Şubat depremlerinin ardından 20 Şubat'ta Hatay Defne ilçesinde 6.4, Samandağ'da da 5.8 büyüklüğünde iki deprem daya meydana geldi. Bu depremlerin ardından Orta Anadolu plakasındaki hareketlilik de arttı.
Konya Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, Kayseri ve Niğde'de yaşanan depremlerin stres aktarımıyla oluştuğunu belirterek, "Kahramanmaraş merkezli deprem olmamış olsaydı, Arap levhasının kuzeye hareketi esnasında Anadolu levhası, Doğu Anadolu Fay Zonu boyunca yılda yaklaşık 10-11 milimetre Akdeniz'e doğru hareket ediyordu. Kuzey Anadolu Fay Zonu boyunca da 20-21 milimetre bir hareket söz konusu" dedi.
'DEPREMLER SONRASI CİDDİ ŞEKİLDE YER DEĞİŞTİRDİ'
Ancak 6 Şubat Kahramanmaraş depremi ve Hatay Samandağ ve Defne depremleri olduktan sonra Anadolu plakasının ciddi bir şekilde yer değiştirdiğini söyleyen Prof. Dr. Arık, açıklamasına şöyle devam etti:
"Hem güneye doğru hem de batıya doğru hareket etti. Bu hareketlenme sonucunda stres transferi kıta içerisindeki bağımsız fayları tetiklemiş oldu. Böylelikle Orta Anadolu Fay Zonu üzerindeki Kayseri, Erciyes, Niğde gibi bölge içerisinde daha küçük depremleri görmeye başladık. Bu fayların daha önceden ne kadar büyüklükte deprem ürettiğiyle ilgili kesin veriler olmadığı için daha büyük bir deprem üretir mi, tahmininde bulunmak oldukça güç."
TUZ GÖLÜ FAY ZONU'NA DİKKAT
Tuz Gölü Fay Zonu'nun üretebileceği depremin büyüklüğünün 6.5'ten yüksek olabileceğini belirten Prof. Dr. Arık, şunları söyledi:
"Tuz Gölü Fay Zonu, Ankara'nın güneyinden başlayıp Niğde'ye kadar devam eden bir fay ve Tuz Gölü'nün kuzeydoğu kenarını oluşturuyor. Tuz Gölü Fay Zonu'nun uzunluğuna göre kıyaslama yaptığınız zaman oluşturabileceği depremin 6.5'ten daha büyük olduğunu söyleyebiliriz. Ancak orada son 3 depremin ne zaman olduğunun belirsiz olduğu için depremin periyoduyla ilgili kesin veriler elimizde yok. Ayrıntılı çalışmalar yapılıp, ona göre de periyodunun söylenebilmesi gerekir."
İstanbul Haber Ajansı