Doğru divanda belli olur, derdi eskiler.
İtham var ise, onun karar makamı iddia makamı değildir.
Hele hukuk devletlerinde asla iddia sahibi ve iddianın muhatabı karar veremez…
Karar, iddia ve savunma neticesinde adaleti temsil ve tecelli ile sorumlu mahkemece verilir.
Ama görüyoruz, herkes kendini sütten çıkma kaşık görüyor…
Onca takip ve dinlemeden sonra ortaya çıkan deliller var…
O delillerin sunulduğu mahkeme davayı ciddiye alıyor, tutukluyor…
Ve hükümet, davalı bakanın emriyle bütün emniyet teşkilatını darmadağın ediyor…
Özel korunma yasaları çıkartıyor ve bize inanın, diyor…
Ve de bizi salak yurduna oturtup, öküzlükle itham ediyor.
Ama ben ne salağım ne de öküz..
*
Polislerin şerefiyle oynanacak kadar ileri gittiler…
Evinde kutularla, kasalarla para çıkanlar masum…
“Acaba bu paralar nereden, nasıl, ne için geldi, getirildi” diye takibe alanlar…
Delil toplayanlar mahkum…
Sebep?
Üstüne haber vermediler…
Yahu üstü bu iddianın içinde yer alıyor, oğullar devrede, üstelik kendi çıkardığınız kanunda haber vermesi de suç…
Sonra çeteler var, diyor beyaz donlu yalakalar…
Onlar çete ise, sen seçtin, sen torpillerle okullara aldın, yetiştirdin ve göreve getirdin.
Ve o amirleri on yıldır sen o makamlarla taltif ettin.
Hatta onlarla ilgili kitap yazan en önemli görevlerde bulunmuş kişileri kodese attırdın.
Kip basılmadan yayınlanmadan ceza aldılar.
O zaman çete dediklerinin müdafisi, şimdi düşmanısın…
Onlar çete ise başı siz değilseniz kim?
*
Bir de "kefenimizle geldik" modası çıktı.
Fesübhanallah...
Yahu önce bi ölün, kefen ondan sonra lazım olur.
Ama cen cen ötüyorsunuz.
O kaputlardan torba yapın da ayakkabı kutularından kurtulun..
Ne yapacaksınız ölmeden kefene sarılmayı...
Öldükten sonra saracak ümmet-i Muhammed yok mu?
*
Cemil İpekçi
"Artık AKP ye oy yok" demiş;
Hadi lan...
Senin gibiler oy verdi ve bu hale geldiler.
Siz var ya sizzzz...
İnkâr etmeyin...
AKP lisiniz...