• BIST 9044.64
  • Altın 3679.498
  • Dolar 37.6365
  • Euro 40.4936
  • İstanbul 4 °C
  • Ankara -3 °C
  • İzmir 7 °C

Saraçhane'de 2. Gün!

Saraçhane'de 2. Gün!
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ikinci gününde Saraçhane’de CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ABB Başkanı Mansur Yavaş halka seslendi.

CHP Lideri Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından İstanbul'a gelerek vatandaşları Saraçhane'deki İBB binası önünde toplanmaya çağırmıştı. Özel’in çağrısına on binlerce kişi karşılık verirken, çevre illerden de birçok vatandaş Saraçhane’ye akın etti. Özel gözaltı sürecinin ikinci gününde de vatandaşlara çağrıda bulunarak yine Saraçhaneye çağırdı.

ÖZGÜR ÖZEL KONUŞTU

Özgür Özel'in konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:

"İstanbulluların iradesine karşı darbeye girişip 19 Mart tarihinde...

Emniyet güçleri, bu meydanı provoke etmeyin, çok ricam ediyorum. İstanbul Valisi Davut Gül, bu meydanı provoke etme. Orada bir daha biber gazı görmeyeceğim. Bir daha biber gazı görürsem olacaklardan İstanbul Emniyet Müdürü ve Vali sorumludur. Burada İmamoğlu'nun yoldaşları, yol arkadaşları, pırlanta gibi insanlar var, Türkiye'nin umudur var. Sen kim oluyorsun Türkiye'nin umuduna biber gazı sıkıyorsun.

Değerli gençler, değerli İstanbullular, biraz önce İl Başkanımız Valiye ulaştı ve buradaki durumu kendisine anlattı. Kendisi de bir daha gaz sıkılmaması için gaz sıkılmayacağı talimatı verdiğini söyledi. Böyle devam ederse burada barış ve kardeşlik için demokratik bir zeminde tepkimiz ifade edeceğiz. Bundan sonraki süreçte kimse CHP'den siyaset beklemesin, bundan sonra sokaklardayız.

Bugün Şişli Belediyesine gittim, belediye başkanımızın yol arkadaşlarıyla bir ayara geldim. Buradan ona selamlar olsun. CHP'nin yetiştirdiği çok kaliteli bir bürokratken, Şişli Belediyesi'ne büyük bir teveccühle seçildi. Ben Resul beye bakınca sadece bir ilçe belediye başkanı değil, geleceğin bakanını, çok etkili bir siyasetçiyi görüyorum.

Resul Emre Şahan bugün bir terör soruşturmasıyla gözaltına tutuluyor. Buradan açıkça söylüyorum. İddia Kent Uzlaşısı yaparak Batıdaki Kürtleri buradaki belediyelerde temsiliyet sağlamak. Burada açıkça söylüyorum Batıdaki Kürtler Türkler, Lazlar, Çerkezler gibi tam ve eşit haklara sahiptir. Resul Emre Şahan onlara temsiliyet hakkı verdiyse 'helal olsun'. Biz de bunu İstanbul ittifakı olarak niteledik ve uyguladık. Hep şunu dedik İstanbul'un bütün demokratları bir araya gelecek ve İstanbul'u kazanacak. İşte biz bunu başardık, hepsine minnettarız. Biz tüm kentlerde kimseyi ayırmadan seçim kazanırken, listemizde geçmişte başka siyasi partide yer alan başka isimler de var. Şimdi kimse belediye başkanlarımızı o isimlerden mesul tutmasın. Tayyip bey, Türkiye ve İstanbul ittifakının sahibi ve mesulü benim, ne hesap soracaksan benden soracaksın.

Bugün İstanbul'da yıllarda oyunu ve desteğini almış, hizmet etmiş ama artık seçim kazanamayacağını anlamış görmüş bir kişinin hezeyanlarıyla ve verdiği haksız, hukuksuz talimatlarla karşı karşıyayız. Yoksulu aş evinde doyuran, düşük gelirliyi kent lokantalarında ağırlayan, yeni doğan bebeği hoş geldin bebekle karşılayan Ekrem Başkanımıza karşı hazımsızlar büyük bir kumpas kurudular. Ama herkes bilsin ki Ekrem başkan ne yolsuzluğa bulaşır ne de terörle ilgili olur. Erdoğan sıkışınca FETÖ'cülere kendi Genel Kurmay Başkanını terörist ilan ettirmiş, yıllar sonra da 'Milli ordumuza kumpas kurdular' demiş biridir. O yüzden Erdoğan dedi diye Ekrem İmamoğlu gibi vatanını milletini seven, yoksulu kendi evladından ayrı göremeyen şefkatli, çalışkan bir evlattan ne hırsız ne de terörist çıkar.

Ey Erdoğan sen en çok meydanlardan korkarsın, bu akşam Saraçhane'yi görüyor musun? En çok sokaklardan korkarsın, artık sokaklardayız, korkmaya devam et, bizi korkutamazsın, sen korkacaksın! Buradan sözümün sesimin ulaştığı tüm Türkiye'ye sesleniyorum. Demokratik bir şekilde, şiddete başvurmadan ama hak aramak için, söke söke almak için meydanlar bizimdir. Bazı arkadaşlar diyor ki 'Bizi Taksim'e götür', o da olacak... Söz veriyorum. Ekrem başkan ile birlikte kol kola omuz omuza elbette Taksim'i de geri alacağız."

MANSUR YAVAŞ KONUŞTU

Konuşmasına Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Arkadaşlar. Gidip Toros Dağları’na bakınız; eğer orada bir tek yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez" sözleriyle başlayan Yavaş, şöyle devam etti:

"Bu sözü bu ülkenin evlatları olarak hiçbir zaman unutmadık. Hiçbir zaman umutsuz olmadık. Çünkü o çadırlarda duman hep tüttü ve tütmeye de devam ediyor. Binlerce Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu vatandaşının; yaşlısının, gencinin, üniversite öğrencisinin, o yörük çadırına sahip çıkmasıyla tüten dumandır o. Umudumuz tam da buradadır. CHP olarak 101 yıldır tüten o dumandan aldığımız umut ve Ata'dan verdiği görevle bu ülkeyi sahipsiz bırakmadık. Asla bırakmayacağız. Bugün de CHP'yle birlikte bu ülkeye, bu ülkenin geleceğine, gençlerine, çocuklarına ve iradelerine sahip çıkan bütün yurttaşlarımıza buradan şükranlarımı sunuyor, onları saygıyla selamlıyorum. Buradan aldığım destekle diyorum ki hak yerini bulacak, hukuk ve demokrasi kazanacak, ülkemiz kazanacak. Bunun başka yolu yoktur. Bunu demokrasiye inanan tüm yurttaşlarımızla, yani sizlerle beraber yapacağız.

"MİLYONLARIN OYUNA SAHİP ÇIKMAK İÇİN BURADAYIZ"

Biz buradayız. Dimdik ayaktayız. Buraya bugün tüm Türkiye olarak toplandık. Demokrasiye, laik ve sosyal hukuk devletine sahip çıkmak için buradayız. Anayasamıza sahip çıkmak, onun uygulanmasını sağlamak için buradayız. Anayasada bulunan seçme ve seçilme hakkını herkesin kullanabilmesi için buradayız. Milli iradenin üzerinde hiçbir gücün olamayacağını haykırmak için buradayız. Ekrem İmamoğlu’nun hakkını savunmak, ona oy veren milyonların oyuna, iradesine sahip çıkmak için buradayız. İsmail Saymaz gazetecilik yapsın bizi haberdar etsin diye buradayız. Gencecik 'Mustafa Kemalin Askerleriyiz' diyen Atatürkçü teğmenlerin hakkı yenmesin, kahraman Türk ordusuna komutanlık yapsınlar diye buradayız. Bu mücadelede halkımızın desteği en büyük gücümüzdür. Çünkü biz bir avuç insan değil, milyonlarız. Bugün Saraçhane’de toplanan on binler de bunun en büyük kanıtıdır. Her gün bir önceki günden daha kalabalık olacak, her gün sesimizi çok daha gür çıkaracağız."

"HUKUK DEVLETİNDEN UZAKLAŞTIĞIMIZIN EN BÜYÜK GÖSTERGESİDİR"

Yavaş, adaletin olmadığı yerde hukukun olmayacağını, hukuksuzluğa sessiz kalanın ise zulme ortak olacağını ifade ederek, bugün yaşanan adaletsizliklerin yalnızca belli bir kesimi değil, tüm toplumu ilgilendirdiğini vurguladı ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir kişiye yapılan haksızlık tüm ülkeye yapılmış sayılır. Bu nedenle haksızlığa susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız. Doğru duvarlar yıkılmayacak, hak yerini yeniden bulacak. Demokrasi ve hukuk insanlar için hava gibi su gibi bir ihtiyaçtır. Hukuk olmayınca insanlar yoksullaşıyor, nefessiz kalıyorlar. Devleti adil kılan hukuka bağlı kalmasıdır. Böyle olmayınca demokrasi olmuyor, özgürlükler olmuyor, ekmek olmuyor, medeniyet olmuyor. Sabahın köründe seçilmiş bir iradeyi temsil eden yerel yöneticinin, Ekrem Başkanımızın gözaltına alınması bu güven hissini yerle bir ediyor. Bakın Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ halen iddianamesi hazırlanmadan tutuklu olarak yatıyor. Buradan ona da selam olsun. Anayasa Mahkemesinin kararına rağmen seçilmiş bir milletvekili olan Can Atalay halen cezaevinde yatıyor. Bu iki örnek bile hukuk devletinden uzaklaştığımızın en büyük göstergesidir."

"ORTAK HEDEFİMİZ, YENİ BİR İKTİDAR"

Mansur Yavaş, yaşanan hukuksuzlukların yalnızca adaleti değil, ekonomiyi de derinden sarstığını, Türkiye'nin bir günde her şeyin yüzde 10 değer kaybettiği bir ülke haline geldiğini kaydetti.

Masumiyet karinesinin ayaklar altına alındığını söyleyen Yavaş, şöyle konuştu:

"Hukuk önünde herkesin eşit olması gereken bir ülkede, kendi bakanlığı ile ticaret yapanlar hiçbir şekilde soruşturulmazken büyük yolsuzluklara bulaştığı iddia edilenlerin büyükelçi yapıldığını görüyoruz. Hukuksuzluklara karşı tüm muhalefetin yan yana gelmesi artık bir tercih değil, zorunluluk halini almıştır. Demokrasiyi savunmak, bu ülkede yaşayan herkesin ortak sorumluluğu haline gelmiştir. Bir yıldır televizyonlarda kim cumhurbaşkanı olacak tartışması yapılıyor ve yaptırılıyor. Oysa bizler koltuk kavgası içinde değiliz; tam tersine, bu ülkeyi adalet, liyakat ve hukukun üstünlüğü ile yeniden inşa etme mücadelesi veriyoruz. Ortak hedefimiz bir tane, yeni bir iktidar, hukuka bağlı bir iktidardır.

"23 MART’TA SANDIĞA GİDECEĞİZ"

"23 Mart’ta sandığa gideceğiz. Oylarımızla demokrasimize sahip çıkacak, halkın iradesini hiçe sayan anlayışa karşı gücümüzü göstereceğiz" diyen Yavaş, demokrasinin temelinin güçler ayrılığına ve hukuk devletine dayandığını vurguladı. Gerçek adaletin tarafsız ve bağımsız yargıyla mümkün olduğunu söyleyen Yavaş, şunları kaydetti:

"Bunun da yolu güçlü bir parlamenter sistemdir. Güçler ayrılığına dayalı, yargı bağımsızlığının tam anlamıyla inşa edildiği bir sistem, bu ülkenin kurtuluş reçetesidir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denendi ve olmadı. Anketlerde yüzde 60’ın üzerinde başkanlık sisteminden vazgeçilmesi ve erken seçim talebi ortaya çıkmaktadır. Biz buradayız. Genel Başkanımızla, milletvekillerimizle, Ekrem Başkanımızın ailesiyle, il başkanlarımızla, örgütümüzle ve en önemlisi demokrasiye inanan milyonlarca yurttaşımızla birlikte bu ülkeyi içinde bulunduğu bu karanlık girdaptan hep birlikte çıkaracağız.

"HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK"

Umutsuz olmayacağız. Çünkü umutsuzluk kaybetmektir. Hiç merak etmeyin, Ekrem Başkan da en kısa zamanda aramıza katılacak ve bu büyük Türk milleti olarak Türkiye’yi hak ettiği yere hep birlikte taşıyacağız. Demokrasiyi ve hukuk devletini çağdaş normlarda yeniden inşa edeceğiz. Buna inanın, Türk milleti bunu daha önce de yaptı. En umutsuz anımızda küllerimizden doğan anka kuşu gibi bu ülkeyi yoktan var etti. Yüreğimizdeki ülke sevdasının hiç bitirmediği umut ile Türkiye’mize sahip çıkacağız. Onu onurlu, huzurlu ve mutlu insanların ülkesi haline tekrar döndüreceğiz. Buna Ekrem Başkan da inanıyor, hepimiz inanıyoruz."

NAZIM ŞİİRİ OKUDU

ABB Başkanı Mansur Yavaş, Nazım Hikmet'in ı şiirini okudu:

'Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim. Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim.' Her şey çok güzel olacak. Güzel günlerde buluşacağız."

SARAÇHANE ÖNÜNDE KARIŞIKLIK

Gün boyu yürüyüş yaparak Saraçhane'deki mitinge gelen üniversite öğrencilerine polis müdahalesi başladı. Saraçhane önündeki parkta bekleyen öğrencilere polis müdahalede bulundu. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik sokağa inerek, belediye binasına girmek isteyen kalabalığa konuştu.

TÜM TÜRKİYE AYAKTA

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına tepkiler sadece İstanbul'da değil tüm Türkiye'de halkı sokaklara döktü.

İstanbul-Kadıköy

Sakarya

Konya

Adana

Çorum

İzmir

Ankara- ODTÜ

ODTÜ girişine öğrencilere destek olmaya giden CHP milletvekilleri de polisin gaz ve tazyikli suyla müdahalesinden etkilendi.

Trabzon

Antalya

Manisa

Almanya

ÜNİVERSİTELİLER SARAÇHANE'DE

Galatasaray Üniversitesi öğrencileri, Çırağan’dan Kabataş’a yürüyerek tramvayla Beyazıt Meydanı’na ulaştı. Burada İstanbul Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileriyle buluşan grup, Saraçhane’deki büyük buluşmaya katılmak üzere meydana geçti.

universiteliler-sarachane.jpg

POLİS MÜDEHALESİ

Polis Taksim’e yürümek isteyen öğrencilere müdahale ediyor.

CHP ANKARA'DA 1. MECLİS'E YÜRÜYOR

CHP Milletvekilleri Ankara'da TBMM’den Ulus'taki 1. Meclise doğru yürüyor.

ÖZGÜR ÖZEL GECEYİ SARAÇHANE'DE GEÇİRDİ

Öte yandan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB’ye yönelik operasyon sonrası ikinci gecesini de Saraçhane’deki Büyükşehir belediye binasında geçirdi.

İşte o fotoğraf:

ozgur-ozel-sarachane.jpg

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim