Demet Akalın'ın hayat hikayesini artık hepimiz az çok biliyoruz. Gölcük'ten pop starlığa uzanan bir yol onunkisi... Bugün hem özel hayatında sular durulmuş hem de kariyerinde istediği noktada. "Geldiğim yeri hayal bile edemezdim," diye anlatıyor. Sözünü sakınmıyor, içinden geçeni tak diye söylüyor. Ara ara attığı tweet'lerle de magazin gündemini değiştiriyor. Böbreklerindeki rahatsızlık nedeniyle bir aydır evinde olan Akalın, sözünü esirgemeden hakkında merak edilenleri yanıtladı.
- 'Bazen sen hiçbir şey yapmazsın, kader senin intikamını sessizce alır.' Tam da boşanmalar gündemdeyken attığınız bu tweet bir anda gündem yarattı. Kader kimden intikamınızı aldı? Kime ithafen attınız bu tweet'i?
- (Şarkı söylemeye başlıyor.) Geçmiş zaman olur ki bebeğim... Böyle bir tweet attım, çünkü zamanında benimle uğraşanlar oldu. Onlara ithafen attım. Allah korusun, ben de bir evlilik yaşıyorum. Bu tweet'i birisine gitsin diye atmadım. Geçmişte kalan, takıntılı bir kadın da değilim. Ama gerçekten kader sessizce intikamını alır. Bunu bilir, bunu söylerim.
- Dilinizi tutamıyorsunuz kimi zaman. Söyledikleriniz de sonrasında başınızı ağrıtıyor.
- Haksızlığa uğradığım ya da bana bir şey söylendiği zaman ya da birilerinin arkamdan bir şeyler çevirdiğini gördüğüm zaman cinnet geçiriyorum. Ama artık daha tutarlıyım. İçimdeki saftirikliği kaybetmediğim için oluyor bunlar. Bu yüzden de hep kullanılıyorum aslında. Artık alıştım. 'Boş ver kullansınlar,' diyorum. Mesela albüm çıkana kadar her gün arayan insanlar, albümden sonra ne arıyor, ne soruyor.
ÇEKİLECEK KADIN DEĞİLİM
- Albümlerin satmadığı, müzik piyasasının durulduğu bu dönemde klip çekmeye, konser vermeye devam ediyorsunuz. Sizi ne farklı kılıyor?
- Benim böyle bir hayalim yoktu. Gölcük'teki o mini etek giyemeyen pısırık kız nasıl bu hale geldi, ben de bilmiyorum. Aslında gazeteci olmak istiyordum. Ama şarkı söylemeyi çok seviyorum. Allah ömür verdiğince şarkı söylemek istiyorum. İşimi yapıyorum. Şarkılarımı kimseye dinletmiyorum. Bana yakışan şarkıları söylüyorum. Şimdi Harbiye Açıkhava konserim var. Ona yoğunlaştım.
KADIN ERKEĞİN GERİSİNDE DURMALIDIR
- Evde nasıl bir kadınsınız? Kadınlıktan anladığınız nedir?
- 'Kadın erkekle eşittir,' diyenlerden değilim. Öyle bir şey yok! Kadın elini tutmaz adamın. Vücut diline bakan uzmanlar diyor ya, çiftlerin el ele tutuşmalarından iplerin kimin elinde olduğu anlaşılıyor. Geçen bir kız arkadaşıma 'Adamın elini niye sen tutuyorsun, niye sen öndesin?' dedim. Çünkü fotoğrafta bile anlaşılıyor kimin güçlü olduğu. Tamam güçlü kadınım, eyvallah. Atarlıyım, giderliyim ama ben yine de her yerde kocamın sözü geçsin isterim. Ne kadar güçlü kadın olursan ol, dünyayı yönetecek kadar güçlü ol, Amerikalı ol, film yıldızı ol, fark etmez. Görmüyor musun, Angelina Jolie bile adamın gerisinde duruyor! Kadın erkeğin gerisinde durmalı. Dünyanın en güçlü kadını da olsan bir erkeğin gücüne, şefkatine, sahiplenmesine, elini tutmasına ihtiyacın vardır. Kimse 'İstemem,' demesin.
PARAYI KİM SEVMEZ Kİ
- Geçtiğimiz sezon bir TV programında jüri üyesiydiniz.
- TV işini para için yaptım. Bunu açık yüreklilikle söylüyorum. Adamlar 13 bölüm için nakit para verdi. Ben de yürüdüm gittim. Bir daha teklif gelirse, yine yaparım. Parayı kim sevmez ki?
KOCA PARASI YEMİYORUM
- Bir dönem epey para harcıyordunuz. Şimdi parayı neye yatırıyorsunuz?
- Koca parası yemiyorum; kendim kazanıp, kendim harcıyorum. Bir dönem Louis Vuitton'a gidip indiriyordum vitrinleri. Şimdi geçip gidiyorum mağazanın önünden. Bir süre sonra geleceği düşünmeye başlıyorsun. Annem 'Çula çaputa verdiğin parayla bir ev daha alırdın,' diyor. Ama şimdi kafam rahat. Üzerimde hakkı olan dayıma ev aldım. Kuzenlerime ve kardeşime de aldım. İlk önce aileme bakmakla yükümlüyüm.
MASUM BİR HAYALİM VAR, O DA KAFE AÇMAK
- Eşinizin ailesiyle aranız nasıl? - İyi, sıkıntı yok. Onların bir ayakları Mersin'de. Kaynanam orada. Kayınpeder bizde kalıyor 10 gündür. Allah'tan ev büyük. Sabahları çok erken kalkıyor yalnız. Ben de tam yeni uykuya dalmış oluyorum. Rahatsızlığımdan dolayı uyku düzenim berbat. Sivri dilliyim ya, arada 'Sabah o sesler, o telefonlar olmasa mı?' diye söyleniyorum. Çok ayıp adama, değil mi?
- Kayınpederinize yemekleri kendi elinizle mi yapıyorsunuz?
- Ramazan'da sahura kalkmadım. Kendi kalkıp yedi. Neyse ki kuzenlerim de buradaydı. Tatarız ya, mantılar, börekler yaptılar. Ben Boğa burcu olarak sofra düzenlerine karıştım. Ama hasta olmadığım zamanlar yemekleri ben yapıyorum. Okan kahvaltı etmiyor Allah'tan.
UYUŞTURUCU KULLANANLARI AKLIM HİÇ ALMIYOR
- Şöhreti kaldıramadığınız zamanlar oldu mu hiç? Bu yüzden uyuşturucu madde kullandığını söyleyenler oluyor.
- Büyük sorunlar, insanın hayatından ders çıkarmasını sağlıyor. O uyuşturucu alınan insanlara bakıyorum da, anlamıyorum. 41 yaşımdayım. Ben de gençlik döneminden geçtim, çok gezdim. Çok büyük paralar kazandım. Kimsenin hayal edemeyeceği yerlerde tatil yaptım. Her görgüsüzlüğü yaşadım, bazen görgüsüzlük yapmaya da devam ediyorum. Ama hayatımda bir kez bile uyuşturucuyu merak edip deneyeyim demedim. Aman alışırım falan diye korktum. Büyük sanatçıları görüyoruz. Biri kendini çiftliğe kapıyor, biri kendini kumara veriyor... Bu konuda kendimle gurur duyuyorum. Küçük yerden gelmemin etkisi de var. Bir yerde hep frenliyor.
AİLEMLE RUH DETOKSU YAPIYORUM
- Küçükken Kur'an kurslarına gitmişsiniz.
- Evet, Allah'a inancım sonsuz. Benim bu olduğum noktaya gelmemde de Allah'a olan inancımın etkisi büyük. Sonrasında ise aileme olan bağlılığım geliyor. Bazen onlar olmasa, uçurumdan düşebilirdim diye düşünüyorum. Bence inançlı ve ailesine bağlı insanlar daha güzel yol alıyor. İlla ki Gölcük'e gitmeli ve onlarla sohbet etmeliyim. Ailemle ruh detoksu yapıp işime dönüyorum. Evvel Allah her şeye yetişiyorum.
www.istanbulhaber.com