Önce Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üyesi Kazakistan sonra da gözlemci Türkmenistan... Her 2 ülkenin de ortak noktası peş peşe Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne (GKRY) büyükelçilik atamaları oldu. Geçen haftalarda ilk kez atanan Kazakistan Büyükelçisi Nikolay Zhumakanov, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Nikos Hristodulidis'e güven mektubunu sunarken "Kazakistan, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin uluslararası alanda tanınan sınırları içindeki egemenliğini ve toprak bütünlüğünü kararlılıkla desteklemektedir" dedi. Ardından Kazakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Murat Nurtileu da Güney Kıbrıs’a resmi bir ziyaret gerçekleştirdi.
"ÇIĞIR AÇICI" GELİŞME
Güven mektubunu kabulde konuşan Rum lider Nikos Hristodulidis ise Kazakistan’ın büyükelçi atamasını “çığır açıcı” bir gelişme olarak tanımladı. Rum Fileleftheros gazetesi, Hristodulidis’in Nurtileu’yla görüşmesi sırasında, Nurtileu’nun Güney Kıbrıs ziyaretini “tarihi bir ziyaret” şeklinde nitelendirdiğini belirterek kendisinin de dışişleri bakanı olduğu dönemde Kazakistan’ı ziyaret ettiğini ve iki ülke arasında çifte vergilendirmeden kaçınma anlaşması imzalandığını hatırlattığını aktardı. Görüşmede ayrıca Hristodulidis, Kazakistan’la ilişkileri güçlendirmeye hazır olduklarını, doğrudan uçuşların gerçekleştirilmesi ihtimalinin ise bu duruma katkı sağlayacağını ifade etti. Türk Devletleri Teşkilatı, 2006 yılında Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ön ayak olmasıyla kuruldu.
KAZAKİSTAN'I TÜRKMENİSTAN TAKİP ETTİ
Kazakistan’dan sonra TDT'de gözlemci olarak yer alan Türkmenistan da Güney Kıbrıs’a büyükelçilik açtı. Daha sonrasında Türkmenistan'ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne atanan ilk büyükelçisi Toyly Komekov, Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos ile bir araya geldi. X'ten paylaşım yapan Kombos, kararı, "İkili ilişkilerde önemli bir dönüm noktası" olarak değerlendirdi.
BİNALİ YILDIRIM NE YAPIYOR?
Rum Yönetimi'ne atanan peş peşe büyükelçiler sonrası gözler eski başbakan ve meclis başkanı Binali Yıldırım'a çevrildi. Rum Yönetimi'ne atanan peş peşe büyükelçiler sonrası gözler eski başbakan ve Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Sayın Binali Yıldırım'a çevrildi. Ancak Yıldırım ikinci büyükelçilik vakasında da sessizliğini korudu.
Yıldırım, geçen şubatta Hukuki Araştırmalar Derneği'nin düzenlediği yeni anayasa buluşmaları programında yeni anayasada vatandaşlık tanımının değiştirilmesi gerektiğini şu sözlerle savundu:
"Bu milletin unsurları var. Bin yıldır biz topraklardayız. Kürtler var, Türkler var, efendim diğer Süryanisi var, Abazası var, Çerkezi var. Var oğlu var. Vatandaş tanımında yeni anayasada elbette ki gözden geçirilebilir bir etnik kimliği tanımlamak öne çıkarmak değil de vatandaşlığı etnik kimliğinin kim olduğuna bakmaksızın vatandaşlığı önceleyen bir güncelleme yapılabilir. Bu bazı etnik grupların kendilerini ihmal edilmiş düşüncesinden kurtarabilir".
ÜNİTER YAPIYA KARŞI YERELE YETKİ DEVRİ
Yıldırım, tartışma yaratacak başka ifadeler de kullandı, ademi merkeziyetçiliği diğer adıyla özerkliği şu sözlerle sahiplendi: “Tabii yeni yapılacak anayasada belki de yapılması gereken önemli konulardan bir tanesi de şu olmalıdır. Yerel yönetimlere Adem'i merkeziyetçilik yani Her şeyi Ankara'dan kontrol etmek yerine bütün detayları kontrol etmek yerine yetki devrinin yapılması." Binali Yıldırım ayrıca, yeni anayasada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yeniden cumhurbaşkanlığı yolunun da açılması gerektiğini söyledi.
ADEMİMERKEZİYETÇİLİK NEDİR?
Devlet merkezinin gücünü azaltarak yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılmasını savunan siyasi görüş. Özellikle planlama ve karar alma ile ilgili faaliyetlerin bir merkezden dağıtıldığı veya devredildiği süreçtir. Türkiye’de bu modelin baş savunucusu PKK ve DEM Parti’dir. Öte yandan, Aksakallı, Türk halk kültüründe "Bilge kişi" anlamına geliyor.