14 Mayıs'ta gerçekleşen Cumhurbaşkanı Seçimi'nde 50+1 koşulunun gerçekleşmemesi sebebiyle gözler 18 Mayıs'a çevrildi. Dokuz günün kaldığı seçimlerde ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan'ın, Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan ya da Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyip desteklemeyeceği büyük merak konusu.
GÖRÜŞME BUGÜN GERÇEKLEŞİYOR
Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan ve ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan, bugün bir araya geldi. Görüşmenin Erdoğan'ın Dolmabahçe'deki ofisinde kısa bir süre önce başladığı öğrenildi
AÇIKLAMA BEKLENİYOR
Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından açıklama gelmesi bekleniyor.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimi gün CNN International'a yapmış olduğu açıklamalarda, Oğan'ın taleplerine boyun eğmeyeceğini vurgulayıp, "Ben bu şekilde pazarlık yapmayı seven bir insan değilim" demişti.
Erdoğan, Oğan'ın ikinci turda bir 'kral yapıcı' olarak ortaya çıkacağı yönündeki tartışmalara, "Kral yapıcı olan halk olacaktır" ifadelerini kullanmıştı.
OĞAN NE DEMİŞTİ?
Geçtiğimiz günlerde gazeteci Candaş Tolga Işık'ın konuğu olan ve sorularını yanıtlayan Sinan Oğan, destekleyecekleri tarafa şartlarını sunacaklarını açıklarken şu ifadeleri kullanmıştı:
"Biz kararımızı verdiğimizde Sinan Oğan'ın kararı olmayacak. Bizimle birlikte hareket eden kitlenin kararı olacak. 1-2 gün içinde kararımız netleşecek. Tabanımızın önemli bir kısmını hareket ettirme kabiliyetimiz var. Bizim temel şartlarımız var bunları masaya koyacağız. Bu şartlarımız kabul edildikten sonra biz bir yediemin gibi sigorta gibi hükümetin içinde de yer alabiliriz. Sinan Oğan çekilse, seçim sonuçlarını yarım puan farkla kaybeden Erdoğan buradan puan alır seçimi kazanırdı."
DESTEK VERMENİN ŞARTLARI
"PKK terör örgütüyle, FETÖ ve Hizbullah'la kesintisiz mücadele. Bu olmazsa olmazımız. Sığınmacıların bir takvim içerisinde geri gönderilmesi. Bizim takvimimiz 1 seneydi. Bir başkası seçildiğine göre 1 seneyle dayatmanın manası yok ama bir takvime bağlanmalı. HDP ve Hizbullah'a hükümette görev verilmemesi sürecin dışında tutulması. Anayasa'nın ilk 4. ve 66. maddesine asla dokunulmayacağının taahhüt edilmesi. Türk milletinin ortak talebi olan bu talepleri her iki tarafça kabul edileceğini düşünüyorum."
İstanbul Haber Ajansı
