YGS de bir şifreleme skandalı iddiası…
Savcılık takibe geçiyor…
Hukuki süreç başlıyor…
Önce ÖSYM başkanı öfkeyle “böyle bir şey yok arkadaşlar” diyor…
Sonra bakanlarla reisicumhurla görüşüyor…
Hepsi ikna olduklarını söylüyorlar…
Bu bir başka konuda olsa malum medya “adli sürece müdahale” der, ama demiyor…
Ya kamu vicdanı?
Kamu mu var ki vicdanı olsun, dercesine önemsememek…
Medyanın bir korosu bunun seçim malzemesi olmamasını istiyor…
Sonra meşhur Çelik çıkıyor ortaya…
Bunun bir komplo olacağını söylüyor.
Akp yi karalama kampanyası olduğunu söylüyo…
Öp babayın eliniiiii.
Bu skandal ilk değil ki…
Yozgat Polis okulunda olmadı mı?
Geçen dönem kopya iddiasıyla bir sınav iptal edilmedi mi?
Hala o sınavla ilgili dorumlular ortaya çıkarılmış değilken, Akp bu skandaldan sorumlu olmamalı mı?
Kahraman Çeliğin konuşmasından sonra kahraman Demir inkârdan vazgeçiyo…
Suçu matbaaya atıyo ve işgüzarlık, diyo…
Ve kendi yaptıklarına da acemilik, diyo…
Hani biz de bir söz vardır “Acemi nalbant çerçi eşeğinde beller” diye…
Ama karşımızda acemilik özrüne sığınılacak bir olay yok ki.
Öğrenilecek çerçi eşeği değil bu memleketin istikbaline talip olan insanlar.
Siz bunları şimdiden hırsızlığa teşvik ederseniz.
Soruların cevaplarını şifrelerseniz.
Hele onu da birileri kullanırsa, ben lanet ederim şahsen.
Ben bu kuruma güvenemiyorum.
Her öğrenciye bir özel kitapçık, sınava giren öğrencilerin didik didik aranması ise, doğruluk taslayan kurnazları çağrıştırıyor.
Ama yapacaklarını da yapıyorlar..
Yine bir söz vardır Anadolu’da “Hırsıza tedbir olmaz, kapı dosta işaret”