• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 11 °C
  • İzmir 19 °C

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ey İsrail sende atom bombası var bununla tehdit ediyorsun. Artık ecelin geliyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ey İsrail sende atom bombası var bununla tehdit ediyorsun. Artık ecelin geliyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup toplantısında konuştu. "Burdan Netanyahu'ya sesleniyorum sende atom bombası var mı yok mu" diyen Erdoğan, "Ey İsrail sende atom bombası var bununla tehdit ediyorsun. Artık ecelin geliyor. İstediğin kadar atom bombasına sahip ol gidicisin." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup toplantısında  açıklamalarda bulundu. İsrail'in katliamlarına sert tepki gösteren Erdoğan, "Burdan Netanyahu'ya sesleniyorum sende atom bombası var mı yok mu" dedi. Erdoğan, "Ey İsrail sende atom bombası var bununla tehdit ediyorsun. Artık ecelin geliyor. İstediğin kadar atom bombasınba sahip ol gidicisin." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, AYM ile Yargıtay arasındaki meselenin görüş farklılıklarından ibaret olduğunu belirterek, "İki yüksek yargı organı arasında ortaya çıkan içtihat farkını darbe olarak nitelemek utanmazlıktır. Sorunun acil çözümü, yasal değişiklilerin süratle yapılması yeni bir anayasadan geçmektedir." dedi.

Basın toplantısı sonrası gazetecilerin İsveç'in NATO üyelik sürecine ilişkin sorusuna cevap veren Erdoğan, "Bizimki komisyonda bir yandan çalışma devam ediyor. İsveç ne yapıyor ne ediyor onu da takip ediyoruz." dedi.

Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkıyla ilgili soruya şu cevabı verdi:

"AYM başkanı ile görüşmedim. Şu anda bireysel başvuru noktasında geçmişte başvuruyu süratle azaltacak diye adımlar atıldı ama şuan dosya 130 bin demek ki beklenen netice alınamadı. Herhalde bunun üzerinde AYM çalışacak bizimle alakalı bir iş değil, 130 bin dosyadan bahsediyoruz. Şu anda Meclis'le bu işin alakası yok. Yargıtay üzerine düşeni yaptı, yapıyor. AYM yerine göre üzerine düşeni yapıyor. Benim üzerime düşen neyse geldiği anda gereğini yaparım." 

Erdoğan'ın grup toplantısındaki açıklamalarından öne çıkanlar:

Aziz milletim, değerli milletvekili arkadaşlarım, kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bugün kuruluşunun 40. yıldönümünü kutlayan Kıbrıslı kardeşlerimizin bayramlarını canı gönülden tebrik ediyorum. Zulme dur diyen kahramanları rahmetle yad ediyor, Kıbrıs halkına buradan selamlarımı gönderiyorum. Türkiye olarak Kıbrıs Türkü'nün yanında olmaya devam edeceğiz.

Hükümet olarak bir taraftan İsrail'in vahşetini durdurmak için diplomasiyi kullanırken diğer taraftan ülkemizi güçlendirmeye devam ediyoruz. Ülkemize hizmet yolculuğumuzu kesintisiz sürdürüyoruz. Cumhur İttifakı olarak 1,5 milyon insanımızın katılımıyla Büyük Filistin Mitingi ile Gazze halkının yanında olduğumuzu gösterdik. Kalbi Filistin ve Gazze'deki kardeşlerimiz için çarpan herkese teşekkür ediyorum. 

Her alanda güçlü olmazsak bizi bu topraklarda yaşatmazlar

İstanbul Boğazı'nda donanmamızın 100 gemiyle yaptığı geçit töreni çok önemli mesajlar içeriyor. Donanmamız başta olmak üzere ordumuzun kabiliyetlerini gördük. TGC Anadolu'nun yeni nesil kardeşi olacak bir uçak gemisi inşa etmek için kolları sıvadık. 2023 bitmeden milli muharip uçağımız KAAN'ın havalandığını göreceğiz. Her alanda güçlü olmazsak bizi bu topraklarda yaşatmazlar. Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye hedefine mutlaka ulaşacağız. Türk milleti olarak şayet bu topraklarda hür ve huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak güçlü olmak mecburiyetindeyiz. 

İsrail'in sonu hüsran olacak

Yıllarca Ermenistan ülkemiz topraklarıyla ilgili hayaller peşinde koştu, Karabağ savaşıyla dersini aldı, yerine oturdu. İsrail'in de sonu hüsran olacak. Komşularımızı bize karşı kışkırtmaya çalışanların heveslerini kursaklarında bırakmaya devam edeceğiz.

Biz 85 milyon olarak tek yürek oldukça kimse sırtımızı yere getiremez. Güçlü ve modern bir ordu olmazsa olmazımızdır. Diğer türlü bu topraklarda bırakın nefes almayı yaşam hakkı tanımayacaklarını çok iyi biliyoruz. Bir asır önce Çanakkale'de bunu yaşadık. Zayıf düşersek barbarlığın tekerrür etmesine mani olamayız. Vatanımızın bekası için çalışan başta güvenlik güçlerimiz olmak üzere herkese muvaffakiyet diliyorum.

İsrail bir terör devletidir

AB Komisyonu'nun ateşkes çağrısı yapması için daha kaç çocuk ölmelidir. Netanyahu gidicidir. Bütün mesele dünyada haklının yanında yer alacak olanların duruşudur. Maalesef beklenen gelişmeler olmuyor. Batı hep birlikte ters yüz oldu. Fransa önce farklı açıklamalar yaptı, daha sonra geri vitese taktı. Biz istiyoruz ki Filistinlilerin durumu gibi dimdik, dosdoğru olun. Sabah başka, akşam başka olmayın. Türkiye gibi olun. İsrail bir devlet terörü estiriyor. Ben şu anda açık olarak diyorum ki; İsrail bir terör devletidir. 

İstediğin kadar atom bombasına sahip ol gidicisin

Hamas'ı terör örgütü olarak ifade ediyorsun. Hamas seçime girip seçim kazanan siyasi partidir. Hamas'ın haklarını ellerinden aldınız. Hala benim ülkemde bile Hamas'ın bir siyasi parti olmadığını bilmeyen, anlamayanlar var. Gazze'de yaşananları anlatmak için tüm kavramlar yetersiz kalmaktadır. Savaşın ilk kuralı, çocuklara, kadınlara, yaşlılara, hastalara dokunmamaktır. Buradan Netanyahu'ya sesleniyorum sende atom bombası var mı yok mu. Sıkıysa açıkla. Ey İsrail sende atom bombası var bununla tehdit ediyorsun. Artık ecelin geliyor. İstediğin kadar atom bombasına sahip ol gidicisin.

Bunların soykırım yaptığı noktasında gerekli adımı atmanın gayreti içinde olacağız. İsrail'in yaptıklarını meşrulaştırmak için kırk dereden su getirenleri de unutmayacağız. Gazze'de öldürülen yavruların kanı, İsrail yönetimine silah, mühimmat ve istihbarat desteği sağlayanların alınlarına utanç lekesi olarak yapışmıştır. Düşünebiliyor musunuz, her gün yüzlerce çocuk bombaların altında can veriyor; Avrupa Birliğinden Amerikasına sürekli insan hak ve hürriyetlerinden dem vuranların hiçbiri çıkıp tek kelime etmiyor, edemiyor. Gazze'deki vahşeti dünyaya duyuran gazetecileri, aileleriyle birlikte İsrail katlediyor; uluslararası basın kuruluşları tek bir açıklama dahi yapmıyor.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, bırakın Gazzeli sivillerin hayatını korumayı, teşkilatın kendi çalışanlarına dahi sahip çıkamıyor. Birleşmiş Milletler üyesi 121 ülkenin Genel Kurulda sergilediği irade, Güvenlik Konseyindeki bir-iki ülke tarafından resmen gasbediliyor. İsrailli bakanlar, nükleer silaha sahip olduklarını kameralar önünde itiraf ediyor, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, bununla ilgili harekete geçmiyor. Kur'an-ı Kerim'i yakan alçakların eylemlerine 'fikir özgürlüğü' diyerek izin verenler, Gazze'deki katliama tepki gösteren vicdan sahibi insanları gözaltına alıyor, tutukluyor, seslerini kısmak için her yolu deniyor. Daha bunun gibi pek çok çifte standarda, omurgasızlığa ve vicdansızlığa şahitlik ettik, halen de ediyoruz.

Olay Haçlı-Hilal meselesidir 

Charlie Hebdo'da 23 kişi ölmüştü. Şimdi 13 bine yakın insan öldürüldü, nerde devlet başkanları, başbakanlar, hadi bir de bununla ilgili yürüyün. Olay Haçlı-Hilal meselesidir, olaya böyle bakıyoruz. Gazze tüm dünyada maskeleri düşürmüş, gerçek yüzleri ortaya çıkarmıştır. İsrail'in işlediği insanlık suçlarına ses çıkarmayanlar en az failler kadar suçludur. 

Zafer Gazzelilerin, Filistinlilerin olacaktır

Gazze halkının sesi olan basın mensuplarını tebrik ediyorum. Mazlumun yanında saf tutan tüm Filistin dostlarını saygıyla selamlıyorum. İsrail bu katliamlarına devam ederse tüm dünyada lanetlenen terör devleti olduğunu her yerde tescil ettirecektir. Allah'ın izniyle zafer Gazzelilerin Filistinlilerin olacaktır. Bizi asıl üzen Gazi Meclisimizin kürsüsünden söylenen sözlerdir. Gazzeli direnişcileri Netanyahu ile aynı kefeye koyan siyasetçileri esefle karşılıyorum. Birileri rahatsız olacak diye Hamas'ın vatanlarını koruyan direnişçiler olduğunu söylemekten çekinmeyeceğiz.

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen zirvede Gazze konusundaki duruşumuzu ve çözüm önerilerimizi ortaya koyduk. İsrail'in nükleer silahlarının ortaya çıkarılmasında ilk defa kararlar aldık. 

İnsani yardımlar konusunda 10 uçak dolusu malzemeyi Gazze'ye ulaştırılmak üzere Mısır'a sevk ettik. Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde yardım malzemelerini Refah kapısından Gazze'ye ulaştıracağız. Gazzeli mazlumları katledenlerin yargılanmaları için adımlar atacağız.  Diplomatik temaslarımızı daha da arttıracağız, BM'nin Gazze kararında çekimser oy kullanan ülke liderlerini arayacağız.  

CHP'nin faşist kodlarında en ufak bir değişim olmadı

CHP'nin faşist kodlarında en ufak bir değişim olmadı. Atatürk'ün partisi kimi zaman mezhepçi fanatiklerin kimi zaman marjinal örgütlerin kimi zaman da bukalemun tiplerin elinde adeta oyuncağa döndü. Değişim dediler ancak kurultaylarında Selo'sundan Kavala'sına ne kadar demokrasi düşmanı varsa selam çaktılar.

CHP'nin genel başkanlık koltuğuna oturan gerçekten genel başkan mı yoksa emanetçi mi belli değil. Onu oraya oturtan efendilerinin bir sonraki adımı ne olacak o da meçhul. Genel başkanında da onu oraya getirenlerin de amaçlarının asla değişmediğini biliyoruz.

Gençlerimize verdiğimiz indirimli cep telefonu ve bedava internet sözümüzü tuttuk. Emekilerimize 5 bin TL ödeme yaptık. Önümüzdeki 5 yıllık yol haritamızı ayrıntılı şekilde belirledik. Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme mücadelemize devam edeceğiz. Türkiye emin ellerdedir. Bugün çıktığımız yolda çekilen sıkıntıların hiçbiri boşuna değildir. Türkiye küresel sistemde hak ettiği yeri alacaktır.

Göreve geldiğimizde Türkiye'yi 4 ana kolon üzerinde yükselteceğimizin sözünü vermiştir. Bunlardan Biri de adalettir. Adalet birimlerimizi modern hizmet binalarına kavuşturduk. Pek çok reforma imza attık. Yargının bağımzsızlığını anayasal güvenceye aldık. Yargıyı militanlaştıranlar, yargının bağımsız hale gelmesini istemiyor. Önce Meclis'te sabote etmeye çalıştılar sonra mahkeme kapısında nöbet tuttular. CHP, Türkiye'nin ayağına pranga vuran darbe anayasasının değişmemesi için her yolu denedi. CHP'nin bugün bireysel başvuru hakkında söyleyecek hiçbir sözü yoktur olamaz.

AYM ile yargıtay arasındaki mesele görüş farklılıklarından ibarettir

Bu ülkede darbe veya kalkışma olsa en büyük destekçisi CHP olacaktır. Gezi kalkışmasından çukur eylemlerine kadar hepsinde CHP'nin silüeti vardır. AYM ile Yargıtay arasındaki mesele görüş farklılıklarından ibarettir. İki yüksek yargı organı arasında ortaya çıkan içtihat farkını darbe olraka nitelemek utanmazlıktır. Her iki yüksek yargı organı, başkanları da dahil bu konudaki şikayelerini dile getiriyorlar. AYM'nin 130 bin dosya yükünün altından kalması mümkün değildir. Devlet başkanı sıfatıyla bize bu tartışmada hüküm vermek değil çözüm bulmak düşer. İnşallah biz de bu sorumluluğu yerine getireceğiz. Sorunun acil çözümü, yasal değişiklilerin süratle yapılması yeni bir anayasadan geçmektedir. Bunun adresi de yüce Meclis'tir. Meclis ülkenin meselelerine çözüm üretme merkezidir. Oturma eylemi yapma yeri değildir, oturmak için yer arıyorsan parka git.

Seçim sandıktan önce gönüllerde kazanılır. Bunun yolu da hizmetten geçmektir. Biz işimizi düzgün yaparsak milletin teveccühüne mazhar olmamızı kimse engelleyemez. 31 Mart'a kadar seferbelik ruhuyla çalışacaksak bunun lokomotifliğini milletvekilleri olarak siz yapacaksınız. Herkesten daha fazla siz koşacaksınız, çalınmadık kapı bırakmaycaksınız. 

İstanbul Haber Ajansı

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim