İş dünyasını ilgilendiren davaların kısa sürede sonuçlandırılması açısından önem taşıyan yöntemi değerlendiren Avukat Gizem Tan, ABD'de bir dönem "arabulucu" olarak görev yaptığını söyledi.
Sistemin, mahkeme dışında alternatif bir çözüm yolu sunduğunu, ticari uyuşmazlıkların da uygulamanın kapsamına girdiğini belirten Tan, "Mesela sizin bir şirketiniz var. Başka şirketten 10 lira alacağınız var. Diğer şirket çok zor durumda, borcunu ödeyemiyor ama uzlaşmak istiyor. Mahkemeye gitmektense arabulucu önünde bunu tatlıya bağlayacaklar" dedi.
Tan, mahkeme sürecinin söz konusu sisteme göre daha masraflı ve uzun olduğunu savunarak, yargının iş yükünün azalacağını ifade etti.
Gizem Tan, "Taraflar daha az para ödeyeceği için para ve emek tasarrufu olacak. İnsanlar duruşma yerine arabuluculuk seanslarını bekleyecek. Uyuşmazlıklar daha kısa sürede çözülebilecek" diye konuştu.
Düzenleme neler getiriyor?
TBMM'de geçen yıl kabul edilen Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile getirilen "arabuluculuk" sistemi, yabancılık unsuru taşıyanlar da dahil olmak üzere ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan "özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde" uygulanacak.
Taraflar, arabulucuya başvurma, süreci devam ettirme, sonuçlandırma veya bu süreçten vazgeçme konularında serbest olacak.
Arabulucu, tarafların her biri ile ayrı ayrı veya birlikte görüşebilecek ve iletişim kurabilecek. Taraflar bu görüşmelere vekilleri aracılığıyla da katılabilecekler.
Ticari işletme hukuku (ticari alacak davaları), çevre hukuku uyuşmazlıkları, doktor-hasta uyuşmazlıkları, miras hukuku, tapu uyuşmazlıkları ve aile içi şiddet iddiasını içermeyen velayet ya da nafaka taleplerine ilişkin uyuşmazlıklar, spor hukuku, borsa, işçi-işveren uyuşmazlıkları ile tüketici hukukundan doğan uyuşmazlıklar için bu yönteme başvurulabilecek.
Kamu hukuku uyuşmazlıklarının yanı sıra nesebin düzeltilmesi, iflas, tanıma ve babalık, boşanma davaları gibi hakim kararının gerekli olduğu davalarda arabulucuya başvurulamayacak.
