Ak Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olması ile birlikte, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı koltuğuna Ak Parti Karaman Milletvekili Lütfi Elvan oturdu.
Lütfi Elvan ilk icraat olarak, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Personel Daire Başkanı Zeynep İnce'yi görevden alarak yerine İsa Altıntaş'ı getirdi. Bakan Lütfi Elvan'ın amacı, kendi kadrosunu kurmak ve yeni atama yazılarının bakanlık içinde sızmasını ve kamuoyuna duyulmasını engellemekti.
Bu süreç içerisinde Ulaştırma Deniziclik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Bakanlık Müsteşarı Mehmet Habib Soluk'un istifasını istemesine rağmen, ciddi bir direnç ile karşılaştı. Müsteşar Mehmet Habib Soluk, Ak Parti Milletvekilleri ve rica ettiği bakanlar kanalıyla, görevden alınmasını engellemeye çalıştı. Ancak Müsteşar Soluk'un bu manevrası, Bakan Lütfi Elvan'dan çok sert bir şekilde döndü. (Bilgi Notu: Mehmet Habib Soluk arayarak, Bakan Lütfi Elvan ile böyle bir diyalog yaşamadığını söyledi. Ayrıca hiç bir milletvekili ve bakanı aramadığını ifade etti.)
Bakan Lütfi Elvan'ın, Müsteşar Mehmet Habib Soluk'a karşı tavrından dolayı, Soluk'un emekliliğini istediği biliniyor.
TÜRKSAT'TA DEVİR-TESLİM REZALETİ
Müsteşar Mehmet Habib Soluk'un emekli olması ile birlikte Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarlığı'na Hazine Müsteşar Yardımcısı Feridun Bilgin atandı. Feridun Bilgin'in Hazine Müsteşar Yardımcısı olduğu dönemde denizcilik sektörüne verilmesi planlanan teşvikleri engellemesi ile tanınıyor. Bugün Feridun Bilgin'in denizcilik sektörünün haklarını korumakla ilgili bir makama gelmesi, kaderin cilvesi olarak yorumlanabilir.
Feridun Bilgin'in Müsteşar olarak ataması yapılmadan bir hafta önce Türksat Genel Müdürü Özkan Dalbay, Lütfi Elvan emriyle görevden alınırken, yerine Prof. Dr. Ensar Gül görevlendirildi. Dalbay'ın görevden alınması Türksat uyduları ile ilgili Başbakan Erdoğan'a verilen brifinginde "Yerli ve Milli Uydu"söyleminden kaynaklandığı ortaya çıktı.
Bakan Elvan'ın, Özkan Dalbay'dan aldığı bilgiler çerçevesinde Başbakan Erdoğan'a verdiği birifingte Türksat uyduları ile ilgili "yerli ve milli katkı" olduğu ifadesine, Başbakan Erdoğan'ın Bakan Elvan'a"yüzde 20 yerli katkının neresi millidir?" diye tepki göstermesinin Özkan Dalbay'ın görevden alınmasını hızlandırdığı gelen bilgiler arasında. Ancak Özkan Dalbay'ın Türksat'ta yapılan devir-teslim töreninden sonra, Gölbaşı'ndan ayrılırken, makam aracını altından almaları ve Özkan Dalbay'ın kurum dışından temin edilen başka bir araçla ayrılması ise ayrı bir rezalet olduğu dilden dile dolaşıyor.
Diğer taraftan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Türksat Yönetim Kurulu Başkan Vekilliğine, ABD vatandaşı Prof. Dr. Yusuf Suat Hasçiçek'i ataması, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın"MİLLİ" söylemine ne kadar uyduğunu ise birilerinin kamuoyuna açıklaması gerekiyor.
Türksat gibi önemli bir kurumun başına ABD vatandaşının getirilmesinin altında yatan kerameti, AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın maharetli kelimeleri ile izah edilmesi gerektiğini söylememizde fayda var.
KENAN IŞIK'I TUTANA AŞKOLSUN
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın Başdanışmanı Kenan Işık'ı da mercek altına almakta fayda var.
AK Parti Kurucularından ve eski Devlet Bakanı Abdüllatif Şener'in danışmanı olarak kamuoyunda tanınan Kenan Işık, Başbakanlık Müfettişi ve Özelleştirme İdaresi Başkan Yardımcılığı başta olmak üzere devlet kademelerinde farklı görevlerde bulundu. Lütfi Elvan'ın Bakan olması ile birlikte Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Danışmanlığına getirilen Kenan Işık, Bakanlıktaki bütün işlem ve yazışmaları kendi kontrolüne aldı. Hatta öyle ileri giden Kenan Işık, bir genel müdürlükten gelen her hangi bir yazıyı görmeden Bakan Lütfi Elvan'a sunulmasına izin vermedi.
Alınan bilgilere göre, bakanlıkta bütün işlere müdahale eden Danışman Kenan Işık, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın kilitlenmesine neden olduğu öğrenildi.
Deniz Haber Ajansı'na gelen bir mailde, denizcilik ile ilgili bir genel müdürlükten gelen yazının bakanlık makamına çıkmadan Kenan Işık'a gittiği, Kenan Işık'ın ise Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürü Mehdi Gönülalçak'a "Denizcilik ile ilgili belgenin DOĞRU OLUP-OLMADIĞINI" sorduğu, Mehdi Gönülalçak'ın gelen evrağı tasdik etmesi ile birlikte, Bakan Lütfi Elvan'ın makamına çıkarıldığı kaydediliyor.
Danışman Kenan Işık'ın, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Salih Orakcı'nın görevden alınmasında da aktif rol aldığı biliniyor. Özellikle, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'nde yeni kurulan İstatislik ve Risk Yönetimi Daire Başkanlığı'na Enver Ercan'ın ataması yapılması üzerine, "Bakanlığa sorulmadan nasıl atama yapılır" diye tepki gösteren Danışman Kenan Işık, Salih Orakcı ile telefonda kavga etmesi ile birlikte, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Salih Orakcı iki hafta içinde görevden alınarak müşavirliğe atandı.
DENİZCİLER MADEN BULDU
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Suat Hayri Aka'nın görevden alınması ve yerine Maden İşleri Genel Müdürü Ahmet Hamdi Yıldırım'ın yazısının yazılması, "Denizcilik Sektörü Maden Buldu" yorumlarına neden oldu.
Kendisi de maden mühendisi olan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Madenci, Konyalı, DPT ve Hazine kökenli kadrolar ile bakanlıkta ekibini kurmaya devam ederken, denizcilik sektörü ile alakası olmayan isimleri göreve getirmek için çalışmaları yürüttüğü biliniyor.
LÜTFİ ELVAN, BİNALİ YILDIRIM'DAN RAHATSIZ
Lütfi Elvan'ın Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına gelmesi ile birlikte, Binali Yıldırım isminden rahatsız olmaya başladığı gelen haberler arasında. Lütfi Elvan'ın bazı bakanlık bürokratlarının Binali Yıldırım'ın toplantılarında boy göstermelerine tepki gösterdiği ifade ediliyor. Hatta Bakan Elvan tarafından uyarılan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bürokratları, "Binali Yıldırım'ın hiç bir toplantısına katılmayacaksınız" diye fırçalandığı iddia ediliyor.
Bunun en son örneği Türk P&I toplantısında gerçekleşti. Türk P&I Resepsiyonu'na katılan Binali Yıldırım'ın resepsiyon sonrası verilen plaket töreninde, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü adına bir daire başkanının katılması dikkat çekerken, Kıyı Emniyeti Genel Müdür Vekili Olcay Özgürce ve Genel Müdür Yardımcıları Ülker Acarer ile Caner Arseven'in toplantıda olmaması Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın müdahalesi olarak yorumlandı.
Diğer taraftan, Türk P&I Resepsiyonu'nun olduğu akşamın öğlen saatlerinde kılavuz kaptanların toplantısına katılan ve Binali Yıldırım'ın Kıyı Emniyeti Genel Müdür Yardımcısı olarak atamasını yaptığı, Olcay Özgürce ve Caner Arseven'in, Binali Yıldırım'ın katıldığı Türk P&I Resepsiyonu'na iştirak etmemeleri ise, vefasızlık örneği olarak kayıtlara geçti.
Deniz Haber Ajansı'nın aldığı bilgiye göre, son zamanlarda Binali Yıldırım tarafından gelen taleplere, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın mesafeli durduğu ve bakanlık kadrolarının korku ve tedirginlik içinde gelen isteklere baktığı ortaya çıktı.
Kısacası Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı çiftliğe dönerken, bakanlıktaki işlemlerin durma noktasına geldiği görülüyor.
Lütfi Elvan'ın başında bulunduğu Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nı takip etmeye devam edeceğiz...