Bu ramazan
Kanıyorken vicdanım
Yaralıyken irfanım
Ağlayan acıların içindeyken buldu beni.
Karşımda kırılan ışıklarda kaybolan
Ahlakımın sancısına bin tövbe.
Izdırabın öfkesine verdiğim huzur
İmanımın acısına bin tövbe.
Cahillerin ordusuna kaydolan
Âlimler bir yokta hazır.
Bu ramazan korkuların zirvesinde insanım
Tetikler sığlaşan vicdanların yedinde
Aklımın ukala bekçileri tutar bırakmaz
Attıkları kızıl ateş
Taşıdığı avuçlarım üşür de yanmaz.
Geceler ağıtsız vicdanların hükmünde yaslı
Kafir iman bekler
İrfanımın üzerinde oturmuş.
Ona bakar gözler himmet ister yürekler
Varlığını bir hiçliğe batırmış
Takvalar körleşen adette gizli
Benliğini riya ile yitirmiş.
Beni yakıp kavuran sevda
Üşüttüğün gecelerde riya büründüm
Tutmadığım sözler akar dilimden
Yaptığım günahların oynak yeri vicdanım
Ve silinirken kafakağıdımdan dinim
Vicdanıma akın eder riyalar
Bu ramazan tetiklerin özlediği parmak bende
Aklıma baskı yapan illüzyon ustaları zorluyor
Tırnaklarım yüreğime batarken
Gayelerin sevdalısı vaadinden dönerken
Niye geldin?
Ne bulacaksın asrın yangınında arda kalan ne var?
Aklım vicdanımı yiyen cinsi meçhul canavar.
Ne gecelerin ortasında sızılı bir vicdan
Ne secdede toprağı ıslatan sevda yüklü bir gönül
Ne de sana teslim olacak birkaç kul
Toplanıp gitti ardı sıra dünyanın
Altında şeytanın cehennem atı
Üzerinde asrın sevdasıyla kudurmuş nefisler.
Ve sen kime getirdin günler dolusu bereketi rahmeti
Boşalan irfanın yanılttığı vicdanın körelttiği bana mı?