Bakan Işıkhan, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) ile Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) işbirliğinde AYBÜ Milli İrade Konferans Salonu'nda düzenlenen "Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. Yılında Çalışma Hayatı Sempozyumu"na katıldı.
Çalışma hayatında sosyal devlet anlayışının gerektirdiği insan odaklı, hak ve adalet temelli politikaları hayata geçirdiklerini belirten Işıkhan, emekçilerin alın teri, işveren ve yatırımcıların cesaretiyle milletin desteğinin bu konudaki en büyük motivasyon kaynakları olduğunu söyledi.
Son 21 yılda çalışma hayatının yapısal sorunlarının çözümüne yönelik çok ciddi adımlar attıklarını vurgulayan Işıkhan, şöyle konuştu:
"Önce uluslararası standartlara uygun şekilde mevzuatımızı düzenledik. Yasal düzenlemeler yaparak sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldırdık. Çözülemez olarak görülen sorunlarımızı dosya dosya ele alıp bir bir çözüme kavuşturduk. Biliyorsunuz EYT'yi gündemimizden kaldırdık. Salgınlar, yangınlar, depremler ve bunlarla beraber gelen küresel finans krizleri gibi son yıllarda birçok ülkenin üstesinden kolay kolay gelemeyeceği bu zor zamanları büyüyerek ve gelişerek atlattık ancak kolay kolay yıkılmayacak sağlam ekonomik yapımız sayesinde her şeye rağmen büyümeye devam ediyoruz. Bu şartların sebep olduğu enflasyonun olumsuz etkilerine karşı hem çalışanımıza hem de işverenimize kalkan olmayı sürdürüyoruz."
"Tüm vatandaşlarımızı refaha ortak edeceğiz"
Işıkhan, salgın ve ardından yaşanan depremin olumsuzluklarını gidermek için destek ve teşviklerle çalışma hayatını ayakta tutacak önlemler aldıklarını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kapsamda, temmuz ayından geçerli olmak üzere asgari ücrete ilave artış yaptık. Bir yılda yaptığımız zam yüzde 107 oldu. En düşük memur maaşını 22 bin liraya çıkardık. 7. Dönem Toplu Sözleşme sürecimizi başarıyla yürüttük. Diğer paydaşlarımızla yeni protokoller imzaladık ve iş dünyamızın birçok temsilcisiyle sık sık bir araya gelerek ihtiyaç ve talepler noktasında yeni çözüm yolları aradık. Çalışmayan emeklilerimize 5 bin lira ikramiye veriyoruz. İnşallah emeklilerimizin yüzünü daha da güldürecek yeni adımlarla tüm vatandaşlarımızı bu refaha ortak edeceğiz."
Akademik camianın Türkiye Yüzyılı'nın inşasında önemli görevler üstleneceğine inandığını dile getiren Işıkhan, şu ifadeleri kullandı:
"İş gücü piyasasının ihtiyaçlarının tespiti, sosyal karşılığı, yeni çalışma modelleri, yeni meslekler, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yaygınlaştırılması, sosyal güvenlik sisteminin daha da geliştirilmesi gibi kritik noktalarda fikir, öneri ve bilimsel çalışmalar, kamu hizmetlerimize büyük katkı sağlayacaktır. Özellikle üniversitemizin öğrencileri başta olmak üzere tüm genç kardeşlerimizin geleceğe yürüdükleri yollarına meşale olacak bu tür çalışmalara ihtiyacı olacak."
"İstihdamı artıracak teşvikleri sağlamaya devam edeceğiz"
Işıkhan, Bakanlık olarak genç istihdamına ve nitelikli iş gücü yetiştirmeye yönelik önemli çalışmalar yürüttüklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bakanlık olarak aktif iş gücü programlarımızla, teşvik ve desteklerimizle, paydaşlarımızla ortak yürüttüğümüz özellikle kadın ve gençlerimize yönelik projelerle onların yanında olmaya devam edeceğiz. Bu yüzyılı emeğin, üretimin, kalkınmanın yüzyılı yapma sözümüzde kararlıyız. Bunu gençlerimizle, akademisyenlerimizle, işçi ve işverenlerimizle birlikte yapacağız. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak çalışma hayatında adaleti, sosyal ve teknik güvenliği tesis etmeye, istihdamı artırmak adına gerekli tüm teşvikleri sağlamaya, ülkemizin her yıl daha da büyüyen ekonomik ve sosyal refahını 85 milyon vatandaşımızın tamamına yansıtmaya devam edeceğiz."
"Uzaktan çalışma artık çoğu işletmede yerleşik uygulama"
TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç da sosyal diyaloğu her zaman önemsediklerini, çalışma hayatında konuların işçi, işveren ve kamunun ortak aklıyla çözülmesi gerektiğine inandıklarını dile getirdi.
Çalışma hayatının temel mevzuatı olan 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 20 yıl önce yasalaştığına dikkati çeken Koç, şöyle konuştu:
"Çalışma hayatı 20 yıl öncesinden çok farklı bir yerde. Özellikle salgın dönemindeki hızlı değişim esnek çalışma modellerine duyulan ihtiyacı daha da belirginleştirdi. Uzaktan çalışma artık çoğu işletmede yerleşik bir uygulama. Teknolojik gelişim, yapay zeka kullanımı çok hızlandı. Robotlar artık çalışma arkadaşlarımız. İş Kanunumuzun yeni nesil çalışma modelleriyle uyumlu bir hale gelmesini önemsiyoruz. Ayrıca işsizlikle etkin ve sürdürülebilir mücadele için de esnek çalışma modellerinin yaygınlaştırılması şart. TİSK olarak, güvenceli esnek çalışma modellerini başta gençlere, kadınlara istedikleri gibi çalışma imkanları sağlamak için öneriyoruz. İlk işe girişin kolaylaştırılması için öneriyoruz."
Koç, Orta Vadeli Program'daki önemli konular arasında güvenceli esneklik ile yeni nesil çalışma modellerinin yaygınlaştırılmasının da bulunduğunu anımsatarak, "Ülkemizde yarı zamanlı çalışan oranı sadece yüzde 9. İstihdama katılım oranımız ise yüzde 54. Kadınlar için bu oran yüzde 34, gençler için ise yüzde 37. Burada OECD ortalamalarının altındayız ve bir gelişim imkanımız var." dedi.
Sempozyuma AYBÜ Rektörü Prof. Dr. Ali Cengiz Köseoğlu, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Yüksek Hakem Kurulu Başkanı Seracettin Göktaş, TÜRK-İŞ Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar, yüksek yargı mensupları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
İstanbul Haber Ajansı