Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Cumhuriyet'in 100'üncü yaşına ulaşmasının sevincinin yaşandığı bu tarihi günlerde, bütün vatandaşların Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayan Erdoğan, Cumhuriyet'in banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Milli Mücadele'nin tüm kahramanlarını, aziz şehitleri, vatan topraklarını kanlarıyla sulayan yiğit gazileri rahmetle yad etti.
Türkiye'nin gelişmesi, kalkınması, güçlenmesi için samimiyetle çalışan herkese teşekkür eden Erdoğan, gerek telefonla arayarak gerekse mesaj göndererek 100'üncü yıl heyecanını paylaşan dost ülkelerin liderlerine şükranlarını sundu.
Erdoğan, yurt dışı temsilciliklerinde düzenlenen 29 Ekim törenlerine katılan misafirlere de teşekkür ederek, şöyle konuştu:
"Cumhuriyetimizin 100'üncü yıl dönümünü manasına ve önemine yakışır bir şekilde 85 milyon olarak hep birlikte büyük bir gururla kutladık. Özellikle İstanbul Boğazı'nda yapılan geçit törenimizde, ülkemizin savunma sanayisi alanında ulaştığı seviyeyi yeniden görme fırsatı bulduk. Dünyanın ilk SİHA gemisi vasfını taşıyan, donanmamızın amiral gemisi TCG Anadolu'nun öncülüğünde 100 savaş gemimiz tarafından yapılan geçit töreni, bizi hem duygulandırdı hem de kıvanç kaynağımız oldu. Bizlere bu gururu yaşatan donanmamızı, hava kuvvetlerimizi, Solo Türk ve Türk Yıldızları ile kahraman ordumuzun tüm komutanlarını, bütün mensuplarını buradan tekrar kutluyorum. Geçit törenimiz, donanmamızın gücünü göstermesi yanında, çok önemli stratejik mesajlar da içeriyor. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında bazı gerçekleri tekrar hatırlattık. Vatanımızı canımız pahasına koruyacağımızı, istiklalimize sonuna kadar sahip çıkacağımızı, mabetlerimizin üzerine namahrem eli değdirmeyeceğimizi, her gün beş defa gök kubbeyi çınlatan ezanlarımızı susturmayacağımızı, rengini şehitlerimizin mübarek kanından alan ay yıldızlı al bayrağımızı indirtmeyeceğimizi, bağımsızlığımıza gölge düşmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha 85 milyon olarak tüm dünyaya ilan ettik."
Bölgenin içinden geçtiği muhataralı dönemde bu mesajların doğru bir şekilde okunacağına inandığını dile getiren Erdoğan, "Bizim hiçbir ülkenin toprağında, denizinde, egemenliğinde, iç işlerinde gözümüz yok. Biz sadece 'Hazır ol cenge ister isen sulh-ü salah' diyen ecdadın rehberliğinde vatanımızı korumaya çalışıyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin yıldır kesintisiz mücadele eden, istiklal ve istikbali için sürekli bedel ödeyen bir millet olarak, bunun bir tercih değil mecburiyet olduğunu vurguladı.
"Gazi Mustafa Kemal'in de muradını yansıtmıştır"
Türkiye'nin hayatta kalabilmek için başta savunma sanayisi olmak üzere her alanda güçlü olmak, sürekli kendini geliştirmek zorunda bulunduğuna işaret eden Erdoğan, "Diğer türlü çekile çekile 780 bin kilometrekareye sıkıştığımız mevcut vatan topraklarını bile bize çok göreceklerini gayet iyi biliyoruz. Bu gerçeğin şuurunda olarak, kimseye husumet beslemeden, hiç kimseye düşmanlık etmeden ordumuzu güçlendirmeye devam edeceğiz." diye konuştu.
Erdoğan, 100'üncü yıl hitabında, Türkiye'nin son bir asırda kat ettiği mesafeyi somut rakamlarla karşılaştırmalı olarak ortaya koyduklarını anımsatarak, birkaç ana başlıkta özetin özeti mahiyetinde ifade ettikleri rakamların, kimin Cumhuriyet'e hakkıyla sahip çıktığını, kimin bunun istismarını yaptığını açıkça gösterdiğini vurguladı.
100'üncü yıl etkinliklerinin milli bayram kutlamaları açısından bir referans teşkil edeceğine inandığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Cumhuriyet'i salonlara ve balolara hapsedenlere, millete mal etmek yerine kendi ideolojilerinin aparatı haline getirenlere, Cumhuriyet adına bu ülkede yıllarca cumhur karşıtlığı yapanlara, velhasıl Cumhuriyet'i tapulu mülkü gibi görenlere bu tarihi yıl dönümünün nasıl idrak edilmesi gerektiğini gösterdik. Ayrıca günlerdir kutlamalarla ilgili yalan yanlış bilgi yayarak, milletin ensesinde boza pişirenlere de cevabımızı en güzel şekilde verdik. Milleti dışlayan, milletin olmadığı soğuk törenler yerine Cumhuriyetimizi, ruhuna uygun şekilde halkımızla omuz omuza kutladık. Davetimize icabet ederek evlerini, araçlarını, iş yerlerini bayraklarımızla süsleyen tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum.
Pazar günkü tablo Gazi Mustafa Kemal'in de muradını yansıtmıştır. Gazi'nin yaklaşık bir asır önce yaptığı şu ikaz son derece mühimdir. Çevresindeki kimi şahısları, Gazi Mustafa Kemal bakınız nasıl uyarıyor, 'Beni övme sözlerini bırakınız, gelecek için neler yapacağız onları söyleyin.' Evet, Cumhuriyet'i sahiplenmek, Gazi'nin emanetine sahip çıkmak, övgü yarışına girmekle olmaz, ülkenin geleceğine ufuk çizmekle olur. Gazi'nin mirasını gerçek anlamda yaşatanlar, millete efendilik taslayanlar değil, 85 milyonun tamamına hizmetkarlık yapanlardır. Biz, işte bunu sağladık, bunu başardık."
"Bunların kim olduklarını biliyoruz"
Kendi dönemlerine kadar Türkiye'nin en büyük sorununun, milletin kurduğu Cumhuriyet'i milletin değerleriyle, inancıyla, kültürüyle hesaplaşma aracı haline dönüştüren istismarcılar olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gardırop Atatürkçüleri yıllarca bu ülkeyi ikinci sınıf demokrasiye, ikinci sınıf ekonomiye mahkum ve mecbur etmişlerdir. Cumhuriyet'e ve kazanımlarına gardırop Atatürkçüleri kadar zarar veren başka bir kesim olmamıştır. Gazi'nin vefatından sonra milleti yıllarca inim inim inletenler işte bunlardır. Milleti mümeyyiz görmeyip, yıllarca sandığı önünden kaçıranlar bunlardır. Rahmetli Menderes'ten merhum Özal'a kadar, Türkiye sevdasıyla çalışanlara hayatı zindan edenler bunlardır. Güya Cumhuriyet'i koruma adına 1960'tan itibaren her 10 yılda bir milli iradeye kastedenler bunlar, Anadolu insanını 'takunyalı, örümcek kafalı, makarnacı, yobaz, göbeğini kaşıyan adam' diyerek aşağılayanlar bunlardır. Kızlarımızı kılık kıyafetlerinden dolayı üniversite kapılarında ağlatanlar bunlardır. Kadınların sadece okuma hakkını değil, kamuda çalışma ve seçilme hakkını da gasbedenler yine bunlardır. 'Cumhuriyet mitingleri' adı altında darbe çığırtkanlığı yapanlar bunlardır. Sırf oy tercihleri sebebiyle depremzedelerimize hakaret edenler yine bunlardır, bu faşist zihniyetin mensuplarıdır.
Milletle ve milli iradeyle barışmak istemeyen bu çevreler, bugün de farklı yöntemlerle içlerindeki nefreti kusmaya devam ediyor. Biz, bunların kim olduklarını ve hangi habis niyetlerle hareket ettiklerini gayet iyi biliyoruz. Cumhuriyet kutlamalarına bile nefret söylemi bulaştıran bu güruha asla boyun eğmeyeceğiz, hiçbir zaman prim vermeyeceğiz."
Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yaşını kutlarken, daha önce olmadığı kadar güçlü, güvende ve itibarlı olduğunu belirten Erdoğan, "El ele, gönül gönüle vererek Türkiye Yüzyılını kucaklaşmanın, büyümenin, kalkınmanın ve barışın yüzyılı yapacağımıza yürekten inanıyorum." dedi.
İsrail'in Filistin'e yönelik saldırıları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa ve Amerika'nın koşulsuz desteğini arkasına alan İsrail yönetimi, tam 25 gündür tüm dünyanın gözleri önünde insanlık suçu işliyor." açıklamasında bulundu.
Kanser hastalarını tedavi eden Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi'nin, İsrail'in barbarlığının en son kurbanı olduğunu belirten Erdoğan, "Devlet aklını tamamen yitirdiği görülen ve örgüt gibi davranan İsrail'in bir an önce durdurulması gerektiğine inanıyoruz." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail'in doğrudan sivillere yönelik saldırıları sonucunda bugüne kadar çoğu bebek, çocuk ve kadın olmak üzere 8 bin 500 Filistinli şehit edildi. Gazze'de işlenen savaş suçlarının faillerinin hukuk önünde hesap vermesi için görüşmelerimiz devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Bölgedeki aktörlerin işbirliğinde yeni bir güvenlik mekanizması tesis edilmesini gerekli gördüklerini, bu adımın atılması halinde sorumluluk almaya hazır olduklarını söyleyen Erdoğan, "Başta Avrupalı ülkeler olmak üzere Batı dünyası Gazze'deki insanlık sınavında bir kez daha sınıfta kalmıştır." dedi.
Türkiye'nin, bir kısmı Gazzelilere ulaşan yardım malzemelerinin toplamı 213 tonu bulduğunu açıklayan Erdoğan, "Bugün binlerce Gazzeli çocuğun ölümüne seyirci kalanların yarın herhangi bir konuda söyleyecekleri hiçbir sözün kıymetiharbiyesi olmaz. İsrail'in katliamlarına ses çıkarmayan tatlı su hak savunucularından insanlığa da dünyaya da hiçbir hayır gelmez." şeklinde konuştu.
Deprem bölgesindeki KOBİ'ler için yeni kredi paketi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan çalışmalarda depremzedeleri asla ihmal etmediklerinin altını çizerek, "Afetten zarar gören 11 ilimizde, 200 bin konutun inşası hızla devam ediyor. Yapımı biten konutları yakında etap etap teslim etmeye başlıyoruz. Sene sonuna kadar 41 bin konut ve 5 bin köy evinin teslimini planlıyoruz. Diğer konut ve köy evlerimiz de tamamlandıkça teslimatlarını peyderpey yapacağız." diye konuştu.
Yerinde Dönüşüm Projesi ile ilgili kredi ve hibe tutarlarının güncellendiğini aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdiye kadar 235 bin kardeşimizin başvurduğu bu projemizi de süratle hayata geçiriyoruz. Deprem bölgesindeki KOBİ'lerimize yönelik KOSGEB vasıtasıyla yeni bir kredi paketini devreye alıyoruz. Dünya Bankasıyla iş birliği halinde işletme başına 200 bin lira ile 750 bin lira arasında faizsiz kredi sağlayacağız."
"Fırsatçılara göz açtırmayacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ayrıca son aylarda başımızı en çok ağrıtan hayat pahalılığı ve enflasyon meselesinde de gerekli tedbirleri alıyoruz. Hiçbir ekonomik temeli olmayan bahanelerle milletin aşına ve ekmeğine kan doğrayan fırsatçılara kesinlikle göz açtırmayacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyonla mücadeleye farklı kampanyalarla iş dünyasını da dahil ettiklerine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunun en somut örneklerinden biri, başta gıda olmak üzere tedarik zincirinde yaşanan aksamalardan kaynaklı enflasyon oranını asgari düzeye indirmek için yapmış olduğumuz birliktelik çağrısıdır. İndirim kampanyası çağrımıza 400'den fazla firma, 50 bine yakın şubesiyle katıldı. Bu sayı her geçen gün artıyor.
Otomobil gibi fahiş fiyat balonunun oluştuğu kimi sektörlerde dengelenme başladı. Konut sektöründe de benzer bir tablonun ortaya çıktığına şahit oluyoruz. Tüm dünya gibi bizi de olumsuz etkileyen enflasyon sorununu daha önce başardığımız gibi yeniden tek haneye indireceğiz. Bölgemizde patlak veren yeni krizler ve çatışmalar işimizi zorlaştırsa da Allah'ın izniyle bunları aşacak iradeye sahibiz. Milletimizin bu konuda bize ve ekonomi yönetimimize güvenmeye devam etmesini bekliyoruz."
"Gurur kaynağımız olan tüm sporcularımızı tebrik ediyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin spor alanında yakaladığı ivmenin arttığını görmekten memnuniyet duyduklarını vurgulayarak, "Dünya çapında kazandıkları madalyalarla gurur kaynağımız olan karatecilerimiz ve 23 yaş altı Grekoromen güreşçilerimiz başta olmak üzere tüm sporcularımızı canı gönülden tebrik ediyorum." dedi.
İstanbul Haber Ajansı