DÜZCE(İHA) – Doç. Dr. Alper Başbuğ, kadın genital organ sarkmaları ve idrar kaçırmaların özellikle 60 yaş üstünde her iki kadında birinde görüldüğüne dikkat çekti.
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Başbuğ, pelvik organ sarkmaları, idrar kaçırma şikayetleri ve genital bölge şekil bozuklukları ve fonksiyon kaybı gibi sıkıntıların, ürojinekoloji tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Kadınlarda idrar kaçırma ve pelvik organ sarkmalarının hayat kalitesini olumsuz etkileyen önemli bir sağlık sorunları olduğunu belirten Doç. Dr. Başbuğ, günümüzde modern tekniklerle uygulanan ameliyatların hastaların yaşam kalitesini arttırdığına işaret etti.
"Her 9 kadından biri cerrahi işlem geçirmekte"
Kadın genital organ sarkmaları ve idrar kaçırmaların özellikle 60 yaş üstünde her iki kadında birinde görüldüğüne dikkat çeken Doç. Dr. Başbuğ, "Bunlar zor ve çok sayıda vajinal doğum ya da ağır iş yapmaya bağlı gelişmektedir. Her 9 kadından biri de bu nedenlerle cerrahi işlem geçirmektedir. Bu hastalıklar yaşam kalitesini ve cinsel fonksiyonları bozmaktadır. Ancak buradaki dezavantaj; hastalar ya bunların cerrahi ile düzeltilebileceğini bilmiyor ya da cerrahi sonrası komplikasyonlardan korktukları için bir hekime başvurmayı tercih etmiyorlar" dedi.
Pelvik organ sarkmalarında eş zamanlı olarak yapılan kombine tedavilerde doğru değerlendirme, iyi operasyon ve postoperatif dönemdeki iyi bakımla yüz güldürücü sonuçlar elde ettiklerini dile getiren Doç. Dr. Başbuğ, hastaların günlük yaşantılarına hızlı bir şekilde geri dönebildiklerini ifade etti.
"Büyük merkezlerde yapılıp da burada yapılmayan hiçbir cerrahi işlem yok"
Düzce Üniversitesi Hastanesi'nde ürojinekoloji ile ilgili ameliyatlarının tamamının yapılabildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Başbuğ, "Yurt dışında ya da İstanbul- Ankara gibi büyük merkezlerde yapılıp da burada yapılmayan hiçbir cerrahi işlem yok. Cerrahilerin büyük bir kısmını hasta için en konforlu yöntemlerden biri olan vajinal yolla yapıyoruz. Vajinal yolla yapmadığımız genç yaşta hastalar ya da sarkmaların daha çok olduğu hastalarda da kapalı yöntem yani laparoskopik yöntemi tercih ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Kadınlarda doğuştan veya doğum sonrası deformasyon ve yaşla orantılı genital sarkmalar ve gevşekliklerin düzeltmesi amacıyla genital estetik ve rekonstrüktif cerrahinin de hastanemizde başarıyla yapıldığını belirten Doç. Dr. Başbuğ, "Doğum yapma, vajina genişleme, hissizlik, anorgazm, dış görünüşünden memnun olmama, spor yaparken yada yürüyüş esnasında rahatsız olma gibi şikayetlerle gelen hastalarımızın ameliyatlarını yapıyoruz. Labioplasti, vajen daraltma, lipofilling dediğimiz dolgu yöntemleri gibi uygulamalarımızdan hastalarımız memnun olarak ayrılıyor" şeklinde konuştu.
"Çok iyi bir asistan ve ameliyat ekibimiz destek oluyor"
Ürojinolojik problemlerin cerrahi olarak düzeltilmesinde Düzce Üniversitesi Hastanesi'nin bir merkez haline geldiğine işaret eden Doç. Dr. Başbuğ, "İl içerisinden ve dışarısından, diğer hastanelerden çok sayıda hasta bize müracaat ediyor. Hepsinin ameliyatlarını başarıyla yapıyoruz. Şimdiye kadar ciddi bir komplikasyon yada başarısızlıkla karşılaşmadık. Hem objektif kür oranları hem de sübjektif kür oranları başarılı ameliyatlar gerçekleştirdiğimizi gösteriyor. Bu da bizi sevindiriyor. Tabi burada şahsi bir başarı yok, çok ciddi bir ekip işi var. Bu ameliyatları yaparken çok iyi bir asistan ve ameliyat ekibimiz destek oluyor. Bu vesile ile hepsine teşekkür ediyorum" diyerek konuşmasını sonlandırdı.