Alçalarak Alkışlamaya Devam…
ABD nin meşhur ve malum (!) dışişleri bakanı Clinton geldi…
Başbakan hazretleriyle resim verirken arkada sırıtan bir dışişleri bakanı…
Resim verirken bile keyiften ağzı kavuşmuyor.
Kan ağlayan bir coğrafyanın dertlerini görüşmek adına gelen bir ecnebi karşısında sırıtmanın manası nedir?
Ortada ne var keyfe gelip gülecek?
*
Keyfi yerinde…
Hem dış güçlerin hem de içerideki yerli uşakların.
Aldıkları BOP eşbaşkanlığı görevini kulluk derecesinde bir bağlılıkla icra ediyorlar.
Clinton Hanım “en keyifli ülketi sona bıraktım. Türkiyeden keyif alıyorum” diyor konuşmasında..
Sırıtmak değil kahkaha atmak bile onların hakkıdır.
*
Demek ki onlara göre çok şey var gülecek.
Hergün gelen şehitler, Ortadoğu’daki kan fışkıran hain çıbanlar, yurdundan edilen yüzbinler…
Clinton’a keyif veriyor ve o keyife keyifle karşılık veren sırıtkan bir iktidar da emrinde amade…
Merhum Mehmet Akif o günden görmüş olacak sırıtmaları ki…
“Irzlarımızdır çiğnenen evlatlarımızdır doğranan
Ağlamayı bilmiyorsan bari gülmekten utan” demiş.
*
Geldi de ne oldu?
Türkiye’yi öve öve bitiremedi.
Yaladığı, çulladığı PKK yı ortak düşman ilan etti.
Sırıtan simalar daha da keyiflendi.
Yürekler gürp gürp vurdu heyecandan.
Stratejik müttefikimizin bir bakanı bizimle olduğunu ilan ediyor.
*
Utanarak düşünecek iman aradım secdeli olduğunu iddia eden vicdanlarda.
Siz Irak’ta milyonların katliamına dua ederek sırıtarak, eşbaşkanlığınızla övünerek alkış vurdunuz…
Kaçırılan iki İsrail askerine gösterdiğiniz tepki kadar tepki veremediniz.
Var gücünüzle katliamlara arka çıktınız, destek oldunuz, çantalarla paralar taşıdınız…
Olanca taklacılığı yaptınız, adamlar size böyle sırıtamadı…
Ama alçaklıklarla besledikleri hainlere sözde düşmanlık iddiası sizi mutlu ediyor.
*
Türk duruşlu bir hariciye bakanı aradım.
Yılışmak yerine kendisiyle milletiyle alay eden bir ucubeye sırıtmak yerine dişlerini sıkacak, yumruğunu sıkacak ve haykıracak bir hariciye bakanı…
“O zaman gereğini yapın, şerefsizlik etmeyin” diyebilecek bir hariciye bakanı…
Elbette tavşan yürekli kaplanlardan beklenmez, haklısınız…
*
Acelemiz yok, diyor Clinton hanım.
Seçimlere kadar operasyon olmayacak, diyor.
Türkiye’de cami gezdirilen ve cennette yer tahsisatı yapılmak üzere olan Obama’nın ihaneti perdelenecek.
Ne ile?
Orta doğudaki Müslümanların kanıyla…
Dökülen kan Müslümanların…
Sürgün edilenlere de Türkiye bakıyor.
Öyle ya, ne acelesi olacak ki şerefsiz ortaklarımızın?
*
Mehmet Eymür ülkede Mossad, Cia, Kgb, ve bütün dış istihbarat ajanlarının çalıştıklarını üzülerek seyrettiğini söylüyor.
Öyle olmasa, o ajanların uyutma operasyonları olmasa…
Bu millet hotunu sökerdi hainlerin…
Ama o şer güçlerden bahsetmek ayıptır Türkiye’de.
Onlarla beraber burada işgal planları ve uygulamaları yapılıyor.
İtle aynı çuvalda olmanın huzurunu sürüyor iktidar…
*
Ve gazetelere bakıyorum…
Bütün bu olanlar kenarda köşede saklı haber veya hiç görülmemiş.
Manşetlerde ise 28 Şubat fişlemeleri var.
Yani bizim ihanete kör bakan, kendini dengesiz adaletin mensubu sayan besleme basın işini yapıyor…
Allah işinizi rasgetirsin mi diyelim?
Şu sersemleşen vicdanlara bakarak…
Alkışlayın beyler alçalarak alkışlamaya devam edin…
