Nalbur dükkânının cam kenarında dizili oturan misafirlere kendisi dağıttı çayı.
Seksene yaklaşan yaşın ve iki metreye yakın iri bedenin verdiği eza ile sızıları artan dizlerine dayanarak oturdu özel yerine.
Çayını karıştırıp bir höpürtülü yudum ile kaldığı yerden devam etti.
-Bizim aşağı köylerden birisi bir adamı yıkıp döverken, bir yandan vurumuş, bir yandan da ‘Ali ağa, Memmed ağa yetişin Ahmed’in Musa beni öldürüyo’ diye bağırırmış.
Koca Reis bir söze başlayacağının ön bilgilerini veriyordu.
Yanında oturan Kör Bayram “Eeee?” dedi.
Duymazdan geldi ve bana anlatmaya başladı.
-Akşam televizyonu açınca her yanım zangırdar gibi oluyo.
Geçenlerde Hizbullah töreristlerini gapıp goyurdular.
Aman Allah’ım, adaletin savcıları, hâkimleri, odacısına gadar hayın ilan edildi.
Televizyonların gedikli kılbazları (yalaka) onları goyuran adalet erbabına verdi veriştirdi.
Kör Bayram lafa girdi..
-Amma haksızlar mı Allah uçun. Niye gaptı goyurdu donuz gağcılarını?
-İşte vatandaşın çoğu böyle düşünmeden gonuşuyo.
Bayram bozulur gibi olurken Koca Reis’in öfkesi belirmeye başladı.
-Ulan bunlar hokümet olalı gaç sene oldu?
-Ne bileyim, oldu sekiz dokuz sene.
-Nerdeydi bunlar dokuz senedir de bu gun ganun çıkarttılar?
-Orasını bilmem, dedi Kör Bayram.
-Amma bir okka makarnaya oy vermesini biliyon.
Sessizce sigarasını tazeleyen Kör Bayram’dan başını çevirip bana anlatmaya başladı.
-Bunlar gelince Avurpa Birliğinin emriyinen mahkeme sınırını 10 seneye çıkarttı mı? Çıkarttı…
Her mahkeme hâkiminin önünde yüzbinlerce dosya var mıydı? Varıdı.
Bu gadar dosyanın mevcut hakimlerinen okumadan sayfalarını çevirseler bile bitmiyeceğini bilmiyorlar mıydı? Biliyolarıdı.
Ses tonu yükseldi birden…
-O gunden bu gune zabah ağşam yargıya sövüp sayan kılbazlara soruyom bende… Bu gadar gelip giden bakanlar, onların tayin ettiği godamanların gözü gör müyor mu, kormüydü de gormediler?
Bak, başları sıkışınca nasıl sayısını artırdılar mahkemelerin.
Son yudumu da aldı, bardağı bırakırken…
-Biz salak değilik emmoğlu, sadece Hizbullah örgütü çıkmadı. Bunun yanında bek çok PKK lı da çıktı, ama onu açılıma zarar gelir diye demeye gorkuyolar.
Bunlar yapdıklarının sorumluluğunu alabilecek kadar yüreklide değil.
Mertçe dövmeyi de bilmiyorlar, bir yandan vuruken, bir yandan da “yetişin bizi döve döve öldürüyorlar” diye bas bas bağırıyorlar.
Kendini sakinleştirmek için sözü yumuşatır sanıyorum, devam ediyor..
-Orman çitliğinde Öcalanın zinası ile buluşuyo devletin bakanı, soğna inkar ediyo, ortaya çıkınca da “orda gizli bir şey gonuşmadık” diyo.
Birde ne gorelim, ne gadar hayın varısa yüzbinlerce adamı toplayıp, ayaklarına mahkemeyi gotürüp, Gandilden mesaj getirdik, pişman değilik diye diye hepsini gahraman gib garşılattılar…
Babayın, anayın… Bu gadar olmaz şerefsizim… Reizicumhurunan başbakan da gozel şeyler olacak, umutluyum diyo…
Kör Bayram fırçaya sürünür gibi yine söze giriyor.
-Peki heç gozel bişşi olmadı mı?
-Olma mıııı, olmamı. Geçen gun açılım yoldaşları, yol arkadaşları olan bir teröris, Meclisin ortasında bir mepusa goyunca uzattı. Tam da meclisin ortasındaki çiçek bahçasına.
Utansam mı, sevinsem mi bilemedim emmoğlu…