• BIST 9144.58
  • Altın 2940.718
  • Dolar 34.4659
  • Euro 36.3751
  • İstanbul 20 °C
  • Ankara 12 °C
  • İzmir 19 °C

Ben Bir Kadınım...

Elif Kuzey

Kedileri severim ben, çocukları görünce içim mutlulukla dolar, para sadece alışverişimi kolaylaştırır yoksa öyle hayatımın amacı filan değildir.

 

Kadınım ben...

Güzelliğiyle, çirkinlikleriyle, hatalarıyla doğrularıyla

Sevgisiyle kiniyle

Aşkıyla nefretiyle

Bir kadınım ben...

 

Çocuklarının yüzündeki minicik bir gülümseme için her şeyi yapabilecek

Onların ufacık hüsranlarında dünyayı ayağa kaldıracak kadınım ben...

Oyunda aralarına almadılar diye diğer çocuklara kaşını kaldırıp göz dağı vermeye çalışan kadınım ben...

Her sabah çocukları giydirip, yedirip okula gönderen,

sonra süslenip püslenip giyinip 

işe yetişmeye çalışan kadınım ben...

İş yerinde düzgün oturması, edepli durması ama bir o kadar da güzel olması gereken kadınım ben...

 

Tüm gün iş yerinde çalışıp bir sürü insanın kaprisini çeken kadınım ben...

Akşam olunca eve koşturan, yemek yetiştirip bir de üstüne üstlük yedirip sonra da oyunlar oynayan, ders çalıştıran, ödevlere yardım eden...

çamaşır, bulaşık,temizlik...

Evde en son yatağa giren insanım ben.. 

Hatta yattığında da kafasında bin bir düşünce dolaşan yarını, öbür günü planlayan kadın

İşte o kadın benim. 

Peki o kadınlar kim?

 

Hani dövülen, tacize uğrayan, tecavüze uğrayıp bir de ödülmüş gibi tecavüzcüsüyle evlendirilen kadınlar?

 

BM istatistiklerine göre, dünyada her yıl 5 bin kadın, töre ve namus cinayetleri sonucu ölüyor. 1993 yılında Rusya'da 14 bin 500 kadın öldürülmüş. 56 bin kadın ise şiddete maruz kalmış. Aynı yıl Kenya'da kadın nüfusunun yüzde 42'sinin eşleri tarafından düzenli olarak dövüldüğü bildiriliyor.

 

1990 yılında Hindistan'da 4 bin 825 kadın miras kavgası nedeniyle öldürülmüş, Barbados'ta ulusal ölçekte yapılan bir ankette, 20-45 yaş arası kadınların yüzde 33'ü, Kanada'da 18-64 yaş arasındaki kadınların yüzde 18'i cinsel istismara ve erken evliliğe zorlanmış... liste böyle uzayıp gidiyor.

 

Peki 8 Mart'ın asıl çıkış noktasını, amacını biliyor musunuz?

Kadınların eşitlik mücadelesi 8 Mart 1857 yılında ABD’nin New York kentinde başladı. Konfeksiyon ve tekstil fabrikalarında çalışan 40 bin işçinin insanlık dışı çalışma koşullarına ve düşük ücrete karşı başlattığı grev, polisin saldırısıyla kanlı bitti. Saldırı sırasında çıkan yangında çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı.

 

1910 yılında Danimarka’nın Kopenhag kentinde toplanan 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında, Almanya Sosyal Demokrat Parti önderlerinden Clara Zetkin, bu yangında yaşamını yitiren 129 kadın işçi anısına 8 Mart gününün Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmasını önerdi. Kadın hakları hareketini, özellikle oy hakkını onurlandırmayı amaçlayan Kadınlar Günü önerisi oy birliği ile kabul edildi.

 

İşte böyle bir süreçten geçerek gelen Kadınlar gününü, elde karanfil, smsle gelen kutlama mesajları, hiç bir fayda getirmeyecek konuşmalar haline getirip amacından uzaklaştıran, asıl yapılması gerekenlerin tartışılmadığı bir gün haline geldiği için kabul etmiyorum.

 

Benim günümmüş, kalsın istemem...

 

www.mansettekiler.com

Yorumlar
servet koç
19 Aralık 2013 Perşembe 18:00
kadın x
kadına şidet ve egolara alet bastırma ve ötelemeyi dini alet eden din dişi görüşler bu millete inandırıldı. dini islamı da hedef ve irilten budurm hiç de öyle değil. kuran dininde kadın ulu önemli insan yaratan varlığını yaşatan hayat yaratan değerli varlık ki insan erkek onu korumalı ona hürmetkar sadakatlı olmalı din kuran ki kuran bunu söylüyor. okunmuyor anlaşilmiyor bu kitap.
78.191.34.251
Burak Türker
10 Ağustos 2012 Cuma 17:58
doğuran kim?
Kadınlara şiddet, nefretle ve eleştiriyle filan önlenecek bir canavarlık değildir. Şiddeti üstlenen o canavarları da doğuranların kadınlar olduğunu dikkate almak lazım. Analar, gelecekte kadına şiddet kullanacak birey doğurmaz ama doğurduğunun canavar olmasını engelleyecek eğitim ve şefkati verebilir...
213.153.240.101
hasan perioğlu
08 Mayıs 2011 Pazar 17:54
dua...
oğul-kız
yöremizin yaşlıları bir iltifatta bulunurken, 'Allah sana erkek evlat bağışlasın' der. Ben de 'Allah kız evlat bağışlasın' derim.
Elinize,kaleminize sağlık hocam...
85.110.228.54
avni tozar
17 Haziran 2010 Perşembe 14:03
kadın olmak toplumdaki yeri
ne yazık günümüzde hala kadına şiddet yapan kişiler var ancak onları egitimle düzelebilr. kız cocukları mutlaka okumalı
95.8.208.6
şerife özbek
08 Mart 2010 Pazartesi 18:48
kadın olmak
ne zor değil mi kadın olmak. Bazen keşke abimler gibi erkek olsayım diyorum. sonra kızıma bakıp iyi ki anne olabilmişim diyorum
88.227.143.118
Yazarın Diğer Yazıları
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim