Usta yazar Prof. Dr. Muhittin Şimşek'in Anadolu kadınının aşkını ve çilesini anlattığı yeni romanı "Caney" okurlarıyla buluştu.
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek, eserlerine bir yenisini ekledi. Şimşek'in Anadolu kadınının aşkını ve çilesini anlattığı yeni romanı "Caney" okurlarıyla buluştu. İHA muhabirine yeni kitabını anlatan Şimşek, Anadolu'yu birçok yazarın romanlarında işlediğini belirterek, Yaşar Kemal'in "İnce Memed" eserinde Çukurova'yı, Kemal Tahir'in "Köyün Kamburu" eserinde Orta Anadolu'yu, Necati Cumalı'nın "Susuz Yaz" ile Ege Bölgesi'ni, Refik Edgü'nün "Kimse" eseriyle ise Doğu Anadolu'yu işlediğini hatırlattı. Şimşek, Bekir Yıldız'ın hikayeleri sayılmazsa Güneydoğu Anadolu'yu anlatan hemen hemen hiçbir roman olmadığını, Caney'in hem bir dönem (1940-1980) hem de bir Güneydoğu Anadolu romanı olduğunun altını çizdi.
Gelmeyecek treni bekleyen kadın
Akıcı bir dil, romanın yaşandığı döneme alıp götüren üslup ve sonra tekrar günümüze getiren bir kurguya sahip olan kitabın bir bölümünde; "PTT'ye yazdırılan telefon görüşmesi beş, altı saat belki daha fazla süre bekledikten sonra gerçekleşiyordu. AVM'lerin, kafelerin, renkli onlarca televizyon kanalının olmadığı, bilgisayarın, internetin, cep telefonunun, döviz bürolarının, ithal malların hayatımıza girmediği, yılbaşında tebrik kartlarının kapış kapış satıldığı yıllardı. Filiz Akın, Cüneyt Arkın, Ediz Hun'lu filmler henüz rağbet görüyor. Yılbaşı gecesi saat tam 12'yi gösterdiğinde havai fişek atma adeti yerine çıkacak dansözün merak edildiği, Zeki Müren'in giysisinin takip edildiği yıllardı. Türkiye nasılsa Nizip de öyle, Nizip nasılsa Caney de öyleydi" diyerek ana kahramandan bahseden Şimşek, Caney'i çıtı pıtı, ufak tefek, mavi gözlü, elma yanaklı, kiraz dudaklı, beyaz topuklu, ince bilekli, kalem parmaklı dünya güzeli bir kız olarak betimledi.
Şimşek, romanın sadece geçtiği yıllara takılıp kalmadığını, zaman zaman günümüze de dönerek okurlara mukayese şansı verdiğini belirtti. Romanın bu yönüyle o dönemleri yaşamış yaşlıların yanı sıra gençleri de içine çektiğini, romanı 3 döneme ayırdığını ifade eden Şimşek, şunları söyledi:
"İlki yokluğun, kıtlığın, sosyal bunalımın hat safhada olduğu ülkemiz açısından zor bir dönem olan 1940-1950 dönemidir. Bu dönem Caney açısından ülkenin durumuyla aynıdır. İkinci dönem 1950-1970'ler dönemi, kısmen bir rahatlama olsa da siyasi çalkantıların olduğu yıllar. Köylerde de kıpırdanmaların olduğu dönem. Bu dönemde Caney sevdiği adama kavuşmuş ancak beraberinde çileli dönemi de başlamıştır. Çünkü o yıllar Anadolu kadınının lokantada yemek yemesinin ayıplandığı, sinemaya gitmesinden dolayı öldürülebileceği ve elektrik, suyun olmadığı yıllar. Caney sahip olduğu imkanları elinin tersiyle iter ve kardeşinin itirazına rağmen sevdiği adama giderek bu yokluğa razı olur, üst üste çocuklarını kaybeder. Üçüncü dönemde 1970-1980'lere gelindiğinde medeniyet ve tarımda mekanizasyon Caney'i ve ailesini de etkilemiş ve şehre göçmüşler."
Aşkını ve bu aşk uğruna çektiği tüm sıkıntılara rağmen hayata hep olumlu bakan, eşinin arkasında duran, çocuklarına kol kanat geren ve genç sayılabilecek bir yaşta bu dünyadan ayrılan bir Anadolu kadınının romanı olan Caney, okurseverleri bekliyor.
Muhittin Şimşek kimdir?
1965 yılında Gaziantep Nizip'te doğdu. Lisans eğitimini Marmara Üniversitesinde tamamladı. 1987 yılında Marmara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Makine Eğitimi Anabilim Dalında, 1988 yılında ise İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinde yüksek lisans yaptı. Şimşek, 1990 yılında doktor, 1993 yılında yardımcı doçent, 1994 yılında doçent ve 1999 yılında profesör oldu. Öğretim üyeliğinin yanı sıra 1994-2000 yılları arasında Marmara Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesinin müdürlüğünü yaptı. 2007 yılında YÖK Denetleme Kurulu üyeliğine ve ardından kurulun başkanlığına getirildi, 2013 yılında ise YÖK Yürütme Kurulu üyeliğine getirildi. Ayrıca 2008 yılından bu yana Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyesi olarak görev yapmaktadır. Şimşek'in yurt içi ve yurt dışında yayımlanmış 120'den fazla makalesi ve 15 adet kitabı bulunmaktadır. Devrim otomobili ile ilgili yaptığı çalışmalar "Yarım Kalan Devrim Rüyası" adıyla belgesel haline getirilmiştir. "Kalem ile Kağıdın Aşkı" çalışması da yine "Saklı Kentin Sırdaşı" ismiyle dört bölümlük belgesel halinde yayınlandı. Prof. Dr. Şimşek evli ve üç çocuk babasıdır.