Domuz gribi ve aşı ihalesi ile ilgili her kafadan bir ses çıkıyor ve maalesef kafa karışıklığı virüsten daha hızlı yayılıyor. Bu yüzden Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a aşı ve ihale süreciyle ilgili kamuoyunu meşgul eden önemli bulduğum soruları sordum.
İşte o sorular ve cevapları:
1- Siz hangi tür domuz gribi aşısı oldunuz?
Novartis firmasının “Focetria®” markalı aşısı ile aşılandım. Bu aşı adjuvanlı bir aşı.
2- Amerika’da uygulanan aşıdan farkı ne?
Domuz gribi aşısını üreten üreticilerden Novartis, GlaxoSmithKline ve Sanofi Pasteur firmalarının tüm dünya için yaptıkları aşı üretimi aynı. Ülkemiz için özel bir aşı üretimi söz konusu değil.
Fakat ABD’de antijen miktarı daha fazla olan adjuvansız aşı ve kısıtlı miktarda burun spreyi şeklinde uygulanan canlı virüs aşısı kullanılıyor.
Kanada, AB ülkeleri ve tüm Avrupa ile ülkemizde kullanılan aşı ise adjuvanlı olup daha az antijen miktarı ile aynı bağışıklık elde edilmekte.
3- Daha mı riskli, bir de cıva oranı ne?
Kesinlikle hayır. Ülkemize şu anda sözleşmesi yapılan 3 üreticiden ikisinin aşısı teslim edildi; Novartis ve GlaxoSmithKline.
Bu ürünlerin içerisinde diğer çok dozlu aşılarda olduğu gibi koruyucu olarak thiomersal (etil cıva) bulunuyor. Etil cıva, vücutta birikmez ve metabolize edilerek atılır.
Aşıların içerisinde bulunan oran Dünya Sağlık Örgütü’nün izin verdiği sınır içerisinde. Thiomersal 1930’lu yıllardan bu yana güvenle kullanılıyor.
4- Aşı ihalesiyle ilgili çok fazla spekülasyon var, ihale nasıl yapıldı?
Dünya Sağlık örgütü tarafından pandeminin ilan edilmesi ve üretilecek olan aşı için virüs tohumunun belirlenmesinden itibaren aşı alımı için üreticilerle görüşmelerde bulunduk.
Konunun aciliyetine binaen, Kamu İhale Kanunu’nun 22/f maddesine göre, üreticiler ile doğrudan sözleşme yaptık.
Şartnameye; aşı için uluslararası kurumlardan ve ülkemizdeki otoriteden ruhsatlandırma şartı ile virüsün değişikliğe uğraması durumunda aşının değiştirilmesi kuralı kondu.
Teslimi yapılan aşı miktarına göre ödeme yapıyoruz.
5- Arada aracılar var mı?
Direkt üretici firmalardan alım yapılıyor, aracı yok.
6- Fiyat nasıl belirlendi?
Fiyat firmalarla uzun süren pazarlıklar sonucunda, ülkemizle benzer gelir grubunda yer alan ülkeler için firmalar tarafından öngörülen birim fiyatların en uygun seviyesi dikkate alınarak belirlendi.
Yapılan görüşmelerde fiyat unsuru ve aşıların erken teslimi önceliğimizdi. Aşı bağlantısının yapılması pandemide bir sigortadır.
43 milyon doz aşının tamamı alındığında yaklaşık 220 milyon Euro ödeme yapılacak.
7- Amerika ya da Almanya gibi ülkelerle bizim aldığımız aşıların fiyatı aynı mı?
Ülkeler tarafından alınan aşıların fiyatları açıkça deklare edilmiyor, tahminimiz 7 Euro cıvarında. Oysa biz aylar süren pazarlıklar yaptık.
7.3 olan fiyatı 5.2 Euro’ya indirdik. Aşı üretilemese bile bu riske maddi katılım ve şartsız ön ödeme istendi, kabul etmedik.
8- 43 milyon doz aşının tamamı kullanılmazsa bu aşılar ne olacak?
Yapılan sözleşmede, virüsün mutasyona uğrayarak değişmesi ve aşının etkisiz hale gelmesi durumunda, yeni virüse göre üretilecek aşı ile değişim yapılması söz konusu.
Ayrıca gelişen süreçte, 43 milyon doz aşının tamamına ihtiyaç olmaması halinde bu miktarın azaltılması da mümkün.
9- Neden 43 milyon dozluk anlaşma yaptınız, risk gruplarını nasıl belirlediniz?
43 milyon doz aşının uygulanacağı öncelikli risk grupları, WHO, CDC ve ECDC’nin önerileri doğrultusunda Pandemi Bilim Kurulu’nca belirlendi. Yani aldığımız hiçbir karar keyfi ya da kişisel değil her şey bilimsel.
Üretici firmalarla yapılan görüşmelerde aşıların erken teslim konusunu ön planda tuttuk böylece aşıların ilk partilerinin Avrupa ülkeleri ile aynı dönemde ülkemize gelmesini sağladık.
10- Dünya Sağlık Örgütü WHO’nun kendi kaybolan itibarını kazanmak için domuz gribi salgınını abarttığı iddiası var, katılır mısınız?
Bu ciddiye alınacak bir iddia değil. Sadece WHO değil, CDC, ECDC ve Pandemi Bilim Kurulumuz başta olmak üzere bu konudaki tüm otoriteler bu salgının önemi konusunda ısrarlı olmuşlardır.
Ayrıca mutasyon riski konuyu daha da önemli kılmaktadır.
11- WHO haziran ayında izole virüs örneklerini firmalara verdi ve acil aşı üretimi istedi. Oysa ilaç şirketleri genelde bir aşının üretilmesini 18 ay önceden planlar, domuz gribi aşılarının üretimi için yeterince zaman oldu mu?
Her yıl mevsimsel grip aşısı üretimi, içeriğinde yer alacak grip virüslerinin WHO tarafından belirlenmesi sonrasında ortalama 5-6 ay sürmektedir. Domuz gribi aşısında da aynı süreç yaşanmıştır.
Ayrıca pandemi uyarılarından dolayı aşı üreticilerinin hazırlıklı olduklarını da unutmamak gerekir. Pandemi diye adlandırılan kıtalararası salgınları kontrol altına almakta süre ve erken müdahalenin önemi açık.
Bu nedenle WHO’nun aşı üreticilerinden en seri şekilde aşıyı üretmelerini istemesi doğru. İlk doz aşılar ancak ekim ayı içerisinde hazırlandı. Aşıların pandemi sürecine yetişmesi oldukça önemli.
12- Aşıların acil yetiştirilmek zorunda olmasından dolayı çok eski tekniklerle ve yeterince etkinleştirilmeden üretildiği eleştirisine ne diyorsunuz?
Aşılar günümüzde üst düzey teknoloji ile üretilmektedir. Türkiye’nin aşı bağlantısı yaptığı üreticiler en yeni teknolojileri güvenli bir şekilde kullanabilen firmalar.
13- Risk grubunda olup da bu aşıyı yapan vatandaş ne oranda korunmuş olacak?
Yapılan araştırmalara göre tek doz aşı sonrası korunma oranı %90 ve üzerinde.
14- Hamileler adjuvanlı aşıyı kullanabilir mi?
Hamilelerde hiçbir aşı ve ilaç için klinik çalışma yapılamamaktadır. Mevcut aşı için de hamilelerde ön çalışma yapılmamış.
WHO Aşı Danışma Uzmanlar Komitesi yaptığı açıklamada, canlı grip aşısı dahil tüm grip aşılarının hamilelerde güvenle kullanılabileceğini açıkladı.
Fakat Pandemi Bilim Kurulumuz temin edilebildiği takdirde hamileler için adjuvansız aşı kullanılmasını tavsiye etti.
Bu karar gereğince hamileler için adjuvansız aşı bağlantısı yaptık. Bununla beraber hastalığın hamilelerde çok ağır seyretme potansiyeli olduğundan, adjuvanlı aşılar hamilelere de uygulanabilmektedir.
15- Domuz gribinde en son ölüm rakamı ne?
9 Kasım 2009 itibariyle 30.
16- Ölümlerin domuz gribinden olup olmadığını nasıl tespit ediyorsunuz?
Şüpheli vakalardan alınan numuneler İstanbul Tıp Fakültesi Viroloji Laboratuvarı ile Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi’ne (RSHM) bağlı viroloji ve bölge laboratuvarlarında incelenip teşhis konuyor.
Bu incelemelerde en ileri teknik olan Real Time PCR yöntemi kullanılıyor. Her iki kurum da akredite laboratuvarlara sahip.
17- Domuz gribi hangi hızda yayılırsa salgın başladı denilecek?
WHO 6 farklı alarm düzeyi tanımladı. 6. evre kıtalararası salgının başladığını ifade ediyor. Birden çok bölgede vakaların görülmesi ve aynı dönemde çok sayıda vakanın tespiti salgının yayılmaya başladığı anlamına geliyor.
Yani şu anda salgın başlamış durumda.
18- Peki siz bu salgını nasıl yönetiyorsunuz?
Tüm çalışmalarımızı risk yönetimi esasları çerçevesinde 40 akademisyenden oluşan bilim kurulu ile yürütüyoruz. Bu konudaki çalışmaları koordine etmek üzere Salgın Kontrolü ve Pandemi Koordinasyon Dairesi kurduk, 7 gün 24 saat hizmetteyiz.
19- Her önüne gelen uzman diye konuşuyor, sizin Bilim Kurulu’nda kimler var?
Üyelerimiz; Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji, Halk Sağlığı, Çocuk Hastalıkları, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları, İç Hastalıkları, Epidemiyoloji, Klinik Mikrobiyoloji, Viroloji, Göğüs Hastalıkları, İmmünoloji, Yoğun Bakım, İletişim, Sosyoloji gibi farklı disiplinlerden akademisyenler.
Ayrıca 12 üyenin katılımı ile Pandemi Yürütme Kurulu oluşturduk. Bu kurul haftada birkaç kez toplanarak sürecin gelişimine göre kararlar alıyor, vatandaşlarımızdan ricam spekülasyonlara değil bu kurula kulak versinler.