Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Kıbrıs Türk halkının; egemen eşitliğinin, haklarının ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi; Maruz kaldığı izolasyon ve kısıtlamaların kaldırılması ortak gayemiz olmalıdır" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Afet-Acil Durum Yönetimi ve İnsani Yardım" temasıyla gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Olağanüstü Zirvesi öncesi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonunda düzenlenen TDT Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısına katıldı. Toplantıya Özbekistan Dışişleri Bakan Vekili Bahtiyor Saidov, Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Kırgız Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Jeenbek Kulubayev, Kazakistan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Birinci Yardımcısı Kayrat Umarov, Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Péter Szijjrt, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Türkmenistan İstanbul Başkonsolosu Myratgeldi Seyitmammedov, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı.
"Birliğimiz Gücümüzdür" dersek, her felaketin üstesinden evelallah geliriz"
Konuk bakanlara geldikleri için teşekkür eden Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. Yıldönümünde, Türk Devletleri Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi vesilesiyle Ankara'ya hoş geldiniz. Ata yurdumuzdan, ortak evimiz Türkiye'ye sefalar getirdiniz. Dışişleri Bakanları olarak, öğleden sonra liderlerimizin bir araya geleceği zirvenin hazırlığını yapacağız. Biliyorsunuz, en son Semerkant zirvemizde bir araya geldik. Tarih hızlı akıyor. İstişarelerimizi sıklaştırmamız gerekiyor. Can Azerbaycan, bu düşünceyle, teşkilatımızın bir olağanüstü zirve tertiplemesini önerdi. Dönem Başkanı Özbekistan da ev sahipliği şerefini bize teklif etti. Zirvemizi başka bir gündemle toplayalım isterdik. Ancak, yüzyılın felaketi nedeniyle "Afet-Acil Durum Yönetimi ve İnsani Yardım" temasını seçtik. Çok derin bir keder içindeyiz. Biliyoruz ki bu keder sadece Türkiye'de yaşanmıyor. Atamız Bilge Kağan, kardeşi Kül Tigin'i kaybettiğinde, hislerini Orhun Anıtlarına şu sözlerle kazımış: "Görür gözüm, görmez oldu. Bilir aklım, bilmez oldu. Gözden yaş gelse de önleyerek, gönülden feryat gelse de bastırarak, düşüncelere daldım." Büyük Türk dünyası, depremde kaybettiği kardeşleri için, işte böyle derin bir yasa boğuldu. Lakin, sadece kederimizi paylaşmakla kalmadınız. Dayanışma diplomasisinin en güzel örneğini sergilediniz. Mevkidaşlarım olarak, desteğinizi bizzat gösterdiniz. Arama kurtarma ekipleri, sahra hastaneleri gönderdiniz. Biz Türkler gökkubeyi, yeryüzünün üstüne gerilmiş büyük bir çadır gibi görürüz. Kubbe şeklindeki "kiyiz üyleriniz', "boz üyleriniz" insanlarımıza barınak oldu. Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde Kırgız kardeşlerimiz tarafından kurulan son çadıra son düğümü ben attım. Büyük bir insani muhabbet de gördük. Azerbaycan'dan, emekli maaşını gönderen amcamızı; Özbekistan'dan, ömürlük tasarrufunu hiç düşünmeden bağışlayan teyzemizi; Kazakistan'dan, kumbarasını Büyükelçiliğimize getiren Körkem kardeşimizi, Kırgızistan'dan, köylerinin ihtiyaçları için topladıkları parayı gönderen Calpak-Taş köyündeki kardeşlerimizi; Türkmenistan'dan, tek varlığı büyükbaş hayvanını bağışlamak isteyen Oğulnabat teyzemizi; ve Macaristan'dan, resim çizip, bağış toplayan öğrenci kardeşlerimizi anmak isterim. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden, gönüllü olarak çalışmalara katılmak için adeta yarışan kardeşlerimizi; Bu güçlü desteğiniz şunu bir kez daha ispat etti: "Birliğimiz Gücümüzdür" dersek, her felaketin üstesinden evelallah geliriz. Var olun" diye konuştu.
"TANAP'ın, Hazar bölgesinden ilave doğalgazı uluslararası piyasaya taşıması için işbirliğini artırmalıyız"
Türk Devletleri Teşkilatı'nın herkesin rüyası olduğunu ve bu rüyayı gerçekleştirdiklerini söyleyen Çavuşoğlu, "Her geçen gün kurumsal altyapımızı güçlendiriyor; işbirliğimizi yeni alanlara yayıyoruz. İçişleri Bakanımızın ev sahipliğinde düzenlenen Afet ve Acil Durum Yönetimi Bakanlar Toplantısının ne kadar zamanlı olduğunu gördük. 2040 Türk Dünyası Vizyon Belgemizin bir parçası olan Sivil Koruma Mekanizmasını da hemen hayata geçirmeliyiz. İstanbul Zirvesi'nde karar verdiğimiz gibi, yeşil teknolojiyi kullanan, akıllı şehirlere sahip bir Türk dünyası inşa etmeliyiz. Küresel enerji denklemindeki ağırlığımız artıyor. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı ve TANAP gibi büyük çaplı enerji projelerini beraber hayata geçirdik. TANAP'ın, Hazar bölgesinden ilave doğalgazı uluslararası piyasaya taşıması için işbirliğini artırmalıyız. Azerbaycanlı ve Türkmen kardeşlerimizle imzaladığımız üçlü mutabakat zaptı, bu bakımdan önemli. Asya'nın yeniden öne çıktığı bu dönemde Orta Koridorun küresel ticaretteki payını artırmalıyız. Semerkant Zirvesinde bu yönde imzaladığımız anlaşmaları hızla hayata geçirmeliyiz. Ekonomilerimizin sağlıklı şekilde bütünleşmesi için Türk Yatırım Fonu'na önem veriyoruz. Hedeflerimize daha hızlı ulaşabilmek için Sekretaryamızı daha da güçlendirecek kararlar alalım. Bu vesileyle, Genel Sekreter Kubanıçbek Ömüraliyev'e ve çalışma arkadaşlarına teşekkürü bir borç biliyorum" dedi.
"Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı izolasyon ve kısıtlamaların kaldırılması ortak gayemiz olmalıdır"
"İçinde bulunduğumuz tarihsel süreç, birçok sınamayı beraberinde getiriyor. Ukrayna'daki savaş ve Afganistan'daki gelişmeler, teşkilatımızı ve devletlerimizi yakından ilgilendiriyor. Ortak akılla, tarihin akışında savrulmayı değil, ona yön vermeyi tercih etmeliyiz. Dolayısıyla, birliğimizi güçlendirmemiz şart. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin gözlemci olarak bugün aramızda olması bu açıdan çok anlamlıdır. Kıbrıs Türk halkının; egemen eşitliğinin, haklarının ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi; Maruz kaldığı izolasyon ve kısıtlamaların kaldırılması ortak gayemiz olmalıdır. Bir kez daha evinize, Türkiye'ye, hoş geldiniz. Toplantımızın büyük Türk dünyasının her coğrafyadaki budunları için hayırlara vesile olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.