam verir "Esselamü aleyküm yaaa ehli gubuuuuur" der.

*

Demez olsun, hemen mezardan iki kişi doğrulur "ve aleykum selaaaam ya insanoğlu" diye yanlarına gelir.

Gelenlerden korkan abdallar "köleniz oluyum ne istiyosanız alın canımıza dokunmayın, evde bebe belik atasız kalmasın" diye yalvarır.

Gençler " paraları verirseniz canınız sizin olsun" deyince canlarına minnet sayarlar...

Abdallar ceplerini boşaltır, parayı alan zirzoplar mezarlığa girer, onlarda yola devam eder...

*

Abdalın biri selam veren arkadaşına öfkelenir...

Mezarlığı biraz araladıktan sonra şamarı indirir yüzüne...

"B.kunumu yiyecektin ehli guburun, dölek yolundan gitsen de bu hal başımıza gelmese olmaz mıydı? Bebenin beliğin ırızgını iki kabir gaçkınına verdik, de bakalım ne olacak?"demiş. miş de miş..."

*

Gocundu birisi...

"Bu laf kime?" diye sordu Akıllının oğluna...

Ensesini kaşıyarak, müstehzi bir tebessümle...

Laf ortaya iner, yakışık aldığı yere doğru yuvarlanır ve yerini bulur...

İç ve dış siyaseti herkes kendine göre yorumladıktan sonra "nokta" gibi oldu...

Bir akşam sohbetinde daha görüşürüz belki...

İSTANBUL HABER AJANSI

www.istanbulhaber.com