• BIST 11352.25
  • Altın 5946.815
  • Dolar 42.731
  • Euro 50.2029
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara -1 °C
  • İzmir 10 °C

Şemdin Sakık'tan Sırrı Sakık'a suçlama

Müebbet hapse mahkum edilen Şemdin Sakık cezaevinden yazdığı mektupta kardeşleri hakkında ithamlarda bulunurken DTP Milletvekili Sırrı Sakık'ı "Öcalanvekili" olmakla suçladı.

Recep CANPOLAT'ın özel haberi

Bölücü Terör Örgütü üyesi olmak ve bölücü örgüt adına silahlı eylemlerde bulunmak suçlaması ile müebbet hapse mahkum edilen PKK'nın üst düzey yöneticisi Şemdin Sakık, kardeşleri Namık, Görgü, Haluk ve Sırrı Sakık'ın babasından kalan mirasın üzerlerine geçirmekle itham ettikten sonra, terör örgütünde yönetici olduğu dönemde kendi ismini kullanarak, Sırrı Sakık'ın ÖCALANVEKİLİ olmakla suçladı.

Şemdin Sakık'ın NAMIK SAKIK'a mektuplar adı altında kaleme aldığı yazıda, kendisinin terör örgütünde bulunduğu dönemde babasının mirası olan malları üzerlerine geçirdiklerini iddia eden Şemdin Sakık, DTP'den Muş Milletvekili olan kardeşi Sırrı Sakık'ın ise ÖCALANVEKİLİ olmakla suçladı.

KARDEŞ HAKKI GASP EDEN, MİLLET HAKKI SAVUNAMAZ

Kendi kardeşlerinin haklarını gasp eden birinin, Kürtlerin haklarını savunmak iddiası ile siyaset yapmasının mümkün olamayacağını dile getiren Şemdin Sakık, "Dağda olduğum dönemde benim sırtımdan ihalelere giren bu ahlaksızların milyon dolarlarla oynayarak kendilerine rant sağlarken, ve yine ben dağda olduğum için bir kahraman diye adımdan söz eden bu insanların şimdi cezaevinde olduğum dönemde beni yaltaklık yapmakla suçlamaları iğrençliktir" diye kardeşlerine ağır ithamlarda bulunuyor.

Şemdin Sakık'ın kendi resmi internet sitesinde yayınladığı ve NAMIK SAKIK'A başlığıyla kaleme aldığı yazıda kardeşlerinin kendisi hakkında “Şemo dağdayken bir kahramandı, cezaevine düştü yalakalık yapmaya başladı, yarın dışarı çıkarsa bu sefer de kavatlık yapacak…” sözlerini, PKK ve Abdullah Öcalan'ın içyüzünü kamuoyuna açıklamsından dolayı bir kinin ürünü olduğunu dile getiriyor.

Kendisinin hiç bir zaman kahraman olmadığını dile getrien Şemdin Sakık yazısında kardeşleri Haluk, Namık ve Sırrı Sakık'a şöyle sesleniyor;

"Kendimi kahraman ilan etmedim. Siz ve sizin gibi işsiz, güçsüz ve vasıfsız insanlar kendi çıkarları için beni kahraman ilan ettiler. O hırsız Sırrı beni sevdiği için değil, ismimi satıp siyasi, ekonomik rant sağlamak için “o bir generaldir” yakıştırmasında bulundu. Dağa çıkışımın arifesinde bana kurşun sıkan zat-i âlileri, daha rahat tefecilik yapsın, daha rahat ihale alsın, daha rahat çalıp çırpsın diye beni kahraman ilan ettiler. Ve derken sizin kahramanınız dağda kaldığı 18 yıl boyunca her şeyini kaybederken, siz hiç hak etmediğiniz yaşam olanakları elde etiniz. Ben dağda kaldığım için siz Ankara’ya, hem de Çankaya’ya yerleşebildiniz. Yoksa sizi kim tanırdı ki! Yüzünüze bile tükürmezlerdi. Ah, ah! Kahramanınızın gözleri önüne aksın. Nasıl da dağdan inerek sizleri o büyük ihalelerden, o şişkin pişkin havalara girmekten mahrum bıraktı. Size bu yapılmamalıydı. Kahramanınız bir 18 yıl daha dağda kalıp sizi Ankara’da yaşatmaya devam etmeliydi. Ah ki ah! İlkokul mezunu Namık’ın milyon dolarlarla değil, milyar dolarlarla konuşması gerekiyordu şimdi. Sırrı’nın halen bir milletvekili kalması caiz midir? O ortaokul eğitimiyle en az bakan, hatta başbakan, kim ne bilebilir ki bekli de Cumhurbaşkanı olabilirdi."

SIRRI, HALUK, GÖRGÜ VE NAMIK HESAP VERECEK

Bir gün mutlaka cezaevinden çıkacağı günü beklediğini dile getiren Şemdin Sakık, kardeşleri, Haluk, Namık Görgü ve Sırrı'nın bunun hesabını bir gün vereceğini dile getiriyor.

Üstü kapalı olarak kardeşlerine tehdit eden Şemdin Sakık 1980 yılında otellerinin bombalanmasının kendisi üzerine atıldığını söyleyerek, canlarını yaktıkları bazı kimselerin kin ve nefret içinde pusuda bekledikelrini dile getirerek şunları kaydediyor;

"Sen ve diğer hırsız kardeşlerin bir başkasının malını çalarak hayatınızı idame ettiniz. Yüzlerce insanın namusunu kirletirken, namus davası adına cinayetler işlediniz. Sayılmayacak kadar çok insana zulmettiniz, hakaretler-de bulundunuz. Geçtiğiniz her yerde önünüze çıkanı kırıp döktünüz. Dolayısıyla çok geniş bir kesimin antipatisini, hatta nefret ve düşmanlığını kazandınız.
Emin olmalısın ki, insanlar sizden yaptıklarınızın hesabını sormak için pusuda bekliyorlar. “Ne yapayım da bunlara bir zarar vereyim” deyip yol yordam üzerine düşünüyorlar.

Eğer balık hafızalı değilsen, 1980’lerde, sizden hoşnut olmayan birilerinin otelinize bomba yerleştirip cinayetler işlediğini ve bu olayın sorumluluğunu benim üzerime yıkmaya çalıştıklarını hatırlıyorsundur. Aynı olayı şimdi de tekrarlayabilirler. Sizden ya da benden hoşnut olmayan birileri, bu çekişmemizi fırsat bilip size zarar vermek ve olanları benim üzerime yıkmak isteyebilir. Gerçi ben sana gelecek zarara hiç üzülmem, yüreğimi yaktığınız kadar yüreğiniz yansın, duasında bulunurum her zaman. Sadece kendimi düşündüğüm için bu uyarıda bulunma gereği duyuyorum. Sizin gibi sabit fikirlilerin bütün bu söylenenlerden ancak husumet üreteceğini de biliyorum."

ÖCALANVEKİLİ SIRRI SAKIK

Bir zamanlar PKK tarafından hain ilan edilen Sırrı Sakık'ın daha sonra PKK tarafından kurdurulan HADEP'ten DTP'ye varana kadar olan siyasi partilerde üst düzey yönetici olduğu dile getiren Şemdin Sakık, kardeşi Sırrı Sakık'ın terör örgütü başı Abdullah Öcalan'ın en sadık adamı konumunda bulunduğunu belirtiyor.

Abdullah Öcalan ve PKK'nın işlerine geleni baştacı işlerine gelmeyeni hain ialan ettiğini söyleyen Şemdin Sakık yazısında şunları kaydediyor;

"Sicilli bir hain ilan ettikleri Sırrı Sakık’ı bugün onların yanındadır. Hem de bağırlarına basmış bulunuyorlar. Hiçbir özelliği olmayan Sırrı Sakık’ı DTP başkan yardımcılığına getirmişler. Ardından Öcalanvekili yapıp meclise gönderdiler. İşte bunlar böyledirler, işlerine geldiğinde hain ilan edip linç ederler, işlerine geldiğinde aynı adamı alıp başlarının üzerine koyarlar. İşte Öcalan karakteri budur.

Şimdi ben Öcalan’a, PKK’ye ve DTP’ye soruyorum: Eğer Sırrı Sakık bir ajan idiyse ne oldu da onu içinize aldınız, ona bu kadar yetki verdiniz? Yoksa siz de mi ajanlaştınız? Yok, eğer ajan değilse o zaman geçmişte söylediğiniz her şeyin birer yalan ve iftira olduğunu kabul etmeniz gerekmiyor mu?"

İSTANBULHABER AJANSI (ÖZEL)

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim