28 Şubat’ın mağdurlarından biriyim. Eşim başörtülü olduğu için sıkıntı çekenlerdeniz. Asker akrabalarımızı, lojmanlarda ziyaret edemedik. Ziyaret etmeye çalıştığımız lojmanlardan, “Tavşan Kulağına” itiraz ettiğimiz için, asker zoru ile çıkarıldık. Ailemizde, başörtüsü yüzünden okuyamayan ve disiplinsizlik iddiası ile okuldan atılan insanlar yer aldı. Başörtülü kızlarımızın okula alınması için yaptığımız eylemlerde, Beyazıt Meydanı'nda yediğimiz copların izleri hala sırtımızda…
İMEAK Deniz Ticaret Odası seçimleri yaklaşırken, Deniz Haber Ajansı'nda JURNAL mahlası ile yazdığımız ve sektörün fotoğrafını çektiğimiz “DTO seçimleri ve Gülen Cemaati” başlıklı köşe yazısı, sektörde bulunan cemaat mensupları tarafından, demokrasi dışı davranış olarak nitelendirildi. Bizleri, 28 Şubat Zihniyeti’nin ürünü olmakla suçlayan cemaat mensupları, isim vermeden gönderilen yorumlarda “28 Şubat’ın Fişleme” mantığını, icra ettiğimiz iddia edildi.
Bu yorumlara, “vay vicdansızlar” demekten başka söz bulamıyorum.
Türk demokrasi tarihine kara bir sayfa olarak düşen, demokrasiye darbe olarak görülen, 28 Şubat’ı ve Gülen Cemaatinin rolünü, hatırlamakta fayda var.
& & &
Fethullah Gülen; 28 Şubat’ta, egemen güçlerin karşısında “emrindeyiz komutanım” söylemini geliştirdi.
Fethullah Gülen; 28 Şubat’ta dönemin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a karşı yapılan komplolara sessiz kalarak, askeri cunta mantığına destek verdi. Hatta en kritik dönemde Erbakan’ı istifaya çağırdı.
Fethullah Gülen; 28 Şubat’ta Askerler ile diyalog kurarak “Ben Erbakan gibi değilim, daha hoşgörülüyüm” mesajı gönderdi.
Bu arada Refahyol hükümeti devrilip yerine yeni hükümet kurulduğunda, Fethullah Gülen cemaatinin yayın organı “Zaman Gazetesi” 9 sütuna “Hayırlı olsun. İşte kardeş kavgasına son verecek hükümet” manşetini attı.
Fethullah Gülen, 28 Şubat sonrasında Necmettin Erbakan'ı sert şekilde eleştirenler arasında yer almış ve silahlı kuvvetlerin müdahalesini demokratik bulduğunu ifade etmişti.
Fethullah Gülen; 29 Mart 1997'de Samanyolu Televizyonu’nda katıldığı bir programda silahlı kuvvetleri muhtıra vermekle eleştirenlere seslenerek, "Asker demokratik yollarla sorunların çözümünü istedi" demişti.
Fetullah Gülen, 16 Nisan 1997'de Kanal D Televizyonu’nda Yalçın Doğan'a verdiği röportajda ise askerlerin anayasanın kendilerine verdiği yetkiyi kullandıklarını belirtmişti.
“Yine Zaman gazetesi yazarlarından İsmail Ünal’ın, kendisiyle yaptığı söyleşi kitabında da Gülen, '28 Şubat, ülkenin daha iyi bir noktaya gelmesi adına Türkiye’de bazı süreçleri geciktirdi mi?' sorusunu, 'Geciktirmedi; aksine hızlandırdı. Hatta 28 Şubat, Türkiye’de demokrasinin yerleşmesini de hızlandırdı' diye yanıtlıyordu.”
& & &
Sözün özü; Fethullah Gülen ve cemaati, 28 Şubat döneminde demokrasinin karşısında olup, asker postalına selam durmuştur.
Bizi eleştiren cemaat mensuplarının; ilk önce, demokrasi karşısında, geçmişlerini temizleyip ve özeleştirilerini yaptıktan sonra, bizleri “Demokratik olmamakla” suçlasın.
Tabi buna inanıyorlarsa....