İBB’ye yönelik başlatılan mali dosya soruşturması kapsamında tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İpek Özbey’e konuşan eş İmamoğlu, İBB Başkanı’nın tutuklandığı 23 Mart’tan bugüne yaşadıkları süreci değerlendirerek “Sadece Ekrem'in değil hepimizin mücadelesi” mesajı verdi. Dilek İmamoğlu, bu kapsamda “Bu sadece Ekrem ve çalışma arkadaşlarına yaşatılan hukuksuzlukla ilgili değil. Türkiye’nin dört bir yanında insanlar yaşadıkları haksızlıkların farkında olarak, adalet ve eşitlik için, ülkemizin demokratik geleceği için hep birlikte bir mücadele veriyor” ifadelerini kullanırken yalnız olmadıklarını da kaydederek soruları şu sözlerle cevapladı:
- Zaman zaman gücünüzü kaybediyor musunuz? Örneğin yalnız kaldığınızda nasıl hissediyorsunuz?
"Hepimizin iyi olmak için çaba sarf ettiği özel bir süreçten geçiyoruz. Toplumsal olarak ortak duyguları yaşıyoruz. Tabii ki hepimiz için çok zor… Ama ben gücümü milletimizin adalete duyduğu inançtan alıyorum, gençlerin adil ve mücadeleci duruşundan alıyorum; ben gücümü değerlerinden asla vazgeçmeyen ve hukuka sahip çıkan milyonların inancından alıyorum. Çevrem o kadar büyük bir dayanışma ve birlik duygusuyla sarılı ki, dimdik ve umutla ayakta duruyorum.
Elbette yalnız kaldığım anlarda içimden geçenler daha da derinleşiyor. Ama şunu her zaman biliyorum; bu sadece Ekrem ve çalışma arkadaşlarına yaşatılan hukuksuzlukla ilgili değil. Türkiye’nin dört bir yanında insanlar yaşadıkları haksızlıkların farkında olarak, adalet ve eşitlik için, ülkemizin demokratik geleceği için hep birlikte bir mücadele veriyor. O yüzden inancımı ve umudumu kaybetmiyorum. Ülkesini düşünen, değerlerine sahip çıkan milyonlarca vatandaş olarak, hiçbirimiz yalnız değiliz"
- Yazlık evinizde arama yapıldı, ne bulundu?
"Ne bulundu derseniz, elbette hiçbir şey. Çünkü ortada ne bir suç var ne de bir delil. Bu arama da Ekrem’e yönelik yapılan diğer tüm uygulamalar gibi, tamamen siyasi bir kurgunun ve itibarsızlaştırma operasyonunun parçası"
- Ekrem Bey’i ziyaret…
"Belirlenen gün ve saat aralığında haftada bir kez görüşebiliyoruz. O kısa süreye çok şey sığdırmaya çalışıyoruz. Ekrem’in moralini ve enerjisini yüksek görmek hem bana hem de çocuklara çok iyi geliyor"
- Sizi ne kaygılandırıyor?
"Adalet kavramının içinin boşaltılması toplumun vicdanında derin yaralar açıyor. Ülkemin ve tüm vatandaşlarımızın geleceği için bu beni kaygılandırıyor. En çok da gençler için endişeleniyorum. Gençlerin geleceğe olan inancını kaybetmesi herkesi olduğu gibi beni de kaygılandırıyor. Çünkü umutlarını yitirmiş, adalete ve eşitliğe olan inancını kaybetmiş bir gençlik, bir ülkenin geleceğini görememesi demektir. Ama bize ne mutlu ki, bu ülkenin gençlerinin demokratik haklarını kullanarak adalete, hukuka ve demokrasiye nasıl sahip çıktığını gördük. Gençler hepimize umut oluyor, mücadele etmemiz için güç veriyor"
- İçeride hâlâ çok öğrenci var. Onlardan biri de Berkay’dı, tahliye oldu. Berkay’ın hayatınızda önemli bir yeri olmalı? Ailesiyle de görüşüyor musunuz?
"Berkay, “Her şey çok güzel olacak” sözüyle sadece bir seçim kampanyasının değil, bir umudun da simgesi oldu. Onun ve umudumuz, geleceğimiz olan diğer tüm öğrencilerin cezalandırılmaya çalışılması vicdanları yaralıyor. Berkay tutuklu olduğu sırada annesi Yasemin Hanım’la konuşmuştuk. Berkay’ın da ne kadar güçlü ve umutlu olduğunu anlatmıştı. Tutuklu gençlerin aileleriyle dayanışma içinde olmaya devam ediyoruz. O gençlerin adaletle, özgürlükle yeniden aramızda olacağı günler için mücadele etmek zorundayız"
- Kızınız Beren daha küçük, 13 yaşında...
"Beren’in yaşına uygun bir hassasiyetle yaklaşıyoruz. Sorular soruyor, yaşananları anlamaya çalışıyor. Biz de her şeyden önce açıklıkla anlatarak ona güven vermeye; yaşananların kişisel değil, sistemsel bir adaletsizlik olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. O da farkındalığı yüksek bir çocuk olarak olgunluğuyla gururlandırıyor"
- CHP bir olağanüstü kurultay yaşadı
"Liderlik sadece makamla değil, temsil ettiği değerlerle ölçülür. Sayın Özgür Özel, CHP teşkilatı ile bu zorlu süreçte gösterdiği duruş, sahiplendiği sorumluluk ve kapsayıcı diliyle güçlü bir süreç yürütüyor. Ekrem, çalışma arkadaşları ve haksız yere tutuklu bulunan herkes için, inandığımız değerler için gençleri de dinleyerek mücadeleci bir liderlik sergiliyor. Bu, CHP’nin de toplumun beklentileriyle paralel bir çizgiye yöneldiğini gösteriyor. Bundan sonra da her çarşamba İstanbul’un bir ilçesinde, her hafta sonu da bir ilde planlanan buluşmalarla da hem Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu için hem de tüm adaletsizliklerin karşısında durmak için milletin güçlü sesine ses katılacak; talepler daha da güçlü haykırılacak"
- Sizi bu süreçte yalnız bırakan, aramayan, sormamasına şaşırdığınız kimse oldu mu?
"Hayır, olmadı. Zaten kamuoyuna da yansıdı. Toplumun her kesiminden, siyasi partilerden, toplumda fikirleriyle ve duruşuyla bize ilham veren kıymetli isimlerden, sivil toplum kuruluşlarından, meslek örgütlerinden ve daha nice kurum ve kişilerden çok ciddi bir destek gördük; görmeye de devam ediyoruz"
- Bundan sonra ne olacak? Bir tahmininiz var mı?
"Bu soruyu herkes gibi ben de kendime çok soruyorum. Ama tahmin yürütmekten ziyade emin olduğum şu gerçekliği kendime ve çevremdeki herkese hatırlatıyorum: Bu millet çok zor dönemleri birlik olarak, hukuka ve demokrasiye sahip çıkarak, eşitlik ve adalet mücadelesinden vazgeçmeyerek geride bıraktı. Bu yaşadığımız süreç de hukukun üstünlüğü ve halkın iradesiyle aşılacak. Gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. O yüzden umudumu asla kaybetmiyorum"