CHP cumhurbaşkanı adayı belirleme ön seçiminde aday olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, adaylık süreci ve planlamalarıyla bilgi vermek üzere CHP milletvekilleri, PM üyeleri, MYK üyeleri, il, ilçe başkanlarıyla bir araya geldi. 'Sen seç tarihe geç' başlıklı programın hazırlıkları başladı. Salonda ve salon girişine sloganın bulunduğu çok sayıda görsel asıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara'daki CHP Genel Merkezi’ne giderek partililere hitap ediyor..
İmamoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
- Yine bu sabah aylardır ülkemize yaşatılan utanç verici, hepimizin başını öne eğdiren ve gerçekten insanlarımızın yaşamlarıyla ilgili dahi tereddüte düşüren uygulamalardan birini yaşamanın utancı içerisindeyiz.
"O SANDIK ENİNDE SONUNDA MİLLETİN ÖNÜNE GELECEK"
- 65 yıllık Paşabahçeli, daha önce de belediye başkanlığı yapmış, insanlarla iyi diyalog kurmuş, kendini sevdirmiş, daha önceki dönemi 90'lı yıllarda olmasına rağmen insanların evinde barkında hizmetinin sesini duyduğumuz Alaattin Köseler sabah 04.00 sularında evine eşi uyurken polis baskınıyla giriliyor, arama yapılıyor ve gözaltına alınıyor.
- Hakkındaki itham her neyse ifadeye çağırıldığında koşa koşa gitmekten asla tereddüt etmeyecek bir belediye başkanına sabah 04.00'te nev baskını yapmak nasıl bir kişisel hırs, öfkenin yansıması anlaşılır değil.
"UTANÇ VERİCİ"
- Ben bu öfkeyi ve hırs yansımasını neden olduğunu biliyorum. Bu öfke bir hafta öncesine dayanıyor.
- Biliyorsunuz yine geçe hafta akşam üstü Beykoz Belediyemize polisler geldi, bazı dosyalar istediler. Belgede imzası görünen savcının o belgeden haberi bile yoktu. Doğal olarak imzası da yoktu.
- Barkoda tutulduğunda o barkoddan hiçbir şeye ulaşılamıyor. Ortalık karıştı ayyuka çıkınca kötü planın sahibi o akşam bu iş uygulanmayınca belli ki çok öfkelendi. Sabah saat 04.00'te belediye başkanının evine baskın yapıldı. Utanç verici.
- O sandık önünde sonunda milletin önüne gelecek, gelecek. Siyasetin dizayn etmeye çalışan başta Cumhurbaşkanı ve yönetim anlayışı o gün anlayacak ki bu dahi milletimizin kafasında hiçbir şeyi dizayn edememişler.
"BİRKAÇ SENE ÇABUK GEÇER"
- Tarihin en büyük hezimetini yaşayacaklar. Birkaç sene çabuk geçer. Karşılarında çabuk pes edecek bir insan grubu var zannediyorlar. Asla yok. On milyonlarca insanım var. Net olarak ifade etmek isterim. Onlara güle güle demeyi, göndermeyi dört gözle bekliyorum.
- Bu hukuksuz uygulamaların, kötü uygulamaların bir kişinin bile başına gelmesini isteyecek bir kişi bile yok bu salonda.
- Türkiye'nin çok partili demokrasiye geçişini de biz sağladık. Yenildiği rakibine olgunlukla, bu milletin iradesine sorumlulukla iktidarı teslim eden de biz olduk. CHP 1950'den sonra iktidarda olmadığı zamanlarda dahi ülke siyasetine yön verdi.
- Bize ortanın solu dediler. 70'lerde Necmettin Erbakan liderliğindeki Milli Selamet Partisi'yle koalisyon kurarak birleşmenin mümkün olabileceğini CHP bizlere gösterdi. Kıbrıs Barış Harekatı sırasında güç ve direnç gösteren ülkenin direksiyonunda yine CHP vardı. Ne var ki 80'den sonra kendi eksikliklerimizden sonra iktidar olamadık.
- Biz iktidar olamayınca Türkiye'miz sosyal hukuk devleti olmaktan ve demokrasiden uzaklaştı. Yıllar içinde daha da otoriterleşen ve ülkemizi krizlerden koruyamayan hatta krizlerin içine gömülmesine olanak tanıyan iktidarların eline düştü.
"ATATÜRK'ÜN İRADESİ, İNÖNÜ'NÜN FERASETİ"
- Uzun yıllardır iktidar olamadığımız için cumhuriyetimizin ikinci yüz yılına köklü kurumu zayıflamış, işlevsizleşmiş bir Meclis'le, çökmüş bir adalet sistemiyle, demokratik dünyadan uzaklaşmış bir ülke ve yarısı yoksulluk sınırının altında kalmış bir nüfusla girdik.
- Mustafa Kemal Atatürk'ün iradesi, İsmet İnönü'nün feraseti, Bülent Ecevit'in yenilikçi heyecanı yolumuzu aydınlatıyor. Bu yolda hep beraber koşacağız, koşmak zorundayız. Milletimizi yeniden devletin sahibi kılma yolculuğuna çıkıyoruz.
- Cumhurbaşkanı adayımızı belirleyecek ve büyük, kutlu bir yolculuğu başlatacağız. Partimiz aday belirleme kararı verdi. Genel başkanımız bu kararı duyurduktan sonra toplumda büyük bir heyecan oluştu.
- Halkımız güçlü bir seçeneğin olduğunu gördü ve çok umutlandı. Rakibimiz ise büyük bir panik yaşıyor. Kendilerini rakipsiz zannediyorlardı. Rakiplerini kendileri belirleyebilir zannettiler. İktidarlarını sonsuz zannettiler.
"KORKUYORLAR"
- CHP'yi iç gerilimlerinde boğulur, siyaset sahnesini onlara bırakır zannettiler. Aday belirleyeceğimiz için çok büyük bir kaygıya, korkuya kapıldılar. Korkuyorlar. Bu milletin onlara verdiği yetkiyi onun için sonuna kadar istismar etmeye başladılar.
- Benim için 25 yıla varan hapis cezası bir şekilde kurguladılar. Siyasi yasak istiyorlar. Partimize kayyum atamak için süreç takibi yapıyorlar. Gözleri o kadar kararmış ki, milletin yaptığı tercihleri asla zalimlerin zulmüne kurban etmediğini, asla seçme yetkisinin elinden alınmasına izin vermediğini unutmuşlar.
"ZAVALLILAR, ÇARESİZLER, ACİZLER"
- Zavallılar, çaresizler, acizler. Onlara hatırlatalım. CHP halkın kendisidir. Halktır, halk. Ekrem İmamoğlu da bu milletin oğludur, evladıdır.
- Onu bu milletin elinden alamazsın. Sanıyorlar ki İmamoğlu'nu aday yapmazlarsa kurtulurlar. Şu salonda kaç tane Ekrem İmamoğlu var biliyor musun?
- Hepimizi yasaklasan ne olur? Her bir beldeden, köyden bir Ekrem İmamoğlu karşına dikilir.
- Ben bu yola mücadele için, en çok koşan, yorulan bir nefer sorumluluğumu yerine getirmek için siz yol arkadaşlarımla beraber çıkıyorum. Bu yola size güvendiğim için çıkıyorum. Bu yolda birlikte olduğumuz için güvendeyim.
- Bugün bu salondan çıkacağız, memleketimizin dört bir yanına dağılıp üyelerimizin her biriyle tek tek buluşacağız.
- Birliğimizi, birlikteliğimizi cümle aleme göstereceğiz. Var mıyız? Şimdi kendi tabanları da ön seçim ister diye korkmaya başladılar.
- Çünkü alışık değiller, bir kişi ne derse o oluyor. Büyük telaşları var. Partimizin aday kararı bu iktidara, bu baskıcı iktidara rakipsiz olmadığını, gündemi de rakiplerini de kendilerinin belirlemeyeceğini net bir şekilde gösterdi.
- Partimizin demokrasi devrimi için Genel Başkanımızı ve emeği geçen yöneticilerimize teşekkür ediyorum.
"VATANDAŞLAR ÜLKENİN SAHİBİDİR"
- Halk olmadan siyaset heveslerini kursaklarında bırakacağız. Genel Başkanımızın sıklıkla ifade ettiği gibi, bu memleketi salon konuşmalarından, salon siyasetinden hep birlikte kurtaracağız.
Mustafa Kemal Atatürk'ün "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ilkesine yürekten bağlı bir parti olarak ilk adımı, üyelerimizin çizeceği yol haritasına uygun olarak atacağız. Üyeler partinin, vatandaşlar ülkenin sahibidir. Onlar ne derse odur.
- 23 Mart'ta ön seçim sandığından çıkacak tüm üyelerimizi arkamıza alıp toplumun tüm kesimiyle buluşacağız. Kurtuluş mücadelemizi çoğalta çoğalta büyüteceğiz, memleketimizi ayağa kaldıracak iktidarı kuracağız. Müsterih olun. Şafak söküyor. Uzun ve zahmetli bir yola çıkıyoruz. Umudu ve güveni inşa etmek, milletimizi iyileştirmek için yola çıkıyoruz.
- Kesinlikle bir davamız, bir hayalimiz var. Derdimiz Türkiye, davamız milletimizi özgür kılmak. Hayalimiz ülkemizi en güçlü ve zengin ülkeleri arasında görmek. Yükü omuzlamanın vakti gelmiştir.
- Kol kola, omuz omuza bir yolculuğun vakti gelmiştir. Yalnızca büyük bir davaya, sevdaya değil aynı zamanda sağlam bir plana ve güçlü kadrolara sahibiz. Bu kadrolar başta CHP'li kadrolar, daha da ötesi milletimizin evlatlarıdır. Sadece bir avuç insan değil.
- Dünya ekonomisi ve siyaseti büyük bir değişim yaşıyor. Küresel ve bölgesel olarak yeni ittifaklar kuruluyor. Bölgemizin dört bir yanında savaş ve çatışmalar yaşanıyor. İş birliğinden çok tek başına hareket etmeyi konuşan bir dünya var maalesef.
- İleri teknolojilerin, sanayinin, tarımın ve insanımıza yapılan yatırımın büyük önem taşıdığı bir döneme giriyoruz. Üreten ve kendine yetebilen bir ülke olmanın önem kazandığı bir döneme giriyoruz.
"ZERRE KADAR UTANMIYORLAR"
- Özellikle bu yüz yılda hayati öneme sahip olan ticari yolların değiştiği bir döneme giriyoruz. Türkiye fırsatların da tehlikelerin de tam ortasındayız. Yerimizde sayıyoruz hatta bazen daha da geriye gidiyoruz. Bu ülkeyi yönetenler bu durumdan zerre kadar utanmıyorlar.
- Ekonomiyi düzeltmenin tek yolunu ülke ülke gezmekte görüyorlar. Buradan sesleniyorum. Türkiye'nin artık bu tarz hukuki baskılarla, siyasi oyunlarla, koltuğu korumak için üretilen siyasi çatışmalara harcayacak tek bir günü kalmamıştır.
- Yapay zeka şafağında dünyanın gelişmiş ülkeleri tüm insanlık tarihinin en büyük sıçramasına hazırlanıyor. 15 - 20 yıl içerisinde insan medeniyetinin bugüne kadarki tüm değişimlerinden daha kuvvetli bir değişim yaşanacak.
- Bu çağ tamamlandığında insanlık eski ve yeni insanlık olarak ikiye bölünecek. Bu çağ tamamlandığında hakim milletler, köle milletler olarak ikiye bölünme riskiyle karşı karşıyadır. Türkiye bu treni yakalayamazsa Batı medeniyetleriyle aramızdaki uçurum büyüyecek.
- Emaneti teslim almaya, 86 milyon milletimize hizmet etmeye hazırız. Milletimiz yapılan bütün yanlışları sessiz ve sakin biçimde hafızasına kaydediyor. Kimin ne yaptığını not ediyor.
- Milletimiz son sözü söyleyeceği günü bekliyor. Birilerinin koltuk ihtirasları ve yargı kumpasları varsa bizim insanımızın da vicdanı ve onların tahmin edemeyeceği kadar güçlü bir hafızası var. Bu milletin yanıldığını, vicdanının haksız çıktığını hiç görmedim.
O SLOGANA REVİZE
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu parti genel merkezinde partililere seslendi. İmamoğlu'nun konuşmasına Özel alkışlarla destek verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hedefindeki slogan "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" şeklindeki slogan salonu inletti. Ekrem İmamoğlu'nun sloganı ise "Kurtuluş yok tek başına haydi şimdi hep birlikte görev başına. CHP Başaracak, Türkiye Kazanacak" oldu.
İMAMOĞLU: DÖRT GÖZLE BEKLİYORUM
Selin Sayek Böke'nin ardından Ekrem İmamoğlu sahneye çıktı.
İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
Ne yazık ki yine bu sabah aylardır ülkemize yaşatılan utanç verici ve gerçekten insanlarımızın yaşamlarıyla ilgili dahi tereddüte düşüren uygulamalardan birisini yaşamanın utancı içindeyiz. Beykoz'da devlet adabını bilen, insanlarla iyi diyalog kurmuş, kendini sevdirmiş Alaattin Köseler, sabah 04.00 sularında evine polis baskınıyla giriliyor ve gözaltına alınıyor. Tarihin en büyük hezimetini yaşayacaklar. Tarihin en büyük hezimetini onlara yaşatacak olan on binlerce insan var. Onlara güle güle demeyi, onları göndermeyi dört gözle bekliyorum. Bu hukuksuz uygulamaların, 86 milyon insanımızdan bir kişinin de başına gelsin diyecek hiç kimse bu salonda yok.
"SAVCI İMZASINDA SAVCININ HABERİ YOK"
Bu öfke bir hafta öncesine dayanıyor. Biliyorsunuz yine geçen hafta akşamüstü Beykoz Belediyemize polisler geldi. Bazı dosyalar istediler. Ellerinde de bir savcı imzalı belge vardı. Ne oldu biliyor musunuz? O savcının bundan haberi bile yoktu. Belgede imzası görülen savcının o belgeden haberi bile yoktu. Doğal olarak imzası da yok. Ben o belgeden anlamam ama o belgeye barkoda tutulduğunda o barkoddan hiçbir şeye ulaşılamıyor ve görülemiyor. Ortalık karıştı. Bu iş ayyuka çıkınca kötü planın sahibi, o akşam bu iş uygulanmayınca belli ki çok öfkelendi.
Kişisel husumete işi döker gibi sabah saat 4'te belediye başkanının evine baskın yapıldı. Utanç verici. Bugün partimizin Türkiye tarihinde ilk kez, dünyada çok az, Cumhurbaşkanı adayını bir partinin üyeleri seçsin diye yola çıkışının ilk günü, ilk duyurusu. O sandık eninde sonunda milletin önüne gelecek.
"MUSTAFA KEMAL VE ARKADAŞLARININ İRADESİNE İHTİYACIMIZ VAR"
Açıkçası hepimiz bir kavşaktayız. Tarihimizin önemli bir kavşağında, cumhuriyetimizin yeni yüzyılında geleceğin rotasını tayin etmenin eşiğindeyiz. 102 yıl önce büyük bir yıkımın ardından bitap düşmüş bir milletin, bir memleketin ekonomisini, adaletini, birliğini inşa etme sorumluluğuyla karşı karşıya olan Mustafa Kemal ve arkadaşlarının iradesine, azmine, kararlılığına hep birlikte bugün ihtiyacımız var.
Kıymetli yol arkadaşlarım, bugün yine yeniden hep birlikte yola çıkıyoruz. Dünya yeniden kurulurken biz de Türkiye'nin bu yeni dünyada nasıl bir yer alacağına hep birlikte karar vereceğiz. 102 yıldır en önemli kavşaklarda, en hayati kararları Cumhuriyet Halk Partisi verdi. Bakınız, 1923'ten bu yana yasalar önünde herkesin bir diğeriyle eşit vatandaş olduğu bir cumhuriyette yaşıyor olmamızda bu büyük çatımızın, bizim partimizin imzası var.
CHP'NİN İRADESİ
Millet iradesine dayanan bir devletin ve vatandaşlık esasına dayalı bir milletin inşa edilmesinde de Cumhuriyet Halk Partisi'nin iradesi var. 1923'te İzmir İktisat Kongresi'nde, 1929'da dünya ekonomik bunalımında doğru tepkiler vererek milli bir ekonominin kurulmasında da bizim imzamız var. Ülkede sermayenin çok kıt olduğu koşullarda kurulan ulaşım altyapısında, temel ihtiyaçların üretimi için açılan fabrikalarda, bankalarda, iktisadi teşekküllerde bizim imzamız var. İkinci Dünya Savaşı'nda, o savaşın dehşetinden neredeyse 80 milyon kişinin öldüğü o büyük küresel yıkımdan Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin diplomatik ferasetiyle hasarsız çıkılmasını da partimiz başarmıştır. Türkiye'nin çok partili, Türkiye'nin çok partili demokrasiye geçişini de biz sağladık. Yenildiği rakibine olgunlukla, bu memleketin ve bu milletin iradesine olan sorumlulukla iktidarı teslim eden de biz olduk.
"CHP HALKTIR"
Korkuyorlar, CHP halktır, halkın kendisidir. Bu kararlı gözlerden bir çift mavi gözün kararlılığını görebilirsiniz. Benim hakkımda 25 yıla varan hapis ve siyasi yasak istiyorlar. Zavallılar, korkaklar… Sen bu halkı durduramazsın. Ekrem İmamoğlu da bu halkın evladıdır. Sizin acizliğinizi size göstereceğiz.
"DALGA DALGA BÜYÜYECEĞİZ"
Bu yola kaprisle çıkılmaz, bu yolda hep birlikteyiz. Sadece CHP’liler yok ortak akıl var iş bölümü var, rol dağılımı var, mücadele var. Siz yol arkadaşlarımla beraber çıkıyorum bu yola. Bütün engelleri birlikte göğüsleyeceğimiz için mutluyum. Bu yolda dalga dalga büyüyüp çoğalacağımıza, gelecek kaygısı içindeki vatandaşlarımızı, gençlerimizi, kadınlarımızı yanımızda göreceğimize yürekten inanıyorum.
"BİR AVUÇ ELİT"
Aday belirleme kararımızdan rahatsızlanan bir avuç elit ön seçim yapacağımızı duyunca panikledi. Kendi tabanlarına hesap vermekten korkuyorlar. Şimdi kendi tabanları da ön seçim ister diye korkuyorlar. Çünkü demokrasiye alışık değiller. Teşkilatları da üyeleri de bizim sözümüz de kararlara ortak olsun diye telaşları var. Bu ön seçim demokrasi devrimidir. Korkacaklar, korkmaya devam etsinler. Çünkü onlar ülkeyi seçimsiz, sandıksız yönetmeyi istiyorlar. Gerçek bir demokrasi şöleni yaşayacağız ve yaşatacağız.
"ÜYELER PARTİLERİN VATANDAŞLAR ÜLKENİN SAHİBİ"
Üyeler partilerin vatandaşlar ülkenin sahibidir. Onlar ne derse o olur. Millet efendidir. Cumhuriyet bu özgüveni hissetsin, yöneticiler de hadlerini bilsin diye kuruldu. 23 Mart’taki demokrasi şöleni milletin umudu olacaktır. Partizanlık yapmayacak, kurtuluş mücadelemizi büyüte büyüte Türkiye’yi ayağa kaldıracak iktidarı kuracağız.
ÖZEL'DEN ERDOĞAN'A YANIT
Ekrem İmamoğlu'nun konuşmasının ardından kürsüye CHP Genel Başkanı Özgür Özel geçti. "İstanbul'a seçim sonrası Osmanlı tokadı atmak isteyenler milletin tokadıyla karşılaştı" diyen Özel, "Bir yandan maliyeye ve SGK'ya verilen talimat, bir yandan İstanbul'a atanan aparat, aynı anda da İstanbullu başkanlara kayyım atayarak, onları tutuklayarak, göz korkutmaya çalışarak bir şey yapmaya çalışıyorlar. Hiçbir zaman yenemediklerini yenmeye çalışıyorlar. Bir de diyor ya; 'Biz de sonsuza kadar bu koltukta oturmayacağız, hak vaki olunca gideceğiz.' Yok onu da yapmasaydın. Gerçekten inanılır gibi değil" dedi.
ERDOĞAN'A YANIT
Erdoğan'ın "Başkomutan olarak sana sesleniyorum; ayaklarını denk al, almazsan denk getirmesini biz biliriz. Ordumun komuta kademesine laf atma yetkisi ve hakkı sende değildir, haddini bileceksin" şeklindeki sözlerine yanıt veren Özgür Özel, "Ne yapacaksın, partininin önüne tank mı yollayacaksın. CHP'nin bir tane üyesini bile korkutamazsın, hodri meydan..." dedi.
İLK KONUŞMA SELİN SAYEK BÖKE'DEN
“Gel, Seç, Tarihe Geç” ön seçim toplantısında ilk konuşmayı CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke konuşma yaptı. Selin Sayek Böke, "Yeni bir düzene ihtiyacımız var. Türkiye'yi içinde bulunduğu bu durumdan çıkarmak hepimizin sorumluluğu. Kararlı ve güçlü bir siyasetin adımlarını atıyoruz. Bugünkü iktidar herkesin sesini kısmaya ve herkesi susturmaya çalışan antidemokratik ve hukuku çiğneyen bir anlayışa sahip. Biz ise demokrasiyi şölenlerle yaşatma kararlılığına sahibiz..." dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in de katılımıyla “Gel, Seç, Tarihe Geç” ön seçim toplantısı düzenleniyor. Demokrasi, değişim ve halk iradesinin önemine vurgu yapacak İmamoğlu’nun konuşması saat 11.00’de başladı.