Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile baş başa görüşme ve heyetler arası çalışma yemeği öncesinde ortak basın toplantısında konuştu.
Türkiye'nin Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'ndaki çalışmalarında Avrupa-Afrika gibi bir ayrım yapmadıklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Karadeniz Tahıl Koridoru'ndan gelenin yüzde 40'ı Avrupa'ya gitti, yüzde 14'ü Afrika'ya gitti, yüzde 14'ü bize geldi. Diğerleri, diğer bölgelere gitti. Şu anda bile Afrika'dan talepler var ve Rusya ciddi miktarda bir tahılı, buğdayı göndermeye karar verdi ama sıkıntıları var. Nedir o sıkıntı? Şimdi gönderilen yer, aklımda kaldığı kadarıyla Zimbabve, oraya tahıl gidiyor ama bunun değirmen safhası orada yok. Bu akşam Dışişleri Bakanı'ma onu söyledim, onları biz hallederiz dedim. Türkiye olarak, Toprak Mahsulleri Ofisi olarak değirmenlerde öğütür, un olarak oralara göndeririz.
Atmamız gereken adımlar var, yapmamız gerekenler var. Biz bunları yaparız. Şu anda 4 veya 5 ülkeye Rusya böyle bir koridordan yine tahıl göndermeyi planladı ve adımını da atacak. Biz de bunun ikinci safhası olan bunların una dönüştürülmesinde bu adımı atarız. Zaten daha önce de Rusya-Türkiye-Katar olarak üçlü bir adım atmıştık ve bu çalışmayı yaparız. Tabii bütün bu adımın atılması için özellikle Almanya-Türkiye arasında böyle bir adımın atılmasının yanında NATO müttefikimiz Almanya ile kararlı adımlar atmanın görüşmelerini de aramızda yapmamız lazım."
Terörle mücadelede daha yakın işbirliği
"Savunma sanayisi işbirliğimizin engelsiz şekilde yürütülmesi, müşterek menfaatimizedir." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Almanya'nın terörle mücadelede daha yakın işbirliği içinde olması gerektiğini söyledi.
İki ülke arasında beşeri köprü vazifesi gören ve nüfusu 3,5 milyona ulaşan Almanya'daki Türk toplumunun huzur içinde yaşamasının en büyük temennileri olduğunu belirten Erdoğan, "Türk toplumunun dini ihtiyaçlarını karşılamak üzere burada görev yapan din adamlarımızın yetiştirilmesi amacıyla ortak bir çalışma yürütüyoruz. Almanya ile işbirliği alanlarımızdan diğeri malum göç konusudur. Ortak çalışma grubumuz çalışmalarına devam ediyor." diye konuştu.
"Kolay değil 52 senedir Türkiye, Avrupa Birliği kapısında bekletilmektedir"
Görüşmelerin ana gündemlerinden birini de Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinin oluşturduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biliyorsunuz bu sürecin yeniden ivme kazanmasını samimiyetle arzu ettiğimizi daha önce de açıklamıştım. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, vize serbestisi gibi konularda uzun süreden beri haklı beklentilere sahibiz. Avrupa Birliği'nin lokomotif ülkelerinden olan Almanya'nın bu bağlamda vereceği katkıları önemsiyoruz. Kolay değil 52 senedir Türkiye, Avrupa Birliği kapısında bekletilmektedir. Vize serbestisi sağlanıncaya kadar vatandaşlarımızın vize işlem süreçlerinin kolaylaştırılması ve hızlandırılmasını bugün ele alacağız."
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile görüşmelerinde Gazze'de yaşananları çok daha farklı bir şekilde ele alacaklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye olarak olayların başından beri sivilleri hedef alan saldırıları hiçbir şekilde tasvip etmediğimizi ifade ettik ve bunu hep dile getirdik. Hepimizin önceliği ateşkesin sağlanması ve insani yardımların engelsiz olarak akışının sağlanması. Şu ana kadar 10 uçak dolusu insani yardımı Mısır'a gönderdik ve en son yine gemiyle 666 ton gıda, sahra hastanesi vesaire gibi gönderdiklerimiz oldu ama bütün dert akan kanın durmasında. En son 27 kanserli hasta ve yanlarında refakatçilerini El Ariş'ten Türkiye'ye aldık. Dün de kendilerini hastanede ziyaret ettim ve durumlarını gördük.
Tabii temennimiz daha fazla hastayı da yaralı veya kanserlileri de ülkemize almak, tedavilerini yapmak. Fakat yaşananlar 1967 sınırları temelinde iki devletli çözümün artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha bizlere göstermiştir. Türkiye olarak amacımız İsrailli ve Filistinlilerin yan yana, barış içinde yaşadığı, huzurun ve güvenin hakim olduğu bir iklimin tesisidir. Bunu başarmamız lazım. Orta Doğu'da adil ve kalıcı bir barışın temini için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum."
"Bunlara karşı bir tavır koyun"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alman bir gazetecinin "İsrail'e yönelik Hamas tarafından gerçekleştirilen terör saldırılarının ardından açıklamalarınız sadece Almanya'da değil, NATO üyesi ülkeler arasında da rahatsızlık oluşturdu. İsrail'in varoluş hakkını kabul ediyor musunuz? İsrail'in 'faşist bir devlet olduğunu' söylediniz, hangi gerekçelendirmeniz var bunun için? İsrail ordusunun Hamas'a karşı saldırısına neden 'soykırım' diyorsunuz? Tüm NATO ittifakı tarafından terör örgütü olarak tanınan, yüzlerce insanı İsrail'de katleden bir örgütü nasıl bir 'kurtuluş örgütü' diye tanımlayabilirsiniz? Türk-Alman ilişkilerini, NATO içindeki işbirliğini tehlikeye atıyor musunuz? Türkiye, savunma sanayi için 40 Eurofighter talep ediyor. Almanya bunu kabul edecek mi?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Öncelikle NATO'nun önde gelen ülkelerinden bir tanesi, ilk 5'in içerisinde yer alan bir ülkeyiz Türkiye olarak. Türkiye, NATO'da sıradan bir ülke değil. İlk 5'in içinde. Şu anda NATO'nun içinde düşüncesi, kanaati kimin ne olursa olsun, Rusya-Ukrayna arasında herkes kimin yanında yer alıyor? Ukrayna'nın yanında yer alıyor. Türkiye olarak biz, Ukrayna ile de görüşüyoruz, Rusya ile de görüşüyoruz. Aralarında herhangi bir ayrım yapmıyoruz. Ama 33 milyon ton tahıl koridorundan bütün o tahılı Avrupa'ya, Afrika'ya götüren biz olduk. Şu anda da yine diyorsunuz ki 'yüzlerce', bak ben sana yüzlerce demiyorum, binlerce Filistinliyi şu anda İsrail öldürdü mü, öldürdü. Hastaneleri yok etti mi, etti. İbadethaneleri, kiliseleri vuruyor mu, vuruyor. Ben bir Müslüman olarak bundan rahatsızım. Peki sen bir Hristiyan olarak bu kiliselerin vurulmasından rahatsız olmuyor musun? Bunlara karşı niye bir tavır koymuyorsunuz? Bunlara karşı da bir tavır koyun. Bizim için bu noktada bölgede Musevi, Hristiyan, Müslüman bu ayrımın olmaması gerekir. Antisemitizme karşı da bir mücadele verildiyse, bu mücadeleyi dünyada ilk veren lider ben oldum. Ve şu anda da bakın Almanya 'İsrail'e şu kadar maddi destek verdiğinden' bahsediyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eurofighter savaş uçaklarına ilişkin ise "Eurofighter konusunda Almanya verir veya vermez. Dünyada savaş uçaklarını üreten sadece Almanya mı? Birçok yerden bunların çalışmasını yaparız, temin ederiz. Şu anda insansız savaş uçakları noktasında da Türkiye önde gelen ülkelerden bir tanesi durumuna gelmiştir. Bir basın mensubu olarak, bizi bununla tehdit etmeyin. Bize öyle sorular sorun ki bu sorular vicdani olsun, insani olsun, cevaplarını da biz size o şekilde verelim." ifadelerini kullandı.
Baş başa görüşme ve heyetler arası çalışma yemeği
Erdoğan, ortak basın toplantısının ardından Scholz ile baş başa görüştü. Erdoğan ve Scholz daha sonra heyetler arası çalışma yemeğine katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç eşlik etti.
İstanbul Haber Ajansı