• BIST 9649.53
  • Altın 3685.798
  • Dolar 38.0034
  • Euro 40.9675
  • İstanbul 20 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 23 °C

Şimşek ve Tunç hakkında vahim iddialar var!

Şimşek ve Tunç hakkında vahim iddialar var!
Nuray Babacan, Nefes'teki yazısında AKP içindeki kaygıları ve İmamoğlu operasyonunun yarattığı krizi yazdı. Bakanların sürece dahil olmadığı iddiaları ve parti içindeki endişeler dikkat çekti.

Nefes yazarı Nuray Babacan, “Kaygılı AKP’lilerin ‘tuzak’ şüphesi” başlıklı yazısında , Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un İBB ve Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonların ardından zor durumda kaldıklarını belirtti.

Nefes’te yayınlanan yazıda Nuray Babacan şunları yazdı:

“Toplum kırılgan bir ekosistemdir. Yalanlarla insanların gözlerini kamaştırabilirsiniz. Gözlerinin önündeki deliliğe karşı kör olurlar. Sonunda her şey geri alınamayacak bir kabusa dönüşür…”

Bu sözler, Alacakaranlık Kuşağı dizi serisinde ‘siyasi yalanlarla algı operasyonu yaratanları’ anlatan bir bölümden…

Türkiye’de son bir haftadır, gerçeklerle yalanların karıştığı bir alacakaranlık kuşağı yaşıyor. Bu kasvetten, muhalefet ve muhalif olanlar nasibini alsa da yaratılan ekosistemin kendilerine ciddi zarar vereceğinden endişe eden ve bunu ilginç sözlerle açıklayan AKP’liler de var.

KAYGILI AKP’LİLER

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yapılan operasyon, CHP’ye yönelik sürdürülen hazırlıklar, muhalif medya, şirketler ve kişilerle ilgili baskı ve susturma girişimleri bir paket olarak servis edilirken, AKP kurmayları arasında gelişmesinden rahatsız olan, her kararı ekrandan öğrenmekten şikayet edenler var.

Trolleri saymazsak, konuya ekonomi, dış politika, açılım süreci, güven ve yatırım ortamının zedelenmesi gibi açılardan bakıyorlar. İmamoğlu ve CHP’ye yönelik operasyonlar planlandığı gibi sonuçlansa da Türkiye’nin çok şey kaybedeceğini savunuyorlar.

İşte kapalı kapılar ardındaki bu hezeyanlardan bazıları;

DAHA ÖNCE DE YAŞADIK

“Garip işler dönüyor. Bunun kime operasyon olduğunu iyi araştırmak lazım. Daha önce de komplo kokan girişimler olmuştu. Birisi de Rahip Brunson olayıydı. Türkiye-ABD ilişkilerinde tamiri güç zararlar açtı. O dönemde gizli tanık ortaya çıktı. Dosyasını incelemiştik, suçlamalar boştu. Türkiye hem ekonomik hem de siyasi açıdan çok şey kaybetti. O dönem yapılan bu operasyonun çok zararını gördük.

Dosyaların altı dolu bile olsa bu saatten sonra kimseye bunun siyasi olmadığını anlatamazsınız. Özellikle diploma olayını bunun içine katarak konu iyice sulandırıldı. O dönem, bizim arkadaşlarımızdan da geçiş yapanlar oldu, o zaman kolay yoldu. Tercih eden oldu. Hukuki bir sorun varsa diploma alandan değil, bu hakkı tanıyanlardan hesap sorarsın…

Bir sabah kalkıyorsun, düğmeye basılmış gibi bütün bunları karşında buluyorsun. Peki niye şimdi? Bugüne kadar neden durdun? Bundan önceki hukuksuzluklara neden itiraz etmedin?

YETKİLİ ORGANLARDA KONUŞULMADI

Parti içinde kimsenin bu gelişmelerden haberi yoktu. Hiçbir yetkili organda konuşulmadı. Siyasilerin tamamı ekranda gördü. Tahmin etmek ayrı bir şey, bütün süreçlerden haberdar edilmek ayrı bir şey. Herkes kucağında buldu bunu…

Sonra da buna dönük, pozisyon almak, açıklama yapmak zorunda bırakılıyorsun. Tek talebim, bu dosyaların içindeki iddialar gerçek olması. Yoksa, kimseyi kendimize inandıramayız. Günün sonunda siyasi rakibine operasyon çeken iktidar durumuna düşeriz…

Her açıdan tuhaf. ‘Neler oluyor?’ diye sorup araştırmaya kalksak yadırganırsın. Daha alt kademelerden bilgi almaya çalışıyoruz. Doğru düzgün bir bilgi akışı yok parti içinde. Herkes birbirine ‘Gerçekte ne oluyor?’ diye soruyor…

SEKTEYE UĞRADILAR

Gelinen bu noktada, kırılgan ekonomiyle ilgili alınan tüm kararların uygulanmasında zorlanılıyor. Yurt dışındaki imajımız zarar gördü. Açılım sürecinin etkilenmemesi için çaba var ama herkeste tereddüt oluştu. Doğru adımlar ve projeler bu kaos ortamından etkileniyor. Daha aklı selim kararlar alınmalı ve soğukkanlı adımlar atılmalı…”

Parti içinde bu ruh halinde olanlar var.

BAKANLARIN POZİSYONU!

Ayrıca bu krizden en çok etkilenen iki isim, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç. İki bakanın, sürece dahil olmadıkları gibi yaratılan krizin sonuçlarına katlanmak ve yönetmek zorunda oldukları anlatılıyor.

Şimşek’in ekonomik program hedefinde yaşanan kırılmaya müdahale etmekte güçlük çektiği, Tunç’un ise sadece ‘duruma uygun açıklamalar yapması beklenen’ makam olarak kullanıldığı aktarılıyor. Bırakın karar vermeyi, gelişmelerden dahi haberdar edilmedikleri iddialar arasında…

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim