Bir referandum badiresi daha atlattık memlekette. Sürekli yükselen tansiyon, her şeyin kazanmak için kullanıldığı hırslı, öfkeli, hakaretli…
Yalanların dolanların, filanların devrede uçuştuğu bir acayip kampanya… Ve neticesinde %58 lik bir EVET le milli irade ortaya yakın bir yerde neticelendi… Bu milli iradenin tecellisi ise, elbette razı olunacaktır. Ki, inşallah ülkemize hayırlı olur. Ben inanmadım ve inanmak istemedim, hatta inanmıyorum…
Ama bazı kaymakamların dağııtılan yardımlarda, görevli memurlar ve bizzat kendisi tarafından “EVET dersen devam eder, yoksa kesilir” gibisinden telkinlerde bulunulduğu iddia ediliyor. Hatta bir dostum, bayramda annesini Ankaraya götürmüş, annesi seçim günü “oy vermezsem yardım kesilecek” diye köye zor şartlar altında döndüğünü söyledi. Kaymakam veya görevli memurların bu yönde telkinleri olduğunu söylemiş anası… Ben inanmadım, 85 yaşındaki bir kadının bu meseleyi abarttığını veya etraftan bu yönde bir duyum alarak, korkuya düştüğünü söyledim. Çünkü bu bir kaymakama veya bir devlet memuruna yakışmaz. Böyle bir iddianın gerçek olması akıldan geçmez, geçemez, geçmemelidir.
Belediyeleri yarı siyasi bir kurum sayalım ve eh, bir nebze olabilir, diyelim… Ama bir kaymakam, bir vali, bir birim müdürü, bir devlet memuru böyle bir densizliği yapamaz. Onun vazifesi tarafsızlıktır, iktidaraın payandalığı değildir, iktidar yanlısı bir tavır içinde olmaz ve olamaz. Olursa çok tehlikedir. Çünkü böylesi bir şeyin adı en hafif tabiri ile onursuzluktur, haysiyetsizliktir, şeref mahrumiyetidir… Ki, bu milletin tırnaklarında artırdığı vergilerle maaş alan bir devlet meuru, bürokrat, kaymakam, vali şerefli olmak zorundadır.
Böyle bir şeyin adı, yani iktidar veya muhalefet istikametinde oy kullandırmaya zorlayak yardım dağıtmak şerefli birine yakışmaz. Eğer böyle bir tutum sergileyen kaymakam var ise, memur var ise, yhani o 85 yaşındaki kadının dedikleri doğruysa o kişiler şerefsizlik icra etmiştir ve derhal oradan gitmelidir. Şerefli bir makamı şerefsizlikle kirletmemelidir. Bu sadece bu gün değil, dün kü şerefsizliklerin bedelini en ağır şekilde ödedi bu millet. Milletin hakkını şerefsizce heba edenlere karşı konuşmalıyız artık. Hem de en sert, en dik ve en mert bir tavırla konuşmalıyız.
Ben yanlış mı düşünüyorum?
Herkes partililerini kayırmak, devlet imkanlarını partilerinin oyunu artırmak için kullanırsa; devletin memuru olarak bunu yaparsa bunun bir şerefsizlik olduğunu söylemekde bir beis var mı sizce? Gerçi, at izinin it izine karıştırıldığı bir devirde nice şerefli makamlarda oturan şerefsizlere gözümüz alışır oldu.
Yine de ben izin verinde böylesi memurlar, kaymakamlar var ise onalara şerefsiz, deyim ve şerefiyle işini yapan o mübaret insanların da farkına vararak, saygılarımı sunayım… O şerefli devletin şerefli memur, bürokrat ve bütün görevlilerine milletim adına minnettarlığımı ifade edeyim. Her memur şerefli olmak zorundadır, diye niyet ve temennimi açıklayım…