Cemaat menşeili Mehmet Baransu, Irak sınırında yapılan hava harekâtında yanlışlıkla vurulan 35 kaçakçının ölümü ile ilgili, “Devlet Terörü” nitelemesi yapması Başbakan Erdoğan’ı kızdırdı.
Başbakan Erdoğan’ın Baransu ve onun gibi ifadede bulunan gazetecilere “Cambaz” diye tepki göstermesine üzerine, Taraf muhabiri Baransu, Başbakan Erdoğan’a hakaretvari ifadeler ile adeta posta koydu.
Twitter’dan yazdığı “Sayın Başbakan hatırlatayım. Senin İçişleri bakanına bağlı jandarma beni dinledi. Şimdi de evimin ve iş yerimin üzerine bir heron istiyorum. Bu ülke cambazın kim olduğunu da öğrenecek. Cambazları da. Sayın Başbakan siz de çok iyi bildiklerinizi öğreneceksiniz. Sayın Başbakan, bugün anladım ki sizden daha iyi MİT’i biliyorum. MİT arşivlerini MOSSAD’a açmıştı. Böceğe değil MOSSAD ajanlarına bak. Sayın Başbakan ben eli silah tutanlardan korkmadım. Kasımpaşalı Tayyip Erdoğan’dan korkacağımı zannediyorsanız yanılıyorsunuz” diye posta koyması, tam bir densizlik örneği olarak sırıtıyor.
Üç-beş embed haber yaparak kendini dev aynasında gören, cemaatin açıktaki kalemi Mehmet Baransu’nun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “Bu ülke cambazın kim olduğunu öğrenecek. Cambazları da” diye hakaret etmesi, “Mehmet Baransu, bu cüreti nerden buluyor” sorusunu akla getirdi.
MEHMET BARANSU KİMDİR?
Aslen Iğdırlı olan Mehmet Baransu İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde okudu. Mesleğe Akşam Gazetesi’nde stajyer olarak başladı. Gülen cemaatinin haftalık dergisi Aksiyon’da 1997-2000 yıları arasında muhabirlik yapan Mehmet Baransu, dört sene Amerika’da yüksek lisans ve dil eğitimi macerasından sonra yine cemaatin yayın organlarından Cihan Haber Ajansı’nda yönetici olarak çalıştı. Daha sonra Türkiye’de tanınmasına neden olan ve o dönem yayın hayatına başlayan Taraf Gazetesi’nde işe başladı.
Taraf Gazetesi’nde istihbarat belgelerine dayalı haberler ile gündem oluşturan Mehmet Baransu, Ergenekon Soruşturması sırasında ofisi basılan avukat Serdar Öztürk’ün bürosunda el geçirilen ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından yayınlandığını iddia edilen “İrticayla Mücadele Eylem Planı” isimli belgeyi haberleştirdi. Emniyet ve savcılığın elinde olan bu belge, Mehmet Baransu imzasıyla Taraf Gazetesi’nde yayınlanmasından sonra Türkiye’nin gündemine oturdu.
BARANSU AK PARTİ'Yİ KAFASINDAN SİLDİ
Mehmet Baransu ve Ak Parti arasındaki ipler “Şike Yasası”ndan sonra koptu. 21 Kasım 2011 tarihinde Taraf Gazetesi’nde yazdığı “Usta gemin su alıyor” başlıklı yazı ile Ak Parti’nin ANAP’laştığını iddia ederek köprüleri attı.
Mehmet Baransu, aynı yazının finalinde de AK Parti'ye, artık ne kendisinden ne ailesinden oy çıkmayacağını ilan ederek şunları köşesine taşıdı;
"Bu muhalefet ve medyaya rağmen, siz kendinizi nerede görüyorsunuz bilmem ama ustalık döneminin sayın “ustası”, “kalfaları” ve “çırakları”.. Geminiz çok fazla yerden su almaya başladı. Rotanız şaştı ve siz bunun farkında değilsiniz. Ancak millet rotanızın ve istikametinizin farkına yavaş yavaş varıyor.Tarih, ders alınmak için okunmalıdır. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Ders almak için 1995-2000 arasına bakmak yeterli. ANAP ve DYP’nin düştüğü duruma. Bu ülkenin siyasetçi onbaşıları zaten vardı, yenilerine inanın gerek yok. Bu millet, statükonun emrine girenleri, onbaşıları tarihin çöplüğüne göndermekten biran bile tereddüt etmedi. Bundan sonra da etmeyecektir. Son seçimde kaç milyon oy almıştınız bilmiyorum ama aldığınız o oydan 17’sini çıkartabilirsiniz. Benim ve ailemin statükoculara ve onları destekleyenlere artık verecek oyu yok."
MEHMET BARANSU'NUN CÜRETKARLIĞI
Mehmet Baransu’nun Twitter üzerinden “Sayın Başbakan, ben eli silah tutanlardan korkmadım. Kasımpaşalı Tayyip Erdoğan’dan mı korkacağım?” diye hakaret vari ifadeler ile Başbakan’a saldırması,“Cemaatin adamları cami duvarına işemeye başladı” sözünü akla getiriyor.
Haddini ve hukukunu aşan bu kalem karşısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın nasıl bir tavır takınacağı ise merak konusu. Çünkü yakın bir zamanda cemaatin diğer besleme kalemlerinin “Şimdiki Hedef Başbakan” sloganı ile Recep Tayyip Erdoğan’ı yıpratmaya çalışacakları gün gibi aşikar. Çünkü, cemaatin hedefe ulaşmak için her türlü manevrayı yaptığı bilinen bir gerçek.
CEMİL ÇİÇEK YÜZÜNDEN İPLER KOPTU
Başbakan ile Cemaat arasında soğukluğun bir diğer sebebi ise cemaatin karşı çıkmasına rağmen, Cemil Çiçek’in Meclis Başkanı olması gösteriliyor. Çünkü Cemil Çiçek'in Başbakan Yardımcı iken, Hürriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Hakan'a "Gülen cemaati fazla olmaya başladı" sözünden sonra, Gülen Medyasının hedefine oturmuştu.
Hatta cemaat medyası, CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’a sızdırdığı bir belge ile Cemil Çiçek’i damadı üzerinden vurmaya başladı.
O günlerde, CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan, dönemin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in, damadı ve kızının sahip olduğu bir şirkete ihalesiz 2 milyon TL’lik iş verildiği iddiasını soru önergesiyle Meclis gündemine taşımıştı.
Bu olaydan sonra Cemil Çiçek, kendi damadını ihbar ederek soruşturma açılmasını sağladı. Soruşturma sonucu bu tür iddiaların gerçeği yansıtmadığı ortaya çıkması ile Cemil Çiçek rahatladı. Ancak “Cemaate Dokunmanın” bedelini ağır ödedi.
Sözün özü, cemaat ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın arasına kara kedi girdi. Bu kara kedi toplum mühendisleri tarafından iyice karartılmaya başlatıldı. Çünkü Başbakan Erdoğan, birilerinin kanadının altına girmeyecek kadar, kudretini ispat etmiş bir lider olarak karşımızda duruyor. Zaman her şeyi gösterecek. Bizde bakıp göreceğiz.