Tokat'ta kaybolduktan 22 saat sonra bulunan 1,5 yaşındaki Süleyman Asaf Yıldırım hastanede müşahede altına alındı.
Tokat merkeze bağlı Çat beldesinde ağıllarının önünde oyun oynarken kaybolan 1,5 yaşındaki Süleyman Yıldırım 22 saat sonra bulundu. Tarlada çalışırken yanlarına gelen çocuğu fark eden aile tarafından bulunan çocuk ambulansla kontrol amaçlı olarak Tokat Gaziosmanpaşa Üniversite Hastanesine getirildi. Elinde yüzünde ve vücudunun çeşitli yerlerinde çizikler oluşan çocuk tedaviye alındı. 24 saat boyunca hastanesinde kontrol altında tutulacak olan çocuğun genel sağlık durumunun iyi olduğu kaydedildi.
Ümidini kesmişken çocuğuna kavuştu
Anne Sema Yıldırım, 6 çocuğundan en küçüğü olan Süleyman Asaf'ın bulunmasından duyduğu sevinci dile getirerek, "Evladını bulan bir annene hisseder. Çok mutluyum. Çok şükür Rabbime. Elhamdülillah ki sağ salim evladımıza kavuştuk. Ne diyeyim ki?. Sürpriz oldu tabii ki. Yani artık ümidi kesmiştim. Seviniyoruz? Dünyalar benim oldu. Çok sevindik babasıyla birlikte. Yolda gelirken uyudu ambulansta. Gece uyumamışlar herhalde. Bayağı bir uzun yolu kat ettiği için uyumamış. Daha şu an yeni sakinleşti. Hiçbir şey istemiyor" dedi.
Sağlık durumu iyi
Radyoloji Ana Bilim Dalı Dr. Ece Buday, çocuğun genel sağlık durumunun iyi olduğunu belirterek, "Bize hasta radyolojik muayenesi için geldi. Geldiğinden beri hani şu ana kadar konuşmadı. Şimdi bir şeyler yemek istediğini söylemiş annesine. Yüzünde çiziklere var ama kalan bilgileri diğer branş doktorları vereceklerdir" diye konuştu.
Beldenin girişindeki tarlada bulundu
Olaydan 22 saat sonra küçük çocuk kaybolduğu yerden yaklaşık 10 kilometre uzakta bir tarlada bulundu. Çocuğu tarlada çalışırken kocası ile birlikte bulan Zeynep Gümüş (61) o anları dile getirdi. Tarlada ilaçlama yaparken çocuğun kendilerine doğru geldiğini fark ettiğini beliren Gümüş, "Tarlanın üstünden aşağı çocuk yanımıza geldi. Dedim bu kaybolan çocuk, arıyorlar. Bu iş burada dursun, biz bunu yetiştirelim dedim. Sakindi, biraz sersemlemişti. Kıyafetleri üstünde idi, ayakkabıları yoktu. Elinde tek çorabı vardı. Gel annene götüreyim, babana götüreyim deyince yanımıza geldi. Daha bırakır mı bizi? Acıktın mı dedim susadın mı dedim annem adı ne babanın adı ne? İsmin ney dedim? Hiçbir cevap alamadım. Aldık, ailesine kavuşturduk" ifadelerini kullandı.